İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bu sene de aval geçti elhamdülillah

Bu sene de aval geçti elhamdülillah

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Sezon bitti bitiyor ve en uzun sahil şeridine sahip olduğu ile övündüğümüz (170 kilometre) Kastamonu’muz maalesef bir iki ilçesi hariç koskoca yazı kuru kalabalık eylemekle geçirdi.

Denizi olmayıp doğa ya da mağara turizmi ile kaynak yaratmak için adeta birbiri ile yarışan iç bölge ilçelerinin başarısını takdir etmekle birlikte, özellikle bazı geleneksel kafa yapısıyla bozup talan ettiğimiz sahillerimizin deniz turizminden sebeplenememiş olmasına ise sadece yine söylenmekle yetineceğiz.

Çok değil daha 15 sene öncesine döndüğümüzde, plajları duran ve iç kısımların bile hafta sonları akın ettiği bir İnebolu yok!

Bir türlü ihalelerden öteye geçemeyen (artık geçti çok şükür) Bartın Kurucaşile Cide yolu muhabbetiyle sadece belli alanlarından istifade edilebilen Cide, kısır döngüde…

Abana hacmen küçük bir ilçe olmasından ve yine yerel felsefenin ürünü olarak yabancıyla problemli!

İlişi yetersiz…

Çatalzeytin hala köy kasaba karışımı bir pozisyonda debelenmekte…

Sahil can çekişmekte!

Potansiyel olacak, imkân olacak, talep olacak ama maalesef kafa olmayacak!

Ne diyorduk; “Buralara gelen yabancı buraların ahlakını bozar!”

Aynı şeyi öğrencilere de yaptık…

Yatırımcılara, memurlara, doktora, öğretmene, bankacıya, amire memura…

Sonra “niye buralarda memur durmaaya” diye serzeniş…

Niye duracak memur, niye gelecek turist, nerede kalacak, oyalanacak, zaman geçirecek?…

Senin tacizinden, etik (!) saçmalıklarından, ticareti ‘yakaladığına binmek’ olarak icra etmenden dolayı olmasın bu ‘üç kuruş tokat beş karış surat’ durumun denildimi de suçlamalar!

Hadi akıllandık diyelim…

Buraya da not düşelim o halde…

Yatak kapasitesi meselesi, plaj hadisesi, turizm çeşitliliği; çözülmeden olmaz bu bir…

Her gelen turiste, yatırımcıya yerelde üç lira dediğin ürünü 13 liradan çakma zihniyetinden kurtulma gerekliliği; bu iki…

Pansiyonculuk kültürü yaygınlaştırılması…

Ve park yeri, terminallerimizin modernizasyonu…

İlçelerimizin kendi özelinde turizm ofislerinin yeniden ama gerçekten donanımlı kişiler istihdam edilerek açılması…

Hepsinden önemlisi de şu; eleştirileri düşmanlık değil, dost tavsiyesi görüp kendini değil ilçeni düşünecek idareci, toplum zihniyetinin oluşturulması.

Ve asıl mesele…

Planın olacak, turizm ve kalkınma planın, hedefin, arzun, çalışman olacak!

O zaman olur!

Yoksa…

Amasra’ya, Safranbolu’ya daha çok ağzını açar bakarsın!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!