Bu ülkeyi çok seviyorum!
Her gününe özel bir gündem!
Her saatine özel bir gelişme…
Hatta her dakikasına özel bir olay hazinesi var!
Öyle baş döndürücü bir hızda gündem değişiyor ve gelişiyor ki, hızına ayak uydurmak neredeyse imkansız!
…..
Bu kadar bereketli bir ortamda,
Haftada bir oynuyorsa kaleminiz İSTAMONU sütunlarında,
Konu bulma derdiniz yok demektir!
Ama bir hafta öncesinden yazınızı kaleme alıp rahat etme imkanınız da yok!
Çünkü yazıyı göndermeniz gereken son ana kadar beklemek zorundasınız!
Bu baş döndürücü bomba gündem ortamında, kalem son ana kadar ne yazacağına karar veremiyor!
…..
Mesela bu hafta günlük köşe yazan erbab;
Barzani’nin gelişini, karşılanmasını,
Tatlıses ile Perver’in düetini,
Başbakanın Diyarbakır çıkarmasını yaza yaza bitiremeyeceklerini sanarken;
Dershaneler meselesi kucaklarına düşüverdi!
Şahsımız da bundan bir buçuk sene kadar evvel dershaneler ile ilgili bir şeyler karalamışız!
Aynı şeyleri tekrarlamanın lüzumu yok!
Amma velakin, insan bazı şeyleri de sormadan edemiyor:
Okulların 12 yılda veremediğini dershaneler bir, bilemedin iki, bilemedin üç yılda veriyorsa, okullara ne ihtiyaç var?
Dershaneler bir zorunluluk ise, okullar ne?
Dershane özel okula döndüğünde fırsat eşitliği ortadan kalkacaksa, çocuğunu dershaneye gönderecek parası olmayanlar için de fırsat eşitliğine yıllardır dinamit koyulmuyor mu?
Eğitim sistemi neden dershaneyi zorunlu kılacak seviye(sizlik) de!
Normal okulda ders veren öğretmen ile dershanede ders veren öğretmen arasında nasıl bir fark var ki, dershaneye giden başarılı, gidemeyen başarısız!
Koskoca Türkiye’nin eğitim sistemi dershanelerin kapanmasıyla çökecek kadar zayıf mı?
Dershanelerin kapanmasının en etkin yollarından birisi de devlet okullarındaki kaliteyi yükseltmek olabilir mi?
Ya da, 12 yıl boyunca çocukların beynine işlenen bilgi çöplüğü yerine, okullarımızda daha yalın, daha sade, daha branşa yönelik, etkin, verimli, pratik bir eğitim – öğretim müfredatı yapılarak; bütün seçme ve eleme sınavlarında da verilen eğitimle doğru orantılı bir soru sistematiği geliştirilemez mi?
Ve bir tespit:
Candaşın da, yoldaşın da, yandaşın da tek ses oluvermesi doğrusu şaşırttı beni!
…..
Hafta sonu Cide’de çok önemli bir toplantı yapıldı.
Ayrıntılarını gazetemizde okuyacaksınız…
Ben bu memleket sevdasıyla coşan yüreklere Cide adına, Kastamonu adına teşekkür etmekle yetineceğim…
Mevla’m yar ve yardımcınız olsun…
