İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. AMA ÜZGÜNÜM!

AMA ÜZGÜNÜM!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Biliyorum.

Yazılarımda umut ve sevinç yeterince yok. Belki de haksızlık ediyorum. Güzel olanları, iyi olanları, doğru olanları dile getirmek yerine güzel olmayanları, iyi olmayanları, doğru olmayanları yazıyorum.

Ama buradaki kaygımın sırf  eleştiri olsun” olmadığının da bilinmesini istiyorum.

Sorunları yumak olmuş bir kentin çocuklarıyız. Dağılmışız. Göçtüğümüz yerler bizim oralardan daha iyi, daha güzel değil. Ama “umut” adına göçmüşüz kendi elimizden, kendi yurdumuzdan.

Kendi elimizde, kendi yurdumuzda “umut” olsaydı göçer miydik?

Ankara’da mı var deniz, orman; İstanbul’da mı var? Bağımız, bahçemiz; Bursa’da mı, Karabük’te mi, Ereğli’de mi, İsviçre’de mi, Fransa’da mı, Hollanda’da mı, Almanya’da, Avusturya’da, Norveç’te mi?

Adına kısaca “ekmek” dediğimiz o koskoca dünyayı nerelerde ve niye aramaktayız ki?

Bomboş tarlalara baka kalıyoruz turist olarak gittiğimiz köylerimizde. Erik ağaçlarımız, incirlerimiz, cevizlerimiz, fındıklarımız, vişnelerimiz, kirazlarımız, ayvalarımız, hurmalarımız kurumuş.

Çoğu kez görmezden gelip, sırtımızı dönüp yeniden o “ekmek”  var diye bildiğimiz karabasan süslü kentlere birer “hiç” olarak geri dönüyoruz.

Marketler dolaşıyoruz domates nerede ucuz, hıyar nerede indirimde, hormonsuz biber var mı acaba, kabak tatlısı için kabak bulabilir miyiz; çocuğun okulu hangisi olsun, arada bir de olsa ailecek nerede oturup bir yemek yiyelim, soyulmadan nereden ne giysi bulabiliriz, sinemaya gitsek mi acaba?…

Tersinden bakalım isterseniz. İş yok, aş yok, okul yok, su yok, sanat yok, edebiyat yok, yol yok, tiyatro yok, kütüphane yok ama atan da çok tutan da çok.

Şimdi gelin de “memleketim” adına güzel şeyler yaz deyin bana. Yazacağım ve yazdığım tüm güzellikler doğanın harikaları ve armağanı ama insan eliyle üretilmiş olanlar nerede?

İstemez miyim ki bu köşede her keresinde “en güzeller bizde var, en iyileri biz yaptık, yapıyoruz; en özenilenler bizim ellerde, bizim yörelerde var” diye yazabilmek.

Varsa ve ben yazmıyorsam görmedim demektir. Özür dilerim.

Tümüyle de yok demiyorum tabi. Bir üniversiteyi, bir Ilgaz Tüneli’ni, Kastamonu merkezdeki restorasyonları, entegreyi yok sayabilmek olanaklı mı?

Ama bunlar, gurbeti geri döndürmeye yetiyor mu? Ya da yeni göçlerin önünü kesmek için yeterli mi? Bence bu kısmı önemli.

Biz, bize yakışanı ve yaraşanı aramak, önermek durumundayız. Bu anlamda eleştirilerimize hoşgörüyle yaklaşılması gerekir diye düşünmekteyim.

Yakında Ankara’dan başlamak üzere “Kastamonu Günleri” serisi başlayacak. İstanbul, Bursa;Kastamonu’yu bu metropollere taşıyacağız. Ancak olması gereken tersi değil mi? Bu metropollerin Kastamonu’ya taşınıyor olması yani.

Ayrıca, her köye bir deli lazımsa eğer, bizim köyün delisi de ben oluvereyim, ne olacak ki!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!