Bazı insanlar vardır; bir şehre geldiğinde sadece göreve başlamaz, o şehre ruhuyla, kalbiyle dokunur.
Henüz dört ay önce Kastamonu’ya atanan Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen, işte bu dokunuşu yapan isimlerden biri oldu.
Yirmi üç yıllık devlet tecrübesini makam koltuğuna değil, insanın kalbine yaslamayı tercih eden bir devlet adamı…
O, makama sığmayan, odasında değil sokağında, köyünde, çarşısında Kastamonu’yu anlamaya çalışan bir yönetici. Ve anladıkça, anladığını da paylaşan; gözlemlerini halkla, kurumla, basınla, kısacası herkesle samimiyetle paylaşan bir isim.
Kastamonu’yu tanımaya çalışan değil, Kastamonu’yu hisseden bir Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen.
Şehrin rüzgârını Ilgaz’ın eteklerinden, suyun sesini Zarbana Deresi’nden, tarihin kokusunu Nasrullah Meydanı’ndan duyan bir gönül adamı…
Ama onu diğerlerinden ayıran bir yön var ki, bu farklılığı kelimelere sığdırmak güç.
Sayın Özmen, bir devlet adamı olmanın yanında, bir sanat insanı.
Tiyatro Oyunculuğu Bölümü mezunu olması, sesini ve sözünü insanın duygusuna dokunacak biçimde kullanabilmesi, onu hem sahnenin hem devletin ustası haline getirmiş.
Üniversite sonrası yaptığı iki yıllık radyo programları ve bir dönem haber muhabirliği deneyimi, onu dinleyen, gözlemleyen ve anlatan bir insan kılmış. Belki de bu yüzden Kastamonu’yu sadece yönetmiyor, okuyor, dinliyor, hissediyor.
Kastamonu, tarih boyunca görevini gönülle yapanların şehridir.
Çatalzeytin’de huzur, Tosya’da sabır, Cide’de vefa, Taşköprü’de bereket, Pınarbaşı’nda tevazu, Azdavay’da sebat vardır.
Mevlüt Özmen, bu toprakların bu hasletlerine yabancı değil; tam aksine, onların içinde yer almayı seçen bir yönetici profili çiziyor.
Benim hayatım boyunca özel bir sevgim olmuştur;
İşini iyi yapan, hatta fazlasını yapmaktan erinmeyen insanlara.
Sayın Özmen, bu az bulunur nitelikteki insanlardan biri.
Henüz yeni geldiği bir şehirde, bu kadar kısa sürede kendini fark ettirmesi, sadece görev bilinciyle değil, yürek diliyle çalıştığını gösteriyor.
Kimi zaman bir şehirle insan arasında görünmez bir bağ kurulur.
O bağ, protokolün ötesindedir; kelimelerle değil, gönül diliyle konuşur.
Mevlüt Özmen’in Kastamonu’ya gelişi, tam da böyle bir bağın başlangıcı oldu.
Bizler bu şehri, İstiklal Yolu’nun sessiz ama onurlu adımlarıyla var etmiş bir milletin evlatlarıyız.
O yüzden şehrimize gelen her samimi devlet adamı, bizim için bir görevli değil; bir gönül misafiridir.
Ve ben kendi adıma;
Henüz “hoş geldiniz” demeden önce bile “iyi ki geldiniz” dedirten bir isimdir Mevlüt Özmen.
