İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kadın Devlet Yönetemez (1)

Kadın Devlet Yönetemez (1)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Geçtiğimiz günlerde Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı’nın “Belli makamlara kadının oturması hatadır. Kadın vali, kaymakam olmamalı. Yumruğunu vurduğu zaman ses getirmeli. Her makam kadının makamı değil.” Sözleri oldukça tartışma oluşturmuştu.

Öncelikle Zekiye hanımı kadınların hassasiyetlerini dile getirmek ve haklarını korumak amaçlı yapmış olduğu samimi konuşmasından dolayı canı yürekten tebrik ediyorum.
Ayet ve hadisler, kadının idareciliğine açık bir kapı bırakmamıştır.
Kadınlar;  hislerine yenik düşmeleri, erkeklerin sahip olduğu idrak, fikir ve düşünceye sahip olamayışları, şefkat ve vicdan konularında erkeklerden farklı oluşları sebebiyle aklen de lider olamazlar.
Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezler ise) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.”(Nisa 34)
Bu ayet-i Kerimede de açıkça ifade edildiği üzere toplumun en küçük yapı taşı olan aile kurumunda dahi yönetim ve kadınları koruma görevi Allahu Teâla tarafından erkeklere vermiştir. Kur’an rehberliğinde edindiğimiz bu bilgiye dayanarak aile kurumunda dahi yönetim kadına verilmemişken toplumun ve devletin yönetimi ve idaresini kadına verilme ihtimalinden söz etmek mümkün değildir.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;
“İşlerinin idaresini kadınlara veren bir kavim asla kurtuluşa ermez.”
Bu hadis-i Şeriften de anlıyoruz ki kadın merhamet, şefkat duygularını en üst noktada kalbinde barındırdığı için bu duyguları mantığını kullanma noktasında yanıltıcı olabilmektedir.
Bilimsel açıdan da durumun izahını bir örnekle ifade etmek mümkün.
 Avrupa’da yapılan bir araştırmada erkek ve kadın deneklere, trende bir yaşlı adamla bir zenci adamın kavgasını karikatürize eden bir resim gösteriliyor. Daha sonra deneklere bu resimde bıçağın kimin elinde olduğu soruluyor. Kadınlar hissi davranıp yanılarak bıçağın zencide olduğunu söylerken, erkekler yaşlı adamda olduğunu söylüyorlar. Resimde bıçak, gerçekten yaşlı adamın elindedir. Bu örnekte, İslam’ın kadına şahitlik konusunda yarım pay verilişinin hikmeti görülüyor.
Allame Ahmed Muhammed Şakir der ki; “Çağımızın kadınları dış etkilerin büyük tesiriyle kibir, gurur ve isyan ile doludur. Erkeklerle her alanda eşitlik peşindeymiş gibi görünüyorlarsa da temelde ev içinde ve dışında erkeklere tasallut ve görüşlerini dayatma peşindedirler. Kur’an ve sünnette açık naslar ile sabit olan İslam şeraitine karşı açık bir isyan ve eylem içerisindedirler. Kelimenin tam anlamıyla sorumluluk alanlarına girmeyen bölümlerde bile erkeklerin üzerinde sulta kurma peşindedirler.”
 Kadının asli görevi “annelik” ve “evin bakımı”
Kur’an kadını anne ve çocuğun eğitimcisi olarak takdim etmiş; hamilelik, doğum, süt emzirme, çocuğun bakımı, terbiyesi ve iddetle ilgili olarakta birtakım hükümler getirmiştir. Bu hükümler erkeğe ait değildir. Çünkü bunlar, kadınlık vasfı taşıması dolayısıyla kadını ilgilendiren hükümlerdir. Diyebiliriz ki, kadının en önemli ve asli işi; annelik ve evinin eğiticiliğidir. Çünkü bu iş; insan türünün devam etmesini sağlayan önemli bir husustur. Bu görev erkeklere değil yalnızca kadınlara verilmiştir. Bu nedenle kadına ne tür görevler verilirse verilsin, ne kadar sorumluluk yüklenirse yüklensin, kadının asli görevinin “annelik” ve “evinin bakımı” olduğu açıkça bilinmelidir. Bu nedenledir ki İslam kadına; hamile iken veya süt emziriyorken Ramazanda orucunu bozma ruhsatını vermiştir. Hayız ve nifas halinde iken namazdan sorumlu tutmamıştır.
Ancak tüm bu anlatılanlardan; kadının asli görevinin annelik ve ev sorumluluğu olduğu, başka işleri yapmasının mümkün olmadığı anlamı çıkarılmamalıdır. Bu ifadenin anlamı şudur: Allah (c.c.) kendisiyle sükun ve rahat bulunsun, ondan nesil ve zürriyet elde edilsin diye kadını yaratmıştır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Allah nefislerinizden sizin için eşler yaratıp, yine sizin zevcelerinizden çocuklar ve torunlar yarattı.”
“Kendileriyle sükun ve rahat bulmanız için, eşleri, nefislerinizden yaratmış olması, O’nun ayetlerindendir.”
Aynı zamanda kadını, özel hayatta çalıştığı gibi genel hayatta da çalışması için yaratmıştır. Hayattaki işlerinde kendisine lazım olanı yapması için gerekli olan ilmi öğrenmesini de farz kılmıştır. Alış-veriş, icare ve vekalet gibi işleri yapmayı caiz kılmıştır. Yalanı, hileyi ve hıyaneti haram kılmıştır. Aynı şeyleri erkeğe de caiz ve haram kılmıştır. Ticaret yapabileceği gibi, ziraat ve sanayi alanında da çalışabileceğini, akidlere ve anlaşmalara girebileceğini, istediği kadar mal üretebileceğini mübah kılmıştır. Hayatta işini, bizzat kendisi yapabileceği gibi bir ortak veya bir işçi vasıtasıyla da görebilir. İnsanları, gelir getiren kaynakları ve birtakım eşyayı kiralayabileceği gibi, bundan başka daha birçok muamelelerle de iştigal edebilir.

Ancak kadın, hükmetme görevini üstlenemez. Mesela kadın, devlet reisi, onun muavini, vali, amil ve hükmetme görevinden sayılan herhangi bir işi yüklenemez. Ebu Bekir’den rivayet edildiğine göre: Fars halkının devlet başkanlığına Kisra’nın (Kraliçe) kızını melike olarak seçtikleri haberi Rasulullah (s.a.v.)’a ulaştığı zaman Allah’ın Rasulü şöyle buyurmuştur:

“Bir kadını kendi işlerine emir tayin eden hiçbir millet felah bulamaz.” Bu hadis, kadını yönetici yapanların kınanmalarından dolayı kadının yönetici olmasının yasaklandığının açık ve net bir ifadesidir. Emir sahibi olmak, yönetici olmak anlamına gelmektedir.
www.hayatatolyesi.com
Telefon: 0212 488 51 00
BAŞAKŞEHİR 5. Etap 2. Kısım Ertuğrulgazi Cad. Uğur İş Merkezi Kat:2 Daire: 35

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!