Kastamonuluyum… Bugün var olan Türkiye Cumhuriyeti, dedelerimin eseri.
Düşman çizmesi topraklarıma değmediği halde en çok şehit veren illerin başında memleketim. Gururluyum… Onurluyum… Öğünüyorum…
Biz payımıza düşeni dedelerimizin canıyla kanıyla yapmışız ya. Geri çekilmiş yatıyoruz şimdilerde. Cumhuriyetin ilk yıllarında Bursa nüfusu ile Kastamonu nüfusu hemen hemen eşit. Günümüzde nerdeyse altı katı Bursa nüfusu Kastamonu nüfusunun…
Gösterdiğimiz eşsiz kahramanlıklardan dolayı bolca takdir almışız. Hala birçok etkinlikte, anma toplantısında da bu takdirleri topluyoruz. Bir sanat eseri gösterimi gibi, gişe dip yapmış, para yok ama alkış bol…
Hep sırtımız sıvazlanmış, elimizdeki ekmek alınmış… Kıpırdamamışız, kıpırdamıyoruz, kıpırdayacağımızda yok. Hazır versinler diye bekliyoruz. Hatta sıraya bile girmiyoruz, olduğumuz yerde bekliyoruz. On bir olan milletvekili sayımız düşmüş üçe. Ülkemizin parlamenter sisteminde vekil sayısı artmış, beş yüz elli olmuş, biz artmak şurada dursun eldekini vermişiz…
Siyaset adamı yetiştirememişiz… Bu öncelikli gerçeğimiz. Öne çıkmaya çalışan bir iki hemşerimizi yine bizler alaşağı etmişiz… Bizden olana değer vermemişiz… Başkasına hayran olmuşuz hep. Öyle değil mi; Kastamonu’da ön seçim yapıyor partiler; kazanan Kastamonulu olmayan bir yurttaşımız… Sağı solu yok bu işin… Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz… Geçmişte sağda da solda da aynı deneyimler mevcut…
Ey Kastamonu toplumu; nereden geldiğini biliyorum da, nereye gittiğini pek kestiremiyorum… Sahi ne yapıyorsunuz? Kastamonu için ne yapıyorsunuz?
Bugün İstanbul’da Kastamonu’nun iki katı nüfusa sahip olan şehitler vatanı; gelecek yerel seçimlerde İstanbul’da kaç belediye başkan adayın var? Kaç belediye meclisi üyesi adayın var? Kaç büyük şehir belediye meclisi üyesi adayın var? Hangi siyasal yapıda hak ettiğin karşılığı buluyorsun? Hiçbirisinde… Hiçbirisinde…
İstanbul, insan kaynağı açısından, finansal kaynak açısında dünya devi bir kent… Ve biz nüfus yoğunluğu olarak ikinci sıradayız. Ancak, dayanışma ve güç birliği açısından sonuncu sayılabiliriz…O şu siyasetten tu kaka… Bu şu siyasetten tu kaka… Eeee ne olacak? Tek tip, kopya insanlar mı olmalı toplumda? Hep eleştiri hep eleştiri… Eleştirene bakıyorsun, tek kuruşluk faydası olmamış topluma…
Toplumumuzun tüm değerlerini, samimi, üretken birikimlerini bir araya getirip büyük bir dayanışmayı nasıl oluşturacağız? Filistin sorunu çözüldüğü gün onda da umut oluşur gibi.
Kaç siyaset önderimiz var? Kaç sivil toplum önderimiz var? Bunlar neden bir araya gelemezler? Karşılarındakilere mi ya da daha çok kendilerine mi güvenleri yok…
Kastamonu adı ile bu değerin üzerinden rant elde eden tüm sorumsuz mevki makam sahiplerini kınamakta fayda var. Ama ötesi yok…
Soruyorum, soralım tek bir ağızdan; bugüne kadar Kastamonu için, Kastamonular için ne yaptınız? Öğrenmek istiyorum. Tüm Kastamonulular gibi yarının güçlü toplumunun temellerini atacak önderler arıyorum. Çocuklarımız yarınlarda kültürümüzü unutmasınlar, değerlerimizle yaşasınlar ve maddi manevi güçlü bir toplumun üyesi olsunlar.
İstediğim çok mu?
Ne duruyorsunuz?
Uzatın ellerinizi… Zaman ayırın köy derneğinize, ilçe derneğinize ve bu kurumların kurullarında aldığınız görevleri yerine getirin…
Biz dedelerimizden gurur duyduk, ama gelecek nesil bizlerden gurur duymayacak…
Dedelerimizin yoluna davet ediyorum sizi… Yeni kurtuluş savaşına… Var olma, kalkınma savaşına… Dayanışma savaşına… Sevgi sarmalında var oluşumuza saygı duyarak, farklılıklarımızı zenginliğimiz kabul ederek…
Biraz daha susarsak, İstanbul elden gidiyor… Kastamonululuk elden gidiyor…