Yetmişli yıllardan beri “etrafımızdaki sinsilikler”den bahsediyoruz.
Yazıyoruz, anlatıyoruz ve yöneticileri intibaha çağırıyoruz.
Etrafımızdaki sinsilikler biter mi?
Elbette ki, hayır.
Etrafımızdaki sinsilikleri ve saldırıları büyüten içimizdeki hainliklerdir.
İçimizdeki hainlikler ile alakalı yüzlerce örnek verilebilir.
Medyayı takip ederseniz bunu fark edersiniz.
Etrafımızdaki sinsilerin yerli görünümlü kalemşorları saldırıları ve sinsilikleri meşru gösterme çabasında olmuştur her zaman.
Sadece Alman meclisinde alınan kararı haklı çıkarırcasına yazılan ihanet yazılarını okumak yeter de artar.
Sadece medyada mı güzellemeler.
Elbette ki, hayır.
Sanayici kılıklı patronlara bakın anlarsınız.
Biz bir şey üretemeyiz teraneleri yıllardır beynimize kazındı.
Kimdi bunlar.
Malum sinsilerin adamları.
Tüccarı da aynı, bürokratı da bir.
Ya bürokrasimiz bundan farklı mı?
Hayır.
Akademisyenler sırada mı?
Yayınladıkları bildirilerden belli.
Velhasıl yıllardır, hatta asırlardır süren bir kuşatma var?
Kültürel kuşatma.
Bu kuşatmanın piyonları içerde.
Yerli görünümlü.
Adı Ahmet, Mehmet, Ertuğrul, Nurşen veya Nurgül olmuş fark etmez.
Hepsi bir.
Haçlı zihniyeti asla kuşatmadan vazgeçmek istemez.
Önemli olan bunun bilincinde olmak ve ona göre tedbirler almaktır.
Onların tuzaklarını başlarına çalmaktır.
Bu gerçekleşir mi?
Umarım gerçekleşir.
Şu ifadeler farkındalığı ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:“Şu anda güneyimizde, Suriye’nin kuzeyinde çok ciddi bir proje, çok ciddi bir plan uygulanmaktadır ve bu projede, bu plan üzerinde de ne yazık ki dost görünenlerin de sinsilikleri yatmaktadır. Bunu da çok açık, net ifade etmek durumundayım. Bunu da kendileriyle ayrıca paylaşıyoruz, onu da söyleyeyim. Burada söylenenler şu anda onlar tarafından da takip ediliyor zaten.”
Bu ifade farkındalığın yüksek sesle dillendirilmesidir.
Ama bu yetmez.
Gereği yapılmalıdır.
Bilinmelidir ki, planlar ve projeler bitmez.
Yıkım plan ve projeleri sadece Suriye’de değil coğrafyamızın tamamında devrededir.
Bunlar bilinir durumdadır.
Önemli olan bu vahşi plan ve projelere karşı alınabilecek tedbirler ve yapılacak projelerdir.
Bize göre dost görünümlü sinsilere yönelik düzenlemeler acilen yapılmalı ve tuzakları bertaraf edilmelidir.
Bu yapılamazsa coğrafyamızda ve gönül coğrafyamızda kan durmaz.
Görünen manzara budur.
Sinsiler katliamı, vahşeti, şiddeti hep coğrafyamızda gerçekleştiriyorlar.
Tabii ki, piyonları, maşaları ve satın aldıklarıyla.
Haçlı zihniyetli Siyonist kafalılar hep piyon ve taşeron kullanırlar.
Coğrafyamızdaki oluşturdukları örgütlere bakınız bunu anlarsınız.
İntibah temennisiyle.
Selam ve Sabırla…