featured

Sektöründe Büyüyenlerin Konuğu: Mehmet Yayla

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hüseyin Karadeniz ile Sektöründe Büyüyenlerin Konuğu: Mehmet Yayla…

Ülke tarihine konu olmuş ve tarih yazmış insanlara baktığınızda zor olana göğüs gerdiklerine, diken dolu yollarda sabır ve inatla yürüdüklerine şahit olursunuz.

…Ve kolayla tatmin olmayan, alın terini azmiyle harmanlayanların başarı merdivenlerinde hızla yükselmesinin önüne geçemezsiniz.

İstanbul’a geldiği ilk gün; büyük hedeflerin hayalini kurarken, kendine ıskalama şansı vermeyen biri Mehmet Yayla. “Arzu imkânsızı mümkün yapar” söylemi tam manasıyla O’nun gerçek hayat hikayesi.

Tekstil sektörüne adımını attığı çıraklık yılları, ardından tecrübeyle edindiği ustalık kabiliyeti 2000 yılında Yayla Tekstil’i sağlam temeller üzerinde kurmasını sağlamış. Erkek giyiminin en özel parçalarını oluşturan takım elbiseleri o günlerde 25 kişilik kadrosuyla sektöre kazandıran Mehmet Bey, günümüzde İstanbul ve Kastamonu’daki fabrikalarında 825 kişiyi istihdam ediyor. 2011 yılında oluşturduğu Casmoni markasıyla da moda dünyasına kalıcı bir imza atıyor.

Bu büyük başarısının yanında onu önemli kılan diğer özelliği, memleketine sahip çıkan bir işadamı olması. Gözlerinde, memleketine yatırım yapmanın haklı gururunu hissediyorsunuz. Kısa vadedeki projeleri arasında İstanbul’daki fabrikasını Kastamonu’ya taşımak istediğini açıklamasıyla da doğduğu topraklara ahde vefa duygusunu hiç kaybetmediğini anlıyorsunuz.

Hüseyin Karadeniz ile Sektöründe Büyüyenler ’in bu haftaki konuğu erkek giyimine resmiyet kazandıran Yayla Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yayla…

***

Erkek giyiminde lider olan birçok firmanın üretimini gerçekleştirmenizin yanı sıra sektörde kendi markanızla büyümeye devam ediyorsunuz. Bu yükselişi yakalamak için hangi yolları kat ettiniz?

Memleketten İstanbul’a 1986 yılında göç ettim. Ailem yanımda değildi, uzun süre bekar evinde yaşadım. Bu arada babama para göndermem gerekiyordu, henüz bir zanaat sahibi de olmamıştım. İlk olarak Zeytinburnu’nda penye üretimi yapan tekstil atölyesinde işe başladım, 1 yıl kadar çıraklık yaptım. Daha o dönemde işyeri sahibi olmayı kafama koymuştum. Hafta sonları ekstra işler peşindeydim. Uzun süre sandviç sattım. Tekstilde bir ayda kazandığım parayı sandviç satarak iki günde kazanıyordum. Hal böyle olunca babama tekstili bırakmak istediğime dair bir mektup yazdım. O’da ‘Eğer seyyar satıcılık yapmayı düşünüyorsan köye geri dön çiftçilik yap’ diyerek bu kararıma tepki gösterdi. Zanaat öğrenmem, meslek sahibi olmam gerektiğini yazan bir mektup gönderdi bana.

Hem çok para kazanmanız lazım, hem de meslek öğrenmeniz gerekiyor… Nasıl üstesinden geldiniz bu durumun?

Penye sektöründe çok para kazanmam mümkün değildi. Arkadaşlarıma sorarak öğrendim, tekstilde en zor ve maaşı en yüksek işin takım elbise dikimi olduğunu. Hemen o alana yöneldim. Birinci sınıf makineci olduğumu söyleyerek, bir firmada işe başladım. Tabii çalışmaya başlayınca kumaş dikiminde zorlandığım açığa çıktı. Beni başka bir bölüme vermek istediler. İşi öğrenmek için çok gayret ettim. Sonunda başarılı da oldum. Ancak takım elbisenin her detayını bilmek istiyordum. Ceketin en zor aşaması kolunun dikimidir. Patronuma rica ettim ve hafta sonları mesai parası almadan kısa zamanda bunu da öğrendim. Sonra başka bir firmada işe başladım. Üç yıl içinde artık işin tüm inceliklerini bilen iyi bir usta olmuştum. Maaşım da artmıştı.

Kendi işletmenizi ne zaman kurdunuz?

İlk girişimin tek başıma olmadı. Üç ortağımla birlikte atölye kurduk. Daha sonra ortaklarım ayrılınca 2000 yılında tek başıma Yayla Tekstil’i kurdum. Çok çalıştım, çabaladım. Yeri geldi maddi döngümü borçla karşıladım. Rabbime şükürler olsun öz sermayemle bugünkü konumuma eriştim.

Kastamonu’ya yatırım yapma fikriniz nasıl açığa çıktı? Yerel yönetimden gerekli ilgiyi gördünüz mü?

Bu yatırım memleketime karşı olan sevgimin ispatıdır. Hayalim ve özlemim olan bir şeyi gerçekleştirdim. Kastamonu Ankara yolunun 7. kilometresindeki fabrikamızda 2011 yılından itibaren Casmoni markasıyla üretim gerçekleştiriyoruz. Geriye dönüp baktığımda gerçekten ciddi bir risk aldığımı söyleyebilirim. Yaklaşık 3 yıl olmasına rağmen henüz kar edemedim. Buna rağmen hemşerilerimi mağdur etmedim. Yatırımcı olarak yerel yönetimin desteğini hissettim fakat Kastamonulu bir yatırımcı olarak memleketimden daha çok ilgi beklerdim.

Casmoni markasının çıkış öyküsü nedir?

Kastamonu’da kuracağım fabrikanın Kastamonu’yu çağrıştıracak bir isme sahip olması gerektiğini düşünüyordum. Bu fikrimi oğlum Yusuf ile paylaştım. O’da bu gün markamız olan Casmoni isminin uygun olacağını söyledi. Ben de çok sevdim bu ismi.

İhracat gerçekleştiriyor musunuz?

Bugün aklınıza gelebilecek ne kadar ünlü erkek takım elbise markası varsa, arkasındaki güç mutlaka; Yayla Tekstil ve CASMONİ’dir. Fason üretimimizin yanı sıra Kastamonu’daki fabrikamızdan Almanya’ya ihracatımız mevcut.

Casmoni aynı zamanda yabancı bir marka izlenimi de veriyor… Avrupa’da daha geniş kitlelere hitap etmeyi düşünüyor musunuz?

Hedeflerim arasında Casmoni’nin çeşitli ülkelerde önemli konumda olmasını sağlamak var. Gelecekte yurt dışında mağazalar zinciri kurmak istiyorum. Bu sebeple iki oğlum da eğitimlerini Amerika’da alıyor.

Çocuklarınızdan gelecek beklentiniz nedir?

Gelecekte başlattığım yatırımları devam ettirmelerini arzu ederim ancak eğitimli, kültürlü, bilgili, dinimizin esaslarını yaşayan bireyler olarak ülkelerine hayırlı olmaları her şeyden daha önemli.

Fabrikalarınızda kaç kişi istihdam ediliyor?

İstanbul Sultangazi’de faaliyet gösterdiğimiz fabrikamızda 425 ,Kastamonu’daki fabrikamızda ise 400 kişiye istihdam sağlıyoruz.

Yakın gelecekteki hedeflerinizden bahseder misiniz?

Önümüzdeki dönem nasip olursa fabrika alanını genişleterek bin kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz. Hatta İstanbul’daki fabrikayı bile Kastamonu’ya taşımayı düşünüyorum

İşle ilgili tahammül sınırınızı neler zorlar, hangi prensiple hareket edersiniz?

Hayatımın her alanında itinalı davranmaya önem veriyorum. Doğal olarak bu işime de yansıyor. Üretim aşamalarının takibini yaparım sürekli. En ufak bir hata canımı sıkabilir. Ekibimin mutlu ve candan çalışması, üretimden çıkan düzgün iş beni mutlu etmeye yeter. Yorgunluğum son bulur böylece. Benim olmazsa olmazım dürüst ticaret erbabı olmaktır. Müşterilerime ve çalışanlarıma karşı sorumluluklarımı yerine getirmek için daima çabalarım. Rabbime hep dua ederim beni onlara karşı mahcup etmesin diye. Bu zamana kadar işimin ve kişiliğimin tartışıldığına hiç şahit olmadım çünkü hayattaki gayem insana hizmet olmuştur hep.

Pınarbaşı’nın Kurtlugelik Köyü’nden olduğunuzu biliyoruz. Memlekete ne sıklıkla gidersiniz, bu ziyaretler sizde hangi duyguları uyandırır?

Hemen her hafta sonu cuma gününden Kastamonu’ya giderim. Cumartesi günlerimi orada geçiririm. İşyerini, çalışma ve üretim durumlarını kontrol ederim. Ardından babamı, annemi ve köyümü ziyaret ederim. Bu bana mükemmel bir zindelik katar. Orada doğayla baş başa kalıp, spor yapma imkanı buluyorum. Babamla yaptığım sohbeti de hiçbir şeye değişmem. Kendisi çok aydın bir kişiliğe sahiptir, hayatıma fikirleriyle ışık tutar.

Son zamanlarda yapılan yatırımları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ulaşım ağlarında önemli yatırımlar yapılmaya başlandı. Ancak bu girişimler hala yeterli seviyede değil. İnşallah bu geç kalınmışlık fark edilir ve eksiklikler kısa sürede tamamlanır.

Vali Şehmus Günaydın’ın çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Kendisiyle çeşitli toplantı ve ziyaretlerle birkaç kez bir araya geldim. Bildiğiniz gibi Kastamonu ilk görev yeri. Gözlemlediğim kadarıyla hizmet için çok istekli ve bitmeyen bir iş aşkı var. Bu durum önümüzdeki dönem için memleketimize artı bir enerji sağlayacak nitelikte. Hem Vali Bey’in hem de belediye başkanımızın Kastamonu için şans olduğunu düşünüyorum. Bu arada şahsınızı ve İstamonu Gazetesi’nin Kastamonu değerlerini ön plana çıkarmak için yaptığı çalışmaları, takdirle karşıladığımı belirtmek isterim. Özellikle İstamonu Buluşmaları bende çok büyük hayranlık uyandırdı. Abonesi olduğum ve ilgiyle takip ettiğim İstamonu sayesinde, memleketimizle ilgili haberlerin yanı sıra Kastamonulu iş adamının özel hayatından da haberdar oluyoruz.

Son olarak hemşerilerimize ve gençlere bir mesajınız var mı?

Hemşerilerime selam ve sevgilerimi sunuyorum. Ben isterim ki gençlerimiz çalışsın, çabalasın, zorlasın, istesin ve inansın. Rabbim çalışana her daim hakkını nasip edecek kadar yücedir. Bunu asla unutmasınlar.

7 soru 7 cevap

Kastamonu?

Sevdam

Kumaş?

Mesleğim

Para?

Bozmasına izin vermem

Emek?

Keyif

İstanbul?

Dünyanın en güzel şehri

CASMONİ?

Bebeğim

Baba?

Dünyanın en iyi insanı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!