2013 yılı bereketli geçti…
Hem Ramazan Bayramı hem de Kurban Bayramı 9 günlük tatillerle daha bir şenlendirdi sılayı…
Sılanın gurbettekine hasretini…
Gurbetin sılaya özlemini giderdi…
9 günlük tatili,
Sıla-i Rahim fırsatı olarak gördü memleketim insanı…
Ege’nin, Akdeniz’in plajlarını, yüzme havuzlarını, otellerini, tatil köylerini şenlendirmeyi değil;
Gurbete saldığı evladının kokusuna hasret toprakların memleket kokan buram buram havasını çekti ciğerlerine…
Anayla, babayla, dedeyle, nineyle, eş-dostla, hısım – akrabayla sarmaş dolaş oldu…
…..
Çocukluğun anıları bir bir tazelendi yüreklerde…
Burunlar sızladı, yürekler ince bir sızıyla gözlere, gözlerdeki kimi içe kimi yanağa süzülen yaşlara vurdu mazinin tatlı hatıralarına özlemi…
Ama bilin ki;
Sizden daha çok o topraklar şenlendi!
Evladını gurbet ele gönderen memleket mutlu oldu…
Benim köyüm Azdavay’ın tarihi köylerinden birisi: Saray Köyü…
Ben kendimi bildim bileli…
Rahmetli babam kendini bildi bileli…
Ve hatta 7 yaşımda iken hayata gözlerini yuman dedem kendini bildi bileli;
Ayakta olan ve Kariye ya da Cuma Camisi olarak bildiğimiz camimiz, bu bayram da hınca hınç doldu…
Azdavay’ın birçok Cuma Camisi gibi…
Kastamonu’nun diğer ilçelerinin, diğer köylerinin yılda iki kez nefes alan, yılda iki kez şenlenen diğer kariye camileri gibi…
Bu camilerimizi yaşatmak çok önemli…
Bayram namazı çıkışında büyük küçük herkesin birbiriyle bayramlaşması, büyük bir zincir oluşturması ve bu zincirde birlik ve beraberliğin, büyüğe saygının, küçüğe sevginin, memleketi sahiplenmenin yaşatılması çok önemli…
Bayramda memleketinde olmak çok önemli…
Ve bir o kadar da güzel…
Bayramlar sılayla hasret gidermenin diğer adı artık…
Gurbet ile sıla arasında kurulan en güzel köprü…
Bayramlar kadar güzel olsun günleriniz…