Başı göklerde, kökü derinlerde, kolları dört bir tarafa serpilmiş olan muhteşem bir ağaç o. Sonbaharda sararıp düşen yapraklarının her biri kadim bir tarih kitabının sayfaları gibi geliyor insana.
Anıtlar Kurulu tarafından tespit edilen künyesinde “Bu eser korunması gereken kültür varlığı” yazıyor. Gölgesinde pek çok insanın nice anıları saklı.
Günün birinde gövdesi kuruyup düşmezse yere, “Çınarlar ayakta ölür” sözünü hatırlatır nice yeni nesillere.
***
Kastamonu ilinin Bozkurt ilçesinin Beldeğirmen Köyü’nde yaşayan 5 asırlık yaşlı bir çınar ağacından bahsediyorum. Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Sultan 2.Bayezid’la ismi beraber anılıyor.
Yaşıyla ilgili rivayetler muhtelif ama 15.yüzyılın son çeyreğine genellikle tarih düşülüyor.
***
Her sahile gidişimde yanına uğrayıp selam vermeden geçip gidemem.
Herkese yetecek gölgesinde dinlenip koskocaman bir maziyi yeniden soluklar, çayımı yudumlar farklı bir güzellik yaşarım.
Pek çok seveni gibi benim dünyamda da onun ayrı bir yeri var.
***
Asırlık çınarın bir tarafında köy camii, birkaç ahşap İnebolu Evi ve mütevazı bir çay ocağı, diğer tarafında ise fırtınalarla hep çırpınan dalgaları çınarın gölgesine değen Karadeniz.
Hemen bitişiğinde birkaç balıkçı teknesi olan çok özel bir mekân.
Denize nazır, sahil yolundan başlayarak yükselen dört mevsim ayrı güzellik taşıyan ormanlarla kaplı yemyeşil yamaçlar bugünlerde sararıp solmuş, kahverenginin farklı tonlarına bürünmüş.
Dibinde ki çeşmeden billur gibi su akıyor dünden bugüne. Kana kana içer her uğrayan semti harimine.
Gün geldi yapraklarını iyice dökerek elini eteğini çeker gibi oldu bu fani dünyadan.
Çok hazan mevsimleri yaşadı ama ilkbaharla birlikte yeniden tazelendi, sonbaharla savurduğu yapraklarına yeniden kavuşup rahmeti sonsuzun vermiş olduğu ömrü yaşamaya devam etti.
***
Beyazıt Çınarı, ilimiz adına büyük bir hazine, sahip çıkılması gereken önemli bir kültürel miras…
Dili olsa kim bilir neler anlatır bize. Allah ona uzun ömürler, sağlık ve afiyetler versin.