Yekpare geniş bir anın, parçalanmaz akışında.”
A.Hamdi Tanpınar
Tarihin bağrına bağdaş kurup, asırların omuzlarında yükselen ata yadigârı eserlerimizi gezip görüp etkilenmeyen, içinde azda olsa kıpırtılar hâsıl olmayan bir insan var mı dersiniz?
İnsanî değerlerin büyük ölçüde erozyona uğradığı ve hırslarımızın ruhumuzu esir almak için saldırdığı bir çağda o narin duygularını erozyona uğratmayan, zamanın seline kaptırmayan buna direnebilen insanların sayısının hiç de az olmadığını ve sayıların her geçen çoğaldığını görüp hissetmek insanlık adına mutluluğa davetiyeler çıkarıyor.
Sinesinde pek çok milli ve kültürel eseri saklayan “tarih şehir”ler vardır. Bu şehirlerden bazıları geçmişten bugüne bilinip tanınmışlardır. Venedik, Şam, Kudüs, Buhara, Üsküp, İstanbul, Konya gibi…
Buralara dünyanın her tarafından gelen insanlar, hayret ve hayranlıklarını gizleyemezler tarihe bir yolculuk yaparak geri dönerler. Daha doğrusu bu bir “geri dönüş” değil dünü bugünle aynı anda yaşamanın tadını doyasıya almak demektir. Bu şehirlerin yanına eklenecek özellikte ve güzellikte bizim ülkemizde bunu fazlasıyla hak eden ne kadar çok şehirler var… Kastamonu, Mardin, Amasya, Tokat, Kütahya, Sivas, Diyarbakır gibi.
Bu değer dolu güzellikleri tarihi dokusuna riayet ederek insanlığa ve gelecek nesillere geç kalmadan aktarmak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır. Bu önemli görevi yaptığımız takdirde “Kökü mazide olan âtiyim” sözü daha da anlamlı hale gelecektir.
Son yıllarda turizm alanında yıldızı parlayan tarih, kültür ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen havasını teneffüs edip soğuk sularını İçtiğimiz güzel şehrimize misafirler akın akın gelmeye başladı. Bu sayının giderek artacağına inanıyorum.
Geçen hafta sonunda şehrimize gelen misafirlerimi İsmail Bey Külliyesinde ki Şehinşah Tepesinde gezdirirken bu duyguları hissettim. Gelen konukların her birisinin şehrimize hayranlıklarını belirttiler. Bununla birlikte bir şehrin “marka” olması kolay bir iş değildir. Yılların emek ve gayretini gerektirmektedir. Kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte üniversitemize, belediyelerimize, sivil kuruluşlara ve şehrimizin insanlarına çok büyük görevler düşmektedir.