Geçen hafta arkadaşlar ile yemek masasındaki konumuz Yahudi Baronlar, Fransa ve İsrail idi. Herkes düşüncesini söyledi…
Ortadoğu’da gerilim olduğu zaman aklıma hep İsrail gelir. Mutlaka her taşın altında, İsrail olduğunu düşünürüm. Gerilim = İsrail olduğunu, anne karnındaki çocuklar bile ağlayarak dile getiriyor. Hoca arkadaşlarımızdan biri Ortadoğu ve Yahudi Silah tüccarları konusunda çok güzel analizleriniz vardır. Bu analizlerini gazete köşesinde niye yazmıyorsun? El cevap;
Sayın Hocam yazıyorum da bazıları konuyu çarpıtarak Yahudi avukatlığına soyunuyor.
Nasıl bir avukatlık?
Bir yazımda, “Yahudiler’in, İttihat ve Terakki Partisi’ne yardım ederek Abdülhamid’e nasıl darbe yaptığını anlattım. Yahudi Baronlar, bir ülkeyi yok edecekleri zaman önce liderlerine saldırırlar. Lideri yok ettiler mi ülke de kendiliğinden dağılır. Geçmişte rahmetli Bülent Ecevit’i bugünde ise Tayyip Erdoğan’ı hedef alıyorlar. İç siyasetteki çekişmelerden Yahudi Baronlara pirim vermeyelim. Abdülhamid örneğini yaşamayalım bir daha…”
Güzel bir konu. Bunda alınacak bir şey yoktur. Hele iç siyaset ile bir alakası yoktur. Burayı anlamadım.
Hocam haklısın ama bazı arkadaşlarım, yolsuzluğu Yahudi Baronlar mı yaptırdı diyerek konuyu iç siyasete sürüklüyor. Bir nevi farkında olmadan Yahudilerin avukatlığını yapıyor…
Anladım. Onlar siyaset yapıyor. Tayyip Erdoğan’ı hedef göstererek Yahudilerin yaptıklarını örtbas ediyor. Yani mevcut iktidarı yıpratmaya çalışıyor. Aslında Yahudilerin oynadığı oyunu gizleyerek,iktidarı yıpratmaya çalışmak, Yahudi Baronların ekmeğine yağ sürmektir. Yahudi Baronların oyunları ile iktidarın icraatlarını ayrı tutmak gerekir. Yahudi düşünürler, halkımızı tuzağa düşürerek kendilerinin avukatlığını bize yaptırıyorlar. Acıyorum bu insanlara… Bunları bırakalım da İsrail’in Fransa’ya giderek terörü kınamasını neden eleştirdiniz?
İsrail Gazze’de 2 bin 500 kişiyi katletti. 2 bin 500 kişinin içinde çocuklar vardır, kadınlar vardır. Bunun hesabını vermedi. Onun için diyorum devlet terörünün hamisi Fransa’ya hangi yüz ile gidiyor…
İsrail son dönemde artan saldırganlığı yanında Harem-i Şerif ve Mescit-i Aksa’nın kutsiyetini yok ediyor, bölgede gerilimi artırıyor. Onun için diyorum, İsrail Fransa’ya hangi yüz ile gidiyor…
İkinci konumuz Fransa’da liderler seviyesinde yapılan terörü lanetleme mitingi pek hoşuma gitmedi. Papanın gölgesi altında yapıldı. Manzaraya baktım, sanki dersin haçlı seferine hazırlık gibi bir tutum…
Evet, terör eylemi Fransa’da oluyor. 12 kişi ölüyor. Dünya liderlerinin katılımıyla terör kınanıyor. Burada terörist devletlerin temsilcilerinin katılması işin güzelliğin bozdu. İkinci nahoş hareket ise faturanın Müslümanlara kesilmesidir. Devletimizin büyükleri de ifade ettiler: “Olayın failleri bellidir. Olayın failleri Fransız vatandaşıdır. Bu Fransız vatandaşları böyle bir katliamı işlerken fatura Müslümanlara kesildi. Fransız vatandaşı olan bu kişiler cezaevinde 16 ay kalıyor.” 12 Eylül’de Amerika’daki ikiz kulelerinin imha edilmesinin ardından Ortadoğu nasıl karıştırıldıysa şimdi de Fransa’daki terörist elin mitinginden sonra Ortadoğu’da yine bir yerler karışacak. İşte bunun için faturayı Müslümanlara kesiyorlar. Ama olayın failleri Fransız vatandaşıdır…
Fransa tarihi pek çok ‘kara leke’ ile dolu. 1957 yılında yaklaşık bir milyon Cezayirli dünyanın gözü önünde katledildi. Irak, Afganistan, Suriye ve Mısır’ın durumu,Fransa ve yandaşlarının eseridir. Söz konusu ülkelerde ölenler için hiçbir zaman terörü lanetleme mitingi düzenlenmedi, Neden?Söz konusu Fransa gibi ülkeler, ülke içinde ve dışında hak ve adaletten yana olmadılar. Sürekli ayrımcılık, sürekli haksızlık ve sürekli yanlış işler yaptılar.
Bu işlerin düzelmesi için iki alternatif vardır. Papalık makamı kaldırılmalıdır ya da halifelik makamı gibi dünya Müslümanlarını bir arada tutacak bir makam oluşturulmalıdır. İşte Abdülhamit’in istenmemesinin nedeni halifelik sıfatıyla dünya Müslümanlarını bir arada tuttuğu için…
Evet, bizim yazarçizerler ve siyasetçiler İsrail’i değil Türkiye’yi eleştiriyorlar. Gerçi herkesin düşüncesine saygı duyuyorum ama İsrail de eleştirilerden nasibini alsın…
Saygılarımla…
