8 asırdır fetih ruhunu yaşatan mabed Atabeygazi Camii

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Yaşayan tarihi yaşamak istiyorsanız Kastamonu’ya gelin… Bir Cuma günü, minarelerde Allah-ü Ekberler yükseldiği vakit Kale’nin doğu kısmından Kastamonu’yu seyre dalan Atabey Gazi Camii’ne girin ve imamın minbere çıkmasını bekleyin. Orada bir tarihi yaşayacaksınız! 800 yıllık bir hatıranın canlanmasına şahit olacaksınız! Hutbe okumak için minbere çıkan imamın kılıç kuşanmasını izleyin Atabey Gazi Camii’nde… Kılıçla hutbesini okumasını izleyin… İzleyin… Ve kılıç hakkıyla alınan bu toprakların 8 asırdır bu gerçeği her Cuma haykırışını damarlarınızda yaşayın…!”

ATABEYGAZİ CAMİİ

Kastamonu’nun en kadim ve en büyük camilerinden birisidir. Şehre hakim bir mevkide, kaleye sırtını dayamış olan caminin kuzeydeki cümle kapısının söveleri, renkli mermerden geçme tekniği ile yapılmıştır. Basık kemerinin üzerinde nesih yazı ile yazılmış şu kitabe vardır:

“innema ya’muru mesacidallahi men amene billahi velyevmil ahiri ve ekamessalate ve atezzekate ve lem yahşa illallah. Feasa ülaike en yekunu minel mühtedin.”

“kalennebiyyü aleyhisselam: men bena mesciden lillahi teala kemefhasi kutatin. Benallahü teala gurefenfil cenneti. Fi şuhuri sene isna ve seb’ina ve sitte mie.”

Manası: “ Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanıp namaz kılanlar ve zekat verenler ve Allah’tan başkasından korkmayanlar imar ederler. İşte onlar doğru yolu bulanlardan olabilirler.

Peygamber Aleyhisselam buyurdu ki: Bir kimse Allah rızası için kuş kafesi kadar bir mescit yaparsa Allah-ü Teâla (da) o kimse için cennette bir köşk yapar.”

Kitabeye göre caminin yapılış tarihi 670 Hicri (1273 Miladi) yılıdır. Banisinin adı yazılı olmamasına rağmen, Kastamonu’da hüküm sürmüş olan dört Atabey’den birisinin yaptırmış olduğu kesindir.

Halk arasında camiye Kırkdirekli denmektedir. Bunun sebebi, caminin içinde altlı ve üstlü olarak gerçekten de kırk adet ahşap sütünün bulunması ve camiyi bu sütunların taşımasıdır. Tavanı da ahşap olan caminin minaresi de kesme taştan Selçuklu tipinde kısa olarak yapılmıştır.

1800 ve 1871 yıllarında tamir gördüğü duvarlardaki tarihlerden anlaşılmaktadır. Ayrıca 1562 tarihli muhasebe defterinden, o tarihte harap olduğu ve Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle tamir ettirildiği anlaşılmaktadır. En son 2006 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyona alınmış, bu restorasyon sırasında camiye bitişik haldeki türbe ayrılmış, kabirlerin bulunduğu alan düzenlenmiş ve çevre düzenlemesi ile ecdada yaraşır bir hale getirilmiştir.

Halk arasında Kastamonu’nun fethinin bir Cuma gününe rastladığı ve Hüsamettin Çoban Bey’in kılıcını bırakmadan şehirdeki kiliseye gelip Cuma namazını eda ettiği ve o günden bu yana da imamın minbere kılıçla çıktığı şeklinde bir rivayet anlatılmaktadır. Ancak caminin kiliseden çevrildiğine dair herhangi bir iz ve kalıntı bulunmamaktadır.

Caminin doğu kısmında bulunan türbede Atabeygazilerden birisi yatmaktadır. Giriş kapısının karşısında ise Maden Dede ve İsa Dede’nin bulunduğu türbe yer almaktadır.

 

KILICIMIN HAKKIDIR!

Kastamonu, taşının toprağının dile geldiği bir açık hava müzesi gibi…

Taşların Dili bu sefer Atabeygazi Camii’nde konuşuyor…

Ellerinizden öper, iki oğlum var. Birisi lise-2’ye geçti, diğeri orta-3’e…

Ve malumunuz yaz tatili başladı.

Teklif büyük oğlum Mus’ab’dan geldi:

“Baba, her hafta başka bir tarihi camiye gidelim Cuma Namazı kılmaya, olur mu?”

Olmaz mı?

Bir evlat böyle bir istekte bulunur da, baba “hayır” diyebilir mi?

Ve ilk Cuma camimiz Atabeygazi Camii oldu.

Elbette ki rastgele seçilmedi…

Fethin sembolü, Kastamonu fatihi Hüsamettin Çoban Bey’in yadigarı Atabeygazi Camii ile başlamak en anlamlısıydı…

Ve tabi ki 800 yıllık bir geleneği canlı olarak izleme fırsatı!

Kastamonu’nun şüheda kanlarıyla tapusunun imzalandığının en güzel göstergesi…

Fethin simgesinin ilk günden bu tarafa her Cuma dile gelişinin merkezi Atabeygazi Camii…

Kastamonu’nun kılıçla alındığının, şüheda kanlarıyla fethedildiğinin ispatı duruyordu Atabeygazi Camii’nde…

Neydi bu?

Her Cuma, imam hutbe okumak için minbere çıkarken diğer camilerde olmayan bir şey yapar!

Minberin hemen ilk basamağında kendisini bekleyen KILIÇ ile çıkar basamakları!

Evet! Kastamonu’nun bu en eski camiinde, Kastamonu’nun bu fetih camiinde imam minbere kılıçla çıkar!

Bu toprakların kılıç hakkıyla alındığının simgesidir bu!

Ve çocuklarım, diğer birçok geleceğin teminatı gibi, bu 800 yıllık geleneği canlı olarak izlemenin ve görmenin heyecanını yaşadılar!

Size de tavsiye ederim!

Kaynak: Erdal ARSLAN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!