Modern yaşamdan vazgeçmiyoruz ama beslendiğimiz gıdaların organik olmasını istiyoruz.
Baz istasyonları zararlı olduğunu söyleyip, gittiğimiz doğal yerleri sosyal medyada anında paylaşmak istiyoruz.
Kendi söylemlerimizle çelişki içindeyiz.
Eskiye özlem değil aslında hissedilen duygu; daha uzun yaşamak için eskiye mecburiyet.
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner’in belirttiğine göre;
İstanbul’da organik ürünlerin satıldığı 7 halk pazarı bulunuyor. Bu pazarların üçünü Ekolojik Üreticiler Derneği açıyor. Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı, Kadıköy Belediyesi Organik Halk Pazarı, Zeytinburnu Organik Halk Pazarı’nda 2010 yılından bu yana hizmet veriyor. Maltepe Pazar, Kadıköy Çarşamba, Zeytinburnu pazarı ise Cumartesi günleri açılıyor. Bu 3 pazarda tüm üreticiler organik ürün sertifikasıyla satış yapabiliyor. Ekolojik pazara gelen ürünler için hem üretici hem de satıcı organik olduğuna dair taahhütname imzalıyor.
Başkan Saner ekliyor, semt pazarlarında organik diye satılan her ürün organik değil “ Köylünüze bile güvenmeyin.”
Günümüzde civciv 40 günde tavuk oluyor, doğal gıdalar için havanın suyun temiz olması gerekiyor.
Doğasıyla suyuyla temiz bir köy hayatından örnek vereyim;
Özellikle Karadeniz yaşlı nüfusunun yoğun olduğu bir bölge.20 yıl önceki iş potansiyelini beklemek imkânsız.
Hayvancılık, eskiden çok olan bölgelerde azalmış, haneyi geçindirmek için olan bölgelerde ise yok olmuş.
Her yıl salatalık domates biber tohumuyla uğraşmak yerine ziraattan bu fideler temin ediliyor. Tabiki ilaç takviyesi olmadan sadece çiçek açan bitkiler yetişiyor. O yüzden belirli dönemlerde ilaç atılması gerekiyor.
Hava temiz su temiz ama yetişen ürün organik değil.
Arılar petek yapmakta vakit kaybetmesin diye hazır petekler konuyor kovanlara verimin artması için de şeker takviyesi yapılıyor.
Ahır ya da kümes hayvancığıyla uğraşanlar hazır yem kullanılıyor.
Yem katkı maddelerinin verim artırıcı özelliklerinin yanında, yem fabrikalarında teknolojik olarak kullanılan, lezzet artırıcı, sindirim kolaylaştırıcı, iştah arttırıcı olarak kullanılan çeşitli yem katkıları vardır.
Bu yemlerle beslenen hayvanın eti sütü ve gübresi ne kadar doğal?
Eti sütü kadar gübresi de altın değerinde olan bu hayvanların gübreleri parayla alınıyor, bağa bostana dağılıyor.
Şimdi bildiğimiz organik köy hayatı, ne kadar organik siz karar verin.