İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ahşap İşçiliğinin Nadide Bir Örneği:Mahmud Bey Camii(2)

Ahşap İşçiliğinin Nadide Bir Örneği:Mahmud Bey Camii(2)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Caminin giriş kapısı farklı görüntüsüyle herkesin dikkatini çeker. Muhteşem bir ahşap işçiliği örneği olan kapı, taşıdığı sanat değeri hakkında ipucu verir. Kapının süslemeleri çeşitli bitkisel ve geometrik motiflerle birlikte kabartma tarzındaki yazılarla süslenmiş. 

Giriş kapısının üstünde yer alan kitabesinde: “Mescitler Allah’a mahsustur. Orada Allah’tan başkasına ibadet edilmez. Bu mübarek caminin yapılmasını (H.768) (M.1366) yılının Ramazan ayında merhum Adil Bey’in oğlu Büyük Emir Mahmut Bey emretti. Allah onun yattığı toprağı güzel etsin” yazılıdır.

Hemen söyleyelim şu an mevcut kapı, caminin orijinal kapısı değildir. Asıl kapı Kastamonu Livapaşa Etnografya Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Bundan on beş sene önce çalınan kapı Manisa’da bir ilkokulun bahçesinde bulunarak Kastamonu’ya geri getirilmiş ve bu müzede koruma altına alınmıştır.

Günümüzde sadece cuma namazları kılınan camide yangın tehlikesine karşı elektrik tesisatı döşenmemiştir. Dış kısmı moloz taştan yapılan eserin iki kanatlı kapısını araladığınız zaman sütunlarından mahfillere, minberinden tavanına kadar rengârenk işlemeleriyle her yer ahşap kaplı olduğunu göreceksiniz. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı ibadet mekânı ile kuzeyinde yer alan üç bölümlü son cemaat yerinden oluşan bir plan şemasına sahiptir.

Pencerelerden içeriye yansıyan loş ışıklarla iç mekânda kullanılan kök boyalı işlemeler ve kalem işleri kendini iyice belli ediyor. Bu cami iç mekânında görülen ahşap işçiliği ve süsleme sanatıyla Anadolu’da, sayıları giderek azalan az sayıdaki ahşap direkli örnek camilerdendir.

Caminin son dönemlerde yapılan taş minaresi günümüzde tekrar ahşap olarak yenilenmiştir. Dört adet yuvarlak ve kalın kesitli ahşap direkler tarafından taşınan, yüksek tavanlı son cemaat mahallinden, cami iç mekânına girilir. Kuzeyde mihrap ekseninde giriş kapısı ve doğu-batı doğrultusunda kadınlar mahfili yer alır.

Cami iç mekânı, duvarların içinde alt ve üst olmak üzere sıra halinde yer alan, toplam 12 küçük pencere ile aydınlanmaktadır. Cami, ahşap kirişleme tekniği ile inşa edilmiş, giriş duvarından mihrap duvarına doğru uzanan iki ana kirişe oturan tali kirişler üzerine yatırılmış kalaslardan oluşan düz bir tavan ile örtülüdür. Yanlardan ve ortalardan bindirmelerle desteklenen ana kirişler, dört yuvarlak ahşap direk tarafından taşınmaktadır.

 

Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilen müezzin mahfiline de ahşap merdivenlerle çıkılıyor.

Kapının üzerinde kullanılan teknik ve motifler ile yazılar, kapıyı inşa eden ustanın, Kastamonu merkez İbn-i Neccar Camii kapısını inşa eden usta ile aynı olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Nakış işlerinde daha çok turuncu, çivit mavisi, altın sarısı, beyaz ve siyah renkler kullanılmıştır. Aradan geçen asırlar zarfında renkler eski canlılığını kaybetmiştir. Üzerinde yazı bulunmayan ve pek az parçası kalmış olan minberinin orijinal olduğu tahmin edilmektedir.

Mihrap alçıyla kaplı olup geometrik ve bitkisel motiflerle süslüdür. İki yanında taştan hareketli kontrol sütunları vardır. Bu özelliği itibarıyla da Kastamonu’daki sayılı eserler arasında yer almaktadır. Abidevi bir vakıf eseri olan bu tarihi cami ve şirin köy ziyaretçilerini beklemektedir. Geziyle atalarımızdan bize miras kalan muhteşem bir sanat eserini görüp tanımanın lezzetini tadacağınızdan ve kolay kolay unutamayacağınızdan hiç şüphemiz yok.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!