İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. TEDBİRLER VİRÜSÜN HIZINI KESECEK Mİ?

TEDBİRLER VİRÜSÜN HIZINI KESECEK Mİ?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Hükümetimizin aldığı tedbirler üst seviyede ama virüsün hızını kesmeye yetecek mi?

Hükümetimizin aldığı tedbirler birçok Avrupa ülkesine göre çok daha etkili ve hızlı bir şekilde gerçekleştirildi. Özellikle sağlık sektöründe Avrupa’nın çok ilerisinde olduğumuzu görmüş olduk. Ancak vakaların yayılma hızı düşünüldüğünde ürkmemek yine de elde değil. İşin sağlık kısmı dışında ekonomik boyutunun nereye gideceği de başka bir gündem konusu…

Dolayısıyla Korona Virüsü artık her gün değil her dakika konuşur ve izler duruma geldik. İnsan sağlığına verdiği zarar tartışmasız. Tüm dünyada vaka ve kayıp sayıları artıyor. 6 kıta 189 ülkede virüs hızla yayılmaya, ne yazık ki korkutmaya, can almaya devam ediyor. Dünya üzerinde Korona Virüs tespit edilen kişi sayısı bugün itibarıyla yaklaşık 333 bin, hayatını kaybedenlerin sayısı da 14 bin 510. Salgının başladığı yer olduğu iddia edilen Hubei’de üst üste 4 gündür vaka görülmezken, dünyanın geri kalanında vaka sayılarının hızla artış göstermesi, Çin’de üretim tekrar canlanırken, dünyanın geri kalan her yerinde üretimin durması da ayrı bir tartışma konusu.

Çin’in uyguladığı yöntem her ne ise –bazılarımız için korkutucu görünse de- işe yaramış gözüküyor. Almanya Şansölyesi Merkel virüs taşıdığı endişesi ile kendisini karantinaya almışken, İtalya’da ölümler korkunç derecede artmışken, Türkiye’de ise vaka sayısındaki artış diğer ülkelere göre çok hızlı şekilde seyrederken konuyu tekrar düşünmek ve yeniden değerlendirmek gerekiyor.

Hükümetimiz vatandaşın evde kalmasını sağlamak için her türlü duyuruyu yapıyor, her tedbiri alıyor. Çoğu sanayici elini taşın altına koymuş ve zarar etmeyi göze almış durumda. Fabrikalar ya tamamen kapandı ya da vardiya sistemini uyguluyor. Sadece kafeler değil, restoranlar bile kapanmış durumda. Sadece paket servis hizmeti veriyorlar. Mağazalar, koca alışveriş merkezleri belli tarihlere kadar kepenklerini indirdi. Ancak insanlarımız hala dışarıda ve birbirleri ile ‘sosyal mesafe’yi korumadan yaşamaya, iletişimde ve etkileşimde olmayı sürdürdüklerini görüyoruz. Birçoğu çalışmaya devam etmek zorunda olduğundan, bazıları ise sosyal yaşamdan uzak duramadıkları için hem kendilerini hem çevrelerini hem de bütünü tehlikeye sokmaya devam ediyorlar. Ekonomi ise bu durumdan ciddi olumsuz etkileniyor. Bu nedenle hükümetimizin bu konuda daha keskin bir önlem almasını önemsiyorum. Tabii ki üretim durmamalı ki sanayicimiz zaten daha yeni yeni belini doğrultmaya başlamış durumda. Ancak gerçek şu ki; arafta kalma durumu ne ekonomiye ne de sağlığa hiçbir şey kazandırmıyor.

Bugün için öncelikle oturup düşünülmesi gereken konu, mavi ve beyaz yaka ayrımını ortadan kaldıracak ortak bir çözüm bulunması. Çünkü beyaz yakalıların bilgisayar ile evden çalışma imkanının olması, mavi yakalıların kendini önemsiz, değersiz ve gözden çıkarılmış hissetmesine neden oluyor. Gerçek olmadığını bilsek de bir kast sistemi uygulandığı yönünde sesler yükseliyor. Sonuç olarak bu virüsün yayılmaması veya yayılma hızının yavaşlatılması isteniyorsa daha keskin bir adım atılmalı ve belki de 15 gün için OHAL ilan edilmelidir. OHAL sırasında işverenlerin uğrayacağı zarar devlet eliyle karşılanmalı ve bu şekilde hem işverenler hem de çalışanların korunması sağlanmalıdır. Diğer taraftan Korona Virüs nedeniyle iş akdine son verilen çalışanlara en azından asgari ücret tutarında bir destek verilerek yeme-içme-barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesine imkan tanınmalıdır.

Hükümetimizin açıkladığı önlem paketi, çarpan etkisiyle birlikte ekonomiye can suyu olacaksa da bu paketin tüm sektörleri kapsaması, ortak noktada problemleri çözecek tedbirleri benimsemesi de çok önemli. Bu nedenle paketin genişletilerek etkilenen veya etkilenecek sektörlerin tamamını kapsaması (örneğin Basım-Yayın-Matbaa ve Gümrük Müşavirliği firmaları ile ilgili pakette herhangi bir destek olmadığını görüyoruz) ve daha net ifadeler barındırması, endişe içinde olan tüm işverenlere umut ışığı olacaktır. Ayrıca tüm işverenlerin bir ortak derdi ise bu ay ödenmesi gereken Vergi ve SGK ödemeleri. Tahsilatlar yavaşlamış hatta durma noktasına gelmişken, kesilmiş çeklerin ödemelerinin yanında, bina ve araç kira ödemeleri nedeniyle vergi ve SGK ödemelerinin sorunsuz yapılabilmesi neredeyse imkansız gözükmektedir. İş dünyasının ortak beklentisi; Mart ayında ödenmesi gereken vergi ve SGK ödemelerinde de erteleme yapılması, banka kredi ödemelerinde sağlanan ertelemelerin çek ödemeleri için de uygulanabilmesi, üretim kapasitesi düşen ama işçi çıkartmayan işyerlerinin SGK ve Muhtasar ödemelerinin 6 ay süreyle devlet tarafından karşılanabilmesi ve açıklanan paketin tüm sektörleri kapsayıcı olması yönündedir.

Hükümetimizin sağlık konusundaki tedbirleri gerçekten takdire şayan ve bu konuda bizim Avrupa’nın çok ilerisinde olduğumuzu kanıtlar nitelikte. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın ekonomiye yönelik açıkladığı paket ve güven veren söylemleri ve sonrasında Hazine ve Maliye Bakanımızın “Cari denge, maliye politikalarında ev ödevimizi yaptık. Küresel resmin olumsuz senaryolarına karşı maliye politikaları elimizde bir silah, gerektiğinde tabii ki kullanacağız ama bugün için böyle bir risk görmüyorum. İhracat ve turizmde gerekirse yeni paketler hazırlanır. Piyasadan gelecek talepler de takip ediliyor” şeklindeki açıklaması ile inancımız daha da kuvvetlenmişken piyasanın ve iş dünyasının beklentilerini dile getirmek istedim. Ülke olarak bu salgını en az hasarla atlatacağımızı umuyor hem sağlıkta hem ekonomide virüsün etkisizleştiği günlerin bir an önce gelmesini bekliyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!