featured

Sektöründe Büyüyenlerin Konuğu: Necati Gürsu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hüseyin Karadeniz ile Sektöründe Büyüyenlerin Konuğu: Necati Gürsu…

İstanbul kazan biz kepçe, nerede alın teri ve akıl teri döken bir hemşerimiz var onları bulmayı, okuyucularımızla buluşturmayı asli görevimiz sayıyoruz.

Hep söylerim; “Bir memleket değerleri üzerinde daha değerlidir” 124 sayıdır bu heyecan ve mutlulukla aşkla yürüyoruz.

Geçmişin ve geleceğin güvence altına alındığı sayfalarda daha çok değer kazanıyoruz.

Cideli genç işadamı Necati Gürsu da gazetemiz vasıtasıyla mütevazı kişiliği ile tanıdığımız, işindeki başarısıyla geldiği noktayı hak eden bir değer bizler için. Her şeyden önce azmiyle örnek bu topluma… İstedikten sonra aşılamayacak engel yoktur söyleminin canlı kanıtı adeta.

Hiçbir şeyin garantisi yok diye bakılan hayat görüşüne, vazgeçmişliğe ısrarla karşı çıkan Ufkum Sigorta Genel Müdürü Necati Gürsu, başarı hikayesiyle Sektöründe Büyüyenler ’in bu haftaki konuğu…

***

Sigortacılık sektörüne nasıl başladığınızı öğrenebilir miyiz?

Okul hayatıma son verdikten sonra ilk iş tecrübem tekstil sektöründe oldu. Evlendikten sonra piyasanın ekonomik açıdan dar boğaza girmesi beni yeni arayışlara yönlendirdi. Bu dönemde turizm sektöründe çalışmalar yaptım. Aynı dönemde siyasete de atıldım. Süleyman Soylu, Doğru Yol Partisi İstanbul il başkanıyken ben de il gençlik kolları başkan yardımcısıydım. O dönemde siyasi platformdaki bir grup arkadaşımızla sigortacılık işine girmeyi planlıyorduk, idealim her zaman böyle bir iş yapmaktı. Ancak Demokrat Parti ismini alarak girilen seçimde baraj altında kalınca grubumuz dağıldı. Ben de 10 yıl önce Ufkum Sigortacılık’ı tek başıma kurdum.

Ufkum ismi nereden geliyor?

Geleceğimle ilgili bir karardı benimkisi. İdealimi o zaman ortaya koymuştum. Hatta o dönemde üniversiteye hazırlanan kardeşim Murat Gürsu’nun da bu alana yönelmesini istemiştim. O da üniversite eğitimini sigortacılık ve finans üzerine tamamladı. Sigortacılık mesleğini en başında benimsemiştim, bu sebeple firmamın adı Ufkum Sigorta oldu.

Türk toplumunu geneli itibariyle kaderci bir yapıya sahip. Böyle bir ortamda hangi tepkilerle karşı karşıya kalıyorsunuz?

Toplumumuzda sigorta bilinci tam olarak oturmadı. İnsanımız sigortaya verdiği parayı başına kötü bir iş gelene kadar boşa harcadığını düşünüyor. Bizler bu algıyı yıkmak için çok çaba sarf ediyoruz.

Sigortayı her alanda düşünmek lazım

Sigorta poliçelerinden doğan mağduriyetlerin sebebini neye bağlıyorsunuz?

Sigorta acentesinin önemi burada ortaya çıkıyor. Kâğıtlarda yazılan şartlar çoğu zaman okunmuyor. Müşteri poliçeyi değil; acenteyi tanıyor. Tamamen güvene dayalı bir ortam. Hal böyle olunca acentenin ilk şartı çok poliçe satmak olmamalı. Poliçenin teminatı, içeriği belirlenmeli ve müşteri bilgilendirilmeli.Manava gittiğinizde bile aynı meyveyi, farklı fiyat etiketiyle görürsünüz. Fark, kaliteden kaynaklanır. Sigortada da durum tam anlamıyla bu. Acentecilikte 10 yıldan beri hiçbir müşterim verdiğim kararın yanlış olduğunu düşünerek şikayette bulunmamıştır. Sigorta içeriğini, fiyattaki artışın neden kaynaklandığını belirtirim daima. Son tercihi yine onlara bırakırım.

En çok hangi tür sigorta talep ediliyor?

Genellikle trafik sigortası ve kasko tercih ediliyor. Maalesef daha önce de bahsettiğim gibi toplum olarak henüz sigorta bilincine erişemedik. Oysa sigortayı her alanda düşünmek lazım. Evimizi, işimizi, sağlığımızı da güvence altına almalıyız. Hatta sağlık sigortalarına her şeyden daha çok öncelik vermeliyiz. Araçlarımızın periyodik bakımlarını, sigortalarını ihmal etmezken sağlığımızla ilgili hiçbir işlem yapmıyoruz.

Bankaların yaptığı sigorta acenteliğinden farkınız nedir?

Bankadan mesai saati bittiği an itibariyle hizmet alamazsınız. Hizmet alabileceğiniz kurum direk sigortacılık şirketi olur. Biz poliçeyi kestikten sonra müşterinin 365 gün emrinde oluyoruz. Güven ve samimiyete dayalı temasımız sonucu 7/24 hizmet verme zorunluluğumuz bulunuyor. Sektör gazetesinde bununla ilgili bir köşe yazısı vardı hatta. Sigortacılar için, parasını verip en kolay satın aldığınız kişi diyordu.

Hangi sigorta şirketleri ile iş birliği içindesiniz?

Anadolu Sigorta, Ray Sigorta, Halk Sigorta, Allianz ve Orient ile müşterilerimize alternatif çözüm sunuyoruz.

Ticari hayatınızda hemşeri ve dostlukların önemi nedir?

İnsanların birinci derece yakınlarını, hemşerilerini ya da dostunu ticarette desteklemesi lazım. Para dosttan kazanılır, bu bir ana kuraldır. Ancak mantık parayı kazanırken dostu kazıklamak olmamalıdır. Müşterilerimin yüzde 60’ı kendi çevremdendir. Bu tercihin sebebi güvendir. Hiçbir zaman onların menfaatlerini geri plana bırakmadık. En büyük reklamımız da insanların hizmetimizden duyduğu memnuniyettir.

İş hayatında benimsediğiniz bir prensip var mı?

Sigortacılıktaki ana prensibimiz müşterilerimize değer katabilmektir. Aslında “Alternatif çözümlerle uygun fiyatlar” söylemimiz tam da bu yüzdendir. Bizim önceliğimiz daima müşterilerimizin kazancı olmuştur. Karşılıklı güvene dayalı kurduğumuz bu birliktelik, bizim sektörde büyümemizin kilit noktasıdır da diyebiliriz.

Cide İlyasbey köyü nüfusuna kayıtlı olduğunuzu biliyoruz. Hemşeri derneklerine üye misiniz?

Köyümüzün derneğinde üyeliğim bulunuyor. Bir de Kas-Der Gaziosmanpaşa yönetim kurulu üyesiyim. Dernekçiliğin kültürel bir yapı insanları bir arada tutma sanatı olduğunu düşünüyorum. Ama maalesef bizim dernekçilik yapımız henüz istediğimiz seviyeye ulaşamadı.

Kaç yaşındasınız, kaç çocuğunuz var?

39 yaşındayım. Biri erkek,ikisi kız, üç çocuğum var. Oğlum liseye, büyük kızım ortaokula gidiyor. Küçük kızım ise henüz 3 yaşında.

İş hayatına, sigortacılık sektörüne atılmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nedir?

Herkesin bir ideali olmalı öncelikle. Hedefi olmayan insan hayatta başarılı olamaz. İnsanoğlu istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey yok. Bunu kendimden örnek biçiyorum. Çok değil, 10 yıl önce neredeyse bilgisayarı açıp kapamayı bilmezken bu gün 2 şubesi olan bir sigorta acentesinin sahibiyim. Gençlerimizin bu işe girmesini her zaman tavsiye ederim. Beklentileri para kazanmak olmamalı, başarılı olmayı düşünmeliler. Başarılı olduktan sonra para her zaman gelir.

Gazetemizin abonesisiniz, yakından takip ettiğinizi de biliyoruz. Nasıl buluyorsunuz İSTAMONU’yu?

Memleketimizi anlatan birçok gazete gördüm ancak İstamonu’nun üstlendiği görev çok farklı. Bir gazeteden daha fazlası. İnsanlara değer veren, hemşerilerine değer katan bir gazete. Bire Çeyrek Kala toplantısında bir söyleminiz benim İstamonu’yu daha çok benimsememi sağladı. O toplantıda sizin konuşmanızda yer verdiğiniz, ‘Biz haddimizi de biliriz, yerimizi de biliriz. Kime nerede ne söyleyeceğimizi de biliriz. El öpmesini de biliriz.’ cümlesi esasını anlayabilene çok şey ifade ediyor. İstamonu’nun yolu açık, geleceği parlak görünüyor. Ekibinize ve size başarılar diliyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!