Baharın gelmesiyle birlikte memleketimin her yerinde bir çalışma telaşı başlamış. Bu hafta yine memleketin yollarını arşınladım. Aklımda kalanları sizinle paylaşmak istiyorum. Ziyaretimi nevruz öncesine getirmeye çalıştım ki bahara Azdavay’da merhaba diyebileyim. Onlarca yıl geçmesine rağmen bir türlü düzelmeyen/düzeltilmeyen Azdavay-Pınarbaşı yolunun içler acısı halinin bu sefer de değişmediğini söyleyebilirim. Ancak asfalt yolların yaması bu sefer yapılmıştı. Umarım gelecek yıllarda yazacağım yazılarda bir daha bu konuyu ele almam da sadece buradan teşekkür etmek nasip olur.
Azdavay’a indiğimde gördüğüm en önemli şey ıhlamur ağaçlarının budanmış olmasaydı. Yanımdakilere “Bu yıl Azdavay Ihlamur kokmayacak” demişim. “Bu yıl kokmayacak ama gelecek yıl daha bir güzel kokacak” diye yanımdakiler sözümü tamamladılar. Azdavay’ın dingin haliyle, hala Anadolu’daki yaşamın keyfini bize anımsatıyor olması beni ziyadesi ile mutlu etti.
Azdavay’da olduğum gün, Azdavay Kaymakamlığı Azdavaylı şehit yakınlarına yemek tertip etmiş. Ben de babamla birlikte katılma fırsatı elde ettim. Belediye başkanımızın İstanbul’da bulunan bir akrabasının cenazesi nedeniyle iştirak edemediği yemekte, Azdavay’ın idari kadrosu hazır bunmaktaydı. Kaymakam bey ve değerli eşleri tüm şehit yakınları ile yakından ilgilendi. Emniyet Müdürü, Karakol Komutanı, Savcımız ve özel idaredeki beyefendiler bizlerle o kadar yakından ilgilendiler ki devletin bu yüzü karşısında orada duygulu anlar yaşandı. Kaymakam Ali Güner’in bu yıl son çalışma yılıymış ilçemizde. Bizden daha Azdavaylı olmuş bile. Azdavay’ın geleceği için projeler üretmeye devam ediyor. Anlatırken heyecanını gizleyemiyor. Heyecanına ortak dostlar arıyor. Ama sitem de etmiyor değil. Özellikle Azdavay dışındaki Azdavaylı sivil toplum kuruluşlarına sesini duyuramamasına ve onların duymazlıktan gelmesine karşın çok üzgün olduğunu hissettim. Azdavay’ın yetişen değerlerinin sadece yaşlarının ileriki dönemlerinde Azdavay’ı tercih etmesine karşın, daha erken yaşlarda gelmelerini arzuladığını söylemesi beni ayrıca umutlandırdı. “Ama, peki” diye başlayan birçok cümle sarf ettim ancak ben de söylediklerimin yersiz olduğunu, o heyecanı tam olarak hala hissedemiyor olmama bağlıyorum. Oysaki Azdavay’ın turizm alanında gelecek yıllarda sadece Türkiye’de değil dünyada ses getireceğini söyleyebilirim. Turizm işi ile ilgilenen hemşerilerimin şimdiden bu projeleri kendi kulakları ile işitmeleri için Azdavay’a uğramalarını tavsiye ederim. Belediye başkanımız yoktu ancak onun da bu turizm işlerine ziyadesi ile vakit ayırdığını Azdavay’ı takip edenler bileceklerdir. Sözün özü Sayın Ali Güner Bey, giderayak Azdavay’ı Kastamonu’nun parlayan yıldızı haline getirmeye kararlı. Ben de sadece alkış tutabiliyorum.
Yemekte ne yediğimizi anlatmayacağım. Ama bilin Azdavay ile ilgili ne kadar yöresel yemek varsa o masada vardı. Hatta sütlü kabalak dolması bile vardı. Yol yorgunluğundan olsa gerek aklıma yolluk yaptırmak gelmedi. Hazırlayanların ve emeği geçenlerin ellerine ve gönüllerine sağlık…
Doğduğu yerler için bugünden bir şeyler yapanlar, gelecek yıllarda evlatlarına çok değerli bir miras bırakmış olacaktır. Yapılan iyi eserlerden hem bu dünyada hem de ahirette faydalanacaktır. Önce akrabaya yardım etmeyi emreden dine sahip olan bizler doğduğumuz şehirlerde bıraktığımız akrabalarımızı da unutmamalıyız.
Sağlıcakla kalın.
