Zaman geçer. O zamanın içinden türlü türlü insanlar gelir geçer.
Alimi geçer, ermişi geçer, aşığı ozanı geçer.
Kimi buğday eker, pul pul toprağa işler.
Kurda, kuşa, karıncaya nasibini ekmeğini eker.
Kimi ulu ulu binalar, camiler, köprüler çizer.
Çimento kum demir ile nice nesillere şaheserler diker.
Kimi ozan, sazın telini dili eyler.
Gönlünün son sözünü yine sazı söyler.
Kimi dünyanın etrafında dört döner.
Okyanusları, dağları atlas atlas ilmik ilmik keşfeder.
Kimi tarihi gün gün ezberler.
Sayfa sayfa, arşın arşın not düşer.
Kimi sultan kibre düşer. Keyf-ü sefadan, şarabın tadından başı döner.
Hırs ve ihtiras sonunda gözlerini kör eder.
Mazlumun kellesini alır, zalimi toprağına ortak eder.
Kimi sultan ibret alır. Tahtına oturmaz, bir ömür boyu sırtında taşır.
Vicdanının sesi, sağ tarafından haykırır. Etten kemikten olduğunu anlatır.
Sultana bir mezar kazdırır. Son durağının kara toprak olduğunu hatırlatır.
Kimi zengin havaya çil çil altın saçar. Çenginin kalçasına tomar tomar para takar.
Küpün altı çoktan çıkmış. Ar damarı patlamış, salya köpük. O insanlığından çoktan çıkar.
Kimi cimrilikten elleri titrer, üzerine çelikten on kapı kitler.
Terziye gider, birde kefenine cep ister.
Kimi anne açlıktan toprağa sarılır “YA MEDET!” der.
Bir siyah dut dalından düşer, memesine süt, bebesine can eyler.
Kimi Kabe’ye gider. Namaz, oruç, farz, sünnet, zekat inşallah tamamdır.
Allah’ın izni ile cennetin yolu açıktır da! Riya varsa kalpte bunların hepsi hebadır.
Allah aşkı yoksa gönülde, eyvah! Bunların hepsi boşadır.
Kimi yer ,kimi bakar. Kimi ektiğini biçer.
Bu işlerin nihayetinde kim neylerse kendine eyler.
Zaman geçer. O zamanın içinden kimler gelir, kimler geçer.