İstamonu Gazetesi
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bağdat caddesinde “çil çil” 4’leri

Bağdat caddesinde “çil çil” 4’leri

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Gazetemiz  İstanbul’daysa, şehrin   sevincine  de, sorununa  da, kalkınmasına  da, duraklamasına  da  nâçizâne  değinmek  boynumuzun  borcudur. Öyle  ya; binlerce  evde  binlerce  farklı  yaşamlar  var.Kimi  ağlamakta, kimi  gülmekte, kimi  ölmekte.
20  yıldır  belediye  otobüslerini, ve  tetkîk  edecek  kadar  da  halk  otobüslerini  kullanmışımdır. Keskin  gözlem  için  toplu  taşıma  araçları  iyi  birer  kaynaktır. İETT  teşkilâtının  en  büyük  garajlarından  birisinin  de  37  yıldır  dibinde  oturan  bir  âilenin  bireyiyim.Metrobüslerin  merkez  duraklardan, yolda  bekleyenleri  hiç düşünmeden  bir iğnelik  yer  bırakmacasına  dolu  kalkması  bir tarafa, bu  halk  otobüsleri  yönetmeliğine  karışan  da  zannediyorum  İETT. E-5’ in  Uzunçayır  durağına  “Ali  Sâmiyen” diyorum  ben.

Yaklaşık  200  metrelik  bir  mesâfenin  sol  üst  başında  minibüslerin  illegal; “durak” diye  bekleyiş  dayatmaları, kulakların  geçmişine  gazel  okuyan  kornaları,onların  yüzünden   gelmekte  olan  otobüsleri  zamanında  göremeyip, bir aşağı  bir yukarıbaşa  koşuşturan  zavallı  halk. Evine  dönmek  için  bekleyen  insanların  “hiç  kullanmıyanları”  umursamadan  aç  karnına  yaktıkları  sigaraların  dumanlarıyla   insanları  o  stresin  içinde  bir  de  zehirlemesi  vay  anam  vah! Otobüs  üst başta  durunca, alt  başta  bekleyen  yorgun  insanlar  üst   başa  koşuncaya  kadar  oturarak  gidebilme  şansını  kaybediyor.

Buna  sebep  olan  tek  şeyse  o  uzun  200  metrelik  mesâfenin  tam   ortasına  daha  gelmeden  âdetâ  kontağı  kapatıp  park  eden “Halk  otobüsleri “! Neden  mi? Belediye  otobüsünü  bekleyen  insanların  görüş  mesâfesini  kapatıp, tüm  yolcuyu  toplamak  için. Bunu  tüm  merkezlerde  yapıyorlar. Buna  en  çok  şâhit  olduğum  bir  ikinci  merkez  de, Kadıköy  Osmanağa  camii’nin  yanındaki  Çarşı  durağı. Yolcu  bitiyor, hâlâ  bekliyor, gitmiyorlar.

Arkada  belediyeler  iskeleye  kadar  uzanmış  umurlarında  değil.Bu  Halk  otobüslerinin  İETT’ den  ne  temizlik, ne  kural  ihlâli  cezâları  aldıkları  da  yok. Benim  Şerife’min  köyümdeki  damı  daha  temiz  kokuyor  bunların  içinden. Yol  bomboşken  dâhi  titrek  frenlerle  Büyük  adadaki  faytonlardan  çok  daha  yavaş  gittiklerine  değinmiycem.

Gelelim  kaz’ ın  ayağına. Gönülün  kaçanı  hep  kovaladığı  gibi, iktidar  da  hep  Kadıköy’ ü  alıcam  diye  yılmadan  usanmadan  kovalıyor. Kovalarken  çalışıyor  da. Bu  yüzden, tâ  başbakan  Erdoğan’ ın  İstanbul’ un  başkanlığı  günlerinden  beri  kendilerine  oy  vermemekte  ısrâr  eden  Bağdat  caddesi  halkına; Otokar’ın  teşkîlât  için  ürettiği   “çil  çil,mor  renkli “Erguvan” otobüslerini  her  5  dakîkada  bir  sefere  çıkarıp; bu  hükûmete  senelerdir  oyunu  vermiş  Kayışdağ’lıların “19 K”sına  saatte  1  sefer  verip ; Kadıköy ’den  kalkıp  E-5’ ten,Hâl’in  arkasından, Küçükbakkalköy’ den,Doğu  Ataşehir   ve  İnönü  mahallesi  Yeditepe  Üniversitesinden  geçerek  Ferhatpaşa ’ya  dünya  kadar  yolcusunu  taşıyan “19 c ” sini   hizmetten  siliyorlar, lâv  ediyorlar  6  yıldır ! 27 mart  1994’ ten  beri  oylarıyla  hükûmeti  zirvede  tutan  bu  güzergâhın  halkını ,belediyenin “19 C”sini  yok ederek “19 sayılı  Halk  otobüslerine” mahkûm  etmenin  karşılığında  ne  kazandıklarını   doğrusu  çok  merâk  ediyorum, çok! Allah  sormaz  mı  hesâbını, böyle  teşekkürün !

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!