Kastamonu Üniversitesi…
8 fakülte, 4 yüksekokul, 11 meslek yüksekokulu ve 2 enstitü…
13 bin 500 civarında öğrenci…
400 civarı akademik, 300 civarı idari personel…
Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın, ilk basın toplantısında; “Kastamonu’da her 10 kişiden birisi üniversite öğrencisi, her 100 kişiden birisi de üniversite personeli olacak.” Dediği zaman bıyık altından gülenlerin bıyıklarının durumunu merak etmiyor değilim!
Dünya Üniversitesi olma hedefini ortaya koyduğu zaman “hadi canım sende” ünlemini yaşayanları da şimdilerde pek göremez oldum!
Meydanda en çok dolaşanlar;
Kampüs alanındaki fiziki bina yetersizliği,
Çevre düzenlemesinin tamlanmamış olması,
Öğrencilerin kendi fakültelerinde değil, başka fakülte binalarında öğrenim görmeleri,
Ve barınma problemi sakızlarını çiğneyenler…
…
Kastamonu Üniversitesi’nin mevcut durumunu rakamlarla ve eleştirel bir yaklaşımla ortaya koyan nadir yazarlardan birisiyim. Şunu ifade etmeliyim ki; Kastamonu Üniversitesi bu memleketin en önemli eğitim kurumudur…
Sadece eğitim kurumu da değildir; Üniversitenin büyümesi, gelişmesi, tanınması, rağbet görmesi bu memleketin sosyal, ekonomik, ticari hayatını da direkt etkileyen bir unsurdur.
Üniversiteye ne kadar çok öğrenci gelirse, Kastamonu esnafı o kadar çok kazanacaktır…
Üniversitemizin kalitesi ne kadar çok artarsa, Kastamonu kimliğinin prestiji de aynı oranda yükselecektir…
Üniversitemiz ne kadar çok tanınırsa Kastamonu da o kadar çok tanınacaktır…
Tanınma demişken; geçtiğimiz günlerde Ajans Press, 2011 – 2012 akademik yılı Rektörlerin ve Üniversitelerin Medya karnelerini açıkladı.
Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın, hakkında çıkan 357 haber ile tüm rektörler arasında 37’ nci sıraya yerleşti. Üniversitemiz ise 954 haber ile 75’ inci basamakta yer bulabildi!
Beyaz camda ise sadece 46 kez yer bulabilen Kastamonu Üniversitesi, 136 üniversitenin gerisinde kaldı!
Çuvaldızı Üniversitenin böğrüne böğrüne saplamadan önce iğneyi şöyle kaba etimize hafifçe bir batırsak diyorum sözün burasında…
Biz Kastamonu kimliği olarak Üniversitemiz için ne yaptık?
Bu soruyu Kastamonu halkının, İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki, Karabük’teki, velhasıl Ilgaz’ın dumanlı dağları ardındaki gurbet ehlinin, işadamlarımızın, bürokratlarımızın, siyasilerimizin kendilerine sormalarını ve sorarken aynaya bakmalarını isterdim!
İstanbul kimliğinin en önemli öğelerinden birisi konumundaki Kastamonulu potansiyelinin Kastamonu Üniversitesi için yaptıkları(!) yeterli mi?
Başkent’te yıllardır varlığını sürdüren ve hissettiren Kastamonu kimliğinin Üniversitemize çaktığı çiviler (!) acaba bir temel direğinin iskeletini ayakta tutabilecek raddede mi?
Kastamonu’da üniversiteye umudunu bağlayan esnaf, işadamı, toplum; umudunu bağladığı direğin sağlamlığına ne kadar katkı yaptı?
Sıladaki hemşerim, bedenin burada yüreğin gurbette gezinmesin!
Gurbetteki Kastamonu ahalisi, işadamı, esnafı, siyasetçisi, bürokratı; bedeniniz ile birlikte yüreğiniz de gurbette kalmasın lütfen!
Eğer Kastamonu kimliğine bir katkı sağlamak geçiyorsa yüreğinizin ince telinden; bilin ki eğitime sağlayacağınız katkı en büyük katkı olacaktır!
Sözlerinizi, vaatlerinizi değil eylemlerinizi görmek istiyor Kastamonu kimliği!
Yurt yapın, bina yapın!
Çalıştığınız televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde Kastamonu Üniversitesi’ni de bi kahve içimlik misafir edin!
Akademisyenlerimizi konferanslara, panellere çağırın!
Kastamonu Üniversitesi ile işbirliği içersinde çalışmalara imza atın!
“Kastamonu Üniversitesi, Türkiye’de kaçıncı sırada?” sorusunun cevabını beğenmiyorsanız,
“Biz üniversitenin neresindeyiz?” sorusunun cevabına bakın!
