İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Öğretmenin Not Defteri

Öğretmenin Not Defteri

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

O gün yine okuluna ayak sürüyerek zoraki gidiyordu. Okuldan kaçmanın, terk etmenin zamanı gelip geçtiğine inanmaya başlamıştı. Uzatmaları  oynuyordu. Kalabalıklar içinde okula giderken bir el arkadan kendisine dokunduğunda irkildi. Geriye doğru çekinerek korkuyla baktığında bir öğretmenini yanında gördü.
Karanlığın ortasında bir ışık parlar gibi olmuştu.  Öğretmeni ona, o öğretmenine öyle anlamlı baktılar ki sanki birbirlerine “Ben seni gökte arıyordum, hâlbuki sen yerdeymişsin” dedirten cinstendi. Okula giden yolu birlikte adımladılar, sohbet edip dertleştiler.
Yirmi beş-otuz dakikalık yolculuğun onun hayatındaki karabulutları dağıtacağını, genç yaşta solup pörsümeye yüz tutan günlerine hayat öpücüğü konduracağını kim tahmin edebilirdi ki? Öğretmeninin sevgi ve şefkatini o gün küçücük sinesinde hissetmeye başlamıştı.
Aslında öğretmeni ona çok şey anlatmamış, sadece o kısa süre içinde kendisini can kulağıyla dinlemişti. Bu kısa yolculuk sırasında fırsat buldukça sorduğu sorularla hazineye giden yolu keşfetmişti. Sözlerine inandığını belli etmiş, kendisine her konuda yardımcı olacağına yönelik söz vermeyi de ihmal etmemişti. Ne de olsa öğretmeni de kendisi gibi zor şartlarda yetişmişti.
Dersler düzelmeye başlamış, erken dönemde çamura saplanan tekerlek tümsekten çoktan çıkmıştı. Öğretmenine verdiği sözü tutmalı ne olursa olsun ona mahcup etmemeliydi. İletişim kanalları kapalı  bir insan olmaktan çoktan çıkmış, kendine güvenen, düzenli ders çalıştığı için yıldızı parlayan bir öğrenci haline gelmişti.  Böyle zor bir okulda böyle güzel notlar alınabileceğine kendiside inanmakta zorlanıyordu. İletişim kanalları kapalı  bir insan olmaktan çoktan çıkmış, kendine güvenen, düzenli ders çalıştığı için yıldızı parlayan bir öğrenci haline gelmişti.
Okulunun en iyi öğrencilerinden birisi olarak orta ikinci sınıfta takdir belgesini sınıf öğretmeninin elinden aldığında hem kendisi hem de öğretmeni neler hissetmişlerdi kim bilir? Ortaokul son sınıfta girdiği sınavda öğretmenini utandırmamış, herkesin girmek için can attığı bir liseyi kazanmıştı.
Öğretmenine teşekkür için evine gittiğinde ne söyleyeceğini bilemiyordu. Söyleyeceği sözler boğazında ikide bir düğümleniyor, heyecandan buram buram terliyordu. Belki bir daha öğretmeni ile karşılaşması mümkün olmayabilirdi.
Nihayet kendini toparladı  ve sevgili öğretmenine; “Beni önemsediğiniz,  adam yerine koyup dinlediğiniz ve beni hayat uçurumunun kenarında dolaşırken elimden tutup öğretmenim olduğunuz için ne kadar teşekkür borçluyum bilemesiniz.” dedi. O ise hiçbir şey yokmuş gibi “Asıl ben sana teşekkür etmeliyim. Çiçeği burnunda benim gibi genç bir stajyer öğretmene gerçek öğretmenlik zevkini erkenden tattırdığın ve yeni aldığım okul diplomasını  sadece kâğıt bir belge olmaktan çıkardığın için.” Bu sözler öğretmenini gözünde daha da büyütmüştü.
Öğrenci bir soru daha sordu ise de bu sorusuna cevap alamadı. Öğretmeni kitap dolu kütüphanesinin raflarından bir kitap çıkararak okuması için ona verdi ve “Bunun içinde cevabı var.” dedi. Öğretmenin yanından ayrıldıktan sonra bir çırpıda okuduğu ve hiç unutamadığı kitabın kapağında “Öğretmenin Not Defteri” yazıyordu.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!