Arakan denilen bir yer vardı, hatırlıyor musunuz?
Hani Budistlerin kıtır kıtır doğradıkları, cayır cayır yaktıkları ve hatta pişirip yedikleri insanların bulunduğu yer. Hani tek suçu MÜSLÜMAN etiketini taşımak olan mazlumların feryatlarının arş-ı alayı inlettiği Myanmar ülkesi…
Kuzey Afrika denilen bir yer vardı, hatırlıyor musunuz?
Hani Afrika kıtasının ortasında, ellerinde palalar, bıçaklar, kasaturalarla sokak ortasında insan kurban edilen yer. Hani yüz binlerce insanın sadece dini inancı sebebiyle vahşice katledildiği, milyonlara varan mazlumun komşu ülkeye göç etmek zorunda kaldığı yer. Hani tek suçu MÜSLÜMAN etiketini taşımak olan mazlumların feryatlarının arş-ı alayı inlettiği Kuzey Afrika ülkesi…
Gazze denilen bir yer vardı, hatırlıyor musunuz?
Kendi öz topraklarında zulmün her çeşidini yarım asırdır yaşana yer. Uluslararası tüm anlaşmaların, etiğin, geleneğin çöpe atıldığı, insanlığın insanlığından utandığı Yahudi Terör Devleti’nin yarım asırdır kan kustuğu yer. Hani tek suçu MÜSLÜMAN etiketini taşımak olan mazlumların feryatlarının arş-ı alayı inlettiği Filistin ülkesi…
Suriye denilen bir yer vardı, hatırlıyor musunuz?
Bir Başer’in binlerce vatandaşını katlettiği yer. Artık ölümün sıradanlaştığı, varil bombası tabirinin günlük hayatın bir terimi haline geldiği yer. On binlerce masum sivilin katledildiği, yüz binlercesinin sılasından yabancı topraklara terk-i diyar eylediği yer. . Hani tek suçu MÜSLÜMAN etiketini taşımak olan mazlumların feryatlarının arş-ı alayı inlettiği Suriye ülkesi…
Irak denilen bir yer vardı, hatırlıyor musunuz?
Hani Ezidilerin Ezidi olduğu, Türkmenlerin Türk olduğu, Müslümanın Müslüman olduğu için adında İslami ibaresi geçen ama İslam anlayışıyla zerre kadar alakası bulunmayan, dünyanın silah ağababalarının maşası olan IŞİD teröristlerinin insanlığı rafa kaldırdığı yer. Hani tek suçu MÜSLÜMAN etiketini taşımak olan mazlumların feryatlarının arş-ı alayı inlettiği Irak ülkesi…
Doğu Türkistan denilen ülkeyi, Azerbaycan denilen tek millet iki devletin bir parçasını, Somali’yi, Darfur’u ve diğer mazlum ahı yükselen yerleri saymıyorum…
Buralarda zulüm bitti mi?
Mazlumların ahı kesildi mi?
Zalimlerin yüreğine merhamet indi mi?
Nerede sokakları dolduran yüzler, binler, on binler?
Nerede gazetelerin mazlumun sesi olan manşetleri?
Nerede televizyonların zulmün ahlaksızlığını gösteren beyaz camı?
Bir saman alevinden mi ibaret bizim her şeyimiz?
Ya da bu bir samimiyet testi mi?
Sahi?!
Gerçekten samimi miydik mazlumların feryatlarına eşlik ederken?
Gerçekten samimi miydik zalimin zulmüne lanetler yağdırırken?
Efendim?!
Sesiniz kısık geliyor, anlayamıyorum!!!!