Ne oldu bize bilmiyorum. Hangi tarafa baksam öfke, nefret, kin ve en acısı kan var. Sağıma dönüyorum bağırış, çağırış, haykırış ve iftira. Soluma baksam yıkıldık, bittik ve öldük söylemleri.
Biz inançlı bir toplumduk aslında. Önce inanırdık. İnandıklarımıza sarılırdık. Sarıldıklarımızı hiç bırakmaz ve doğru bildiğimiz yolda yakıp yıkmadan ilerlemesini bilirdik. Yanlış olana yanlış demekle yetinmez, yalanı/yanlışı doğruya çevirmek için gayret gösterirdik. Kavga ile beslenmezdik biz. Ya da kavga etsek de barışmasını bilirdik. En önemlisi “biz” “biz”dik…
Ne oldu bize bilmiyorum. Tek bildiğim büyük bir oyun var oynanan ve o oyun bize önce inançlarımızı/inandıklarımızı kaybettiriyor. Sonra doğrularımızı ya da doğru bildiklerimizi. Sağ/sol, alevi/sünni, zengin/fakir hiç fark etmez. Hepimiz şaşkınız şimdi. Ne olduğunu bilemeden şaşkınlıkla olanı biteni izliyoruz. Doğru bildiklerimiz doğru mu acaba, ya da kötü bildiklerimiz iyi, iyi bildiklerimiz kötü mü? Daha iyi günlerimiz mi olacak ya da herşey daha da kötüye mi gidecek? Kafamda dolanan binlerce soruya cevap bulmakta zorlanıyorum son zamanlarda.
Araftayız milletçe ve bu arafta olma durumumuzu çok güzel özetlediğini düşündüğüm Yücel Ertan’ın Azizname uyarlamasında bahsettiği Alacakaranlık’ı geliyor aklıma. Ve paylaşmak istedim sizlerle bugün bu dizeleri, belki hep birlikte yüksek sesle bir yerlerde söyleriz diye…
Olmaz ol alacakaranlık, yerin dibine bat alacakaranlık…
Başın kel ola gözün kör ola sürüm sürünesin alacakaranlık,
Alacakaranlık ne karanlıktır ne aydınlık,
Aydınlıktan uzak daha çok karanlığa yakın,
Alacakaranlık bir kandırmacadır, yutturmaca oyalama göz boyamadır…
Karanlık gecedir ve gecenin bir sabahı olur ama alacakaranlıkların, hiç yoktur sabahı.
O bir sürüncemedir sürer gider,
Ne aydınlık ne karanlık,
Var gibi de yok, yok gibi de var…
Kanunlar hem var hem yok,
Kimine var kimine yok,
Kimi zaman var kimi zaman yok,
Kimi yerde var kimi yerde yok.
İnsan hakları canım varımsı da yokumtırak
Demokrasi demokrasimsi
Sosyal adalet sosyal adaletimsi
Varımtırak yokums , tatlımtırak acımsı
Salımtırak ama çarşambamsı,
Batılımsı da biraz doğumtırak ,
İlerimsi de biraz gerimtırak
Karanlık aydınlığın düşmanıdır ;
ALACAKARANLIK hiçbir şeyin ne dostu ne düşmanıdır,
O ne tezdir ne anti tezdir ne sentezdir,
O Allah’ın belası pis bir şeydir ,
Gözün kör olsun alacakaranlık,
Başın kel ola,
Yerin dibine batta bir daha çıkma…
