İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İRONİK BARIŞ

İRONİK BARIŞ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Türkiye’nin son 35 yılına damgasını vurdu terör…

Otuz binden fazla insanımızı şehit verdik…

Asker, polis, öğretmen, köylü, yaşlı, genç, çocuk…

Ve çok daha fazlası – kandırılmış – terör mensubu da bu terör belasının karşı taraftaki kurbanları oldu…

Şimdi barış rüzgarları esiyor havada…

Hazan mevsiminde ve karasını göstermeyen kışta inatla kupkuru ağaçta sallanan,

Kendi döneminin bittiğini kabullenmeyen ve yeni çiçeklerin, yeni yaprakların dallarını saracağı ağaca sımsıkı sarılan kurumuş yapraklar hışımla, isyanla, öfkeyle, nefretle bu rüzgarda savrulsa da…

Esen – temenni ediyoruz ki – bahar rüzgarları…

Yıllardır, sülüsünü eline aldığı zaman birliği “Güneydoğu’da bir il” sınıfı komando yazan her Mehmetçiğin anası, evladını sanki 1915’in Çanakkale’sine yolcu edercesine yüreğini kınaladı…

Yıllarca birçok ana birisi asker, polis; diğeri terörist evlatlarının her an kapısını vuracak bir el tarafından ölüm haberini bekledi…

Doğuda – batıda, kuzeyde – güneyde, yıllarca binlerce ana yas tuttu…

Şimdi bahar rüzgarları esiyor…

30 bin vatan evladının şehadetinin sorumlusu birisinin mektubuyla!

Garip bir ironi!

21 Mart günü Diyarbakır’da yapılan Nevruz kutlamalarında; o kişinin mektubundan alınarak meydanı dolduranlara söylenen şu söz:

“Zaman ihtilafın, çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin, kucaklaşma ve helalleşmenin zamanıdır. Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler; Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yapmışlar, 1920 meclisini birlikte açmışlardır.”

İşte bu cümleler umudun yeşerdiğinin göstergesi…

Bin yıllık bir hamurdur Anadolu…

Türk, Kürt, Arap, Rum, Ermeni, Yahudi, Arnavut, Çerkes, Kıpçak, Kayı, Çepni, Laz…

Asırlardır bu topraklar bizi barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde bağrında yaşattı… 1984 yılına kadar…

Sonra birileri, elindeki çomakla arı kovanını karıştırmaya başladı…

Bazı Arılar, çomağı tutan ele hücum edeceğine, diğer arılara hücum ettiler…

Ermeni bir şahıs Kürt halkının haklarının (!) savunucusu olarak çıktı meydana!

Bir ironi daha!

Ve şimdi bu ironiden gelen mesajla esmeye başladı huzur, kardeşlik ve birliktelik rüzgarları!…

Artık analar ağlamayacaksa…

Gencecik delikanlılar toprağa düşmeyecekse…

Özerklik sakızı çiğnenmeyecekse…

“Mağdurum da mağdurum” edebiyatına son nokta konacaksa…

Vergi adam gibi verilecekse…

Elektrik hakkıyla kullanılacaksa…

Kaçakçılık bir meslek olmaktan çıkacaksa…

Ay Yıldızlı al bayrağıma hazımsızlık yapılmayacaksa…

Çanakkale ruhu yüreklerde yer bulacaksa…

İroniden de gelse huzura, kardeşliğe ve birliğe götüren rüzgara

Kim hayır diyebilir ki?

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!