DUR!
Bakıp geçme köşemden,
Şöyle bir yaslan koltuğuna.
Bir fincan ıhlamur benden,
Şimdi oku beni.
Fazla değil on dakika…
Hayat, kum taneleri gibi akıp gidiyor avucumuzun içinden. Dert etme! Dert edipte geride kalan kum tanelerine yazık etme!
Yaşlanacaksın, ama ruhun aynası var birde o aynada neysen osun.
Aç susuz kalırsa ruh kurur, çatlar, çöle dönersin.
Sen önce su, sonunda topraksın unutma!
Büyük sır şudur aslında; Hayatta çalışmalarının değil, hasıl olan gizli niyetlerin sonuçları karşılar seni.
Bence buna şaşırıp kalma. İnsanız ayıbımız var, olacakta. İtirafını vicdanınla harmanla, utan arada sırada…
Rüyaların hani, değişik biçimde rüyaların… Kendine gökten bakıp, ne küçük işlerle uğraştığının kısa metrajlı filmi bence, başka yorumlara bakma!
Geç kalmadın hala erken, gel yaşlan ama genç kal ruhunda!
Gülümse geceden sabaha. Temiz ol, bolca suyla oyna, ama balık olma!
Uçamazsın uğraşma, o meziyet kuşlara kalsın, koş ama kalbini yorma!
Rüzgara özenip esip geçme, daim ol, kötü anılar bırakma!
Tapma, tapınak olma! Gerçeğin içinde başka gerçek arama!
Deli ol biraz, ama deli taklidi yapma! Bil ki ; ”zeka” deli olmakla, akıllı olmak arasında.
Bir kadının bedenini işgal edebilirsin sarmaşık misali, ama ruh aleminde yoksan o kadının, ruhuna haşa, asla! O yüzden adam olmakla Adem olmayı bir birine karıştırma.
Dünya vaatlerle doludur, şeytanın en sevdiği oyundur. Bunu asla unutma!
Nefsinden başkasını aldatma! Körebe oyna onunla.
Umut, seni ısıtan ruhunu koruyan atkı, onu hiç bir insanın boynuna bağlama.
Donup kalırsın sonra, oracıkta.
Sevap defteri için, işlediğin günahlar var. Boşuna!
Tepinip dolanıp durma, cennetin yolu bu tarafta, ruhunda. Seni YARATANDA!
***
Ihlamur ısmarladım iç arada sırada, ıhlamur nasihatimdir sana! Kaynağı tecrübeden fışkıran, ruhuna şifa, her derdine DEVA!
Haddimi aştıysam af ola…
