Ülkemizde 13 bin 108 kilometrekare ile Kastamonu 81 vilayet arasında yüzölçümü büyüklüğü bakımından 19’uncu sırada, ilçe sayısı bakımdan ise 9’uncu büyüklükte. Karadeniz Bölgesinde bulunan 18 il arasında değerlendirdiğimizde ise Kastamonu hem yüzölçümü hem de ilçe sayısı bakımından birinci sırada. Bunu bir kenara not alın bence.
Türkiye içerisinde bulunduğu konum itibarıyla Kastamonu’nun önemli olduğu her fırsata dile getirilirken, bu önemin maalesef rakamlara yansımadığını da görüyoruz.
Kastamonu İl Özel İdare sınırlarında bulunan 9 bin 336 kilometre yol envanterinin 2 bin 900 kilometresi asfaltlı yol, 70 kilometresi beton yol, 6 bin 756 kilometresi berkitme yol, 436 kilometresi tesviyeli yol, 60 kilometresi ham yoldan oluşuyor.
Aslına bakıldığında ne kadar zor bir coğrafyada olduğumuzu kanıtlayan başka bir örnekse İl Özel İdare kapsamında Karabük, Bartın ve Çankırı illerinin toplam yol ağının 7 bin kilometre civarında olması gösterilebilir. Yani biz üç ilin toplamından daha fazla yol ağına sahibiz.
Geçtiğimiz ay makamında ziyaret ettiğim İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sayın İbrahim Çenet, yılda 100 kilometre BSK sıcak asfalt yapabildiklerini belirterek, bundan sonraki mevcut kapasitelerini de iki katına çıkarmayı planladıklarını söyledi. Her yıl 200 kilometre BSK sıcak asfalt yapılmaya kalkılsa 30 yıl sürecek demektir. Bu, memleket açısından telafisi olmayan bir kayıp.
Yolların hali ortadayken başka formüllü bir yol haritası belirlenerek neşter vurulmasının zamanı geldi, geçiyor. Her yıl yaklaşık 300 bin Kastamonulunun köylerini ziyaret ederek tatillerini geçirdikleri vilayetin yol sorunuyla boğuşmaması gerekir.
Yerli ve uygulanabilirliği kolay olması bakımından “Sathi Kaplama Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol” uygulaması ile daha fazla kilometre yol yapılabilir mi? Bu kapsamda üç tane seyyar şantiye kurulmasının ilimiz açısından büyük bir şans olduğunu belirtmek isterim.
Geç olsun, güç olmasın diyerek her türlü desteği ve özveriyi gösteren Kastamonulular bir an önce hızlandırılmış şekilde asfalt ya da beton yola kavuşturmalı. Her şeyin en iyisini hak ettiklerini bilmek bir yana 2005 yılında KÖYDES projesi hayata geçindirildiğinde birçok ilçenin makine parkuruna özellikle İstanbul’da bulunan vatandaşlardan para toplayarak yardımda bulunduğuna da ayrıca şahidiz. Ve artık diyoruz ki; Güç olsun geç olmasın.
