İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KORONA VİRÜS PANİĞİ VE SONRASI

KORONA VİRÜS PANİĞİ VE SONRASI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Koronavirüs ile ilgili bu benim ikinci yazım. İlk yazdığım yazı sosyal medyada beklemediğim düzeyde bir ilgi ve alaka gördüğü için bende yazmaya devam ediyorum…

Sadece ülkemizi değil dünyamızı daha önce bilinmedik bir virüs tehdit ediyor evet bu doğru.

Aralık’ta Çin’de görülen ve ardından Kore, Japonya, İran ve İtaya derken tüm dünyayı kasıp kavuran daha önceden bilinmeyen bu virüs gerçekten bu kadar tehlikeli mi?

Ortalıkta bir virüs var evet bu doğru. Ancak iletişim kanallarının bu kadar abarttığı kadar doğru mu?

Bu sorunun cevabını hiç kimse veremiyor… Sadece televizyonlarda ve sosyal medyada gördüğü görüntülerden ve yetkililerin tedbir amacıyla yaptığı açıklamalardan etkilenen bir insanlık söz konusu.

Dün bir vesile ile önce Taşköprü’ye gittim. Taşköprü’nün tenha köylerinden birinin en uzak kesiminde bahçe içinde bulunan evinde eşiyle birlikte yaşayan, komşuları dahil hiç kimseyle görüşmeyen, ihtiyaçlarını ilçe merkezindeki torunları karşılayan 60-65 yaşlarında bir tanıdığım kadınla üç metre mesafeden ayak üstü sohbet ettim.

Kadın bana aynen şöyle dedi: Oğlum ben her kış hastalanırım. Geçen sene olduğu gibi bu sene de hafiften öksürmeye başladım. Korona virüs korkusuyla hastaneye gidemedim. Şimdi gitsem beni de karga tulumba hastaneye yatırırlar! Ben kendimi biliyorum benim üşütmeye bağlı öksürüğüm var.

Peki şimdi gelelim diğer konuya, öğleden sonra başka bir iş için bu seferde Daday’a gittik. Yanımda Ajans 37’nin sahibi Mehmet Eren’de vardı. Biz Mehmet Eren ile Ballıdağ Hastanesi ile ilgili program yaparken oraya inceleme yapmak için birkaç tane kamu çalışanı geldi.

Kamu çalışanı: Buraya gelmezden önce korona virüs toplantısından çıktık. Toplantıda İl Sağlık Müdürü Kastamonu genelinde iki vakamız var! Sağlık Bakanı, Türkiye genelindeki vaka sayısını il il açıklıyor Kastamonu’yu 96 vaka olarak bildiriyor. Peki biz şimdi hangisine inanalım!” diyor haklı olarak. (Bu konuşmaya Mehmet Eren arkadaşım şahittir.)

Şimdi gelelim Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’e…

Sayın Terim, kendi twetter hesabından bir açıklama yaptı “Korona virüs testim pozitif çıktı”

Tüm Türkiye hatta Avrupa basını ayakta… Canlı yayınlar, yorumlar, kulüp resmî açıklamaları, geçmiş olsun dilek ve temenniler… Akşam bu haber izlenme rekoru kırıyor ve sosyal medyada tıklanma rekoru kırılıyor.

Ertesi sabah Galatasaray ve tetkiki yapan hastane yetkilileri resmi açıklama yapıyor, ve Terim’in Covit-19 raporunu açıklıyorlar…

-Ateş: 36.5 (Yok)

-Moral Durumu: İyi

-Öksürük: Hafif derecede

-Kronik Rahatsızlık: Yok

-Sigara: Kullanmıyor

Yani, Terim’in hiçbir şeyi yok.

Sadece tedbir amacıyla hastanede gözetim altında tutuluyor. Peki şimdi bu haberleri izleyen sadece Türk halkı değil, dünyanın dört bir tarafında diken üstünde yaşayan insanlık ne düşünüyor?

“Düzenli spor yapan ve sürekli çalışırken kulübün doktor kontrolünde yaşayan koskoca Fatih Terim’de bu virüse yakalandıysa, bu iş tamamdır! Ve olay ciddidir… Bende kendime dikkat etmeliyim…”

Korku panik tavan yapıyor…

Çin, İran, İtalya, İspanya, Almanya, Amerika ve Türkiye’deki tıp hocaları korona virüs belirtilerini nasıl açıklıyorlar?

1-Yüksek Ateş varsa,

2-Öksürük varsa,

3-Boğaz kuruluğu varsa,

4-Burunda tıkanıklığı, koku alamama veya tat alamama varsa.

Bu şikayetlerle herhangi bir hastaneye gittiğinizde yandınız demektir! Doktorlar direkt size korona virüs şüphelisi olarak işlem yapacak ve hatta hastaneye yatıracaklar.

Peki ben şimdi size soruyorum; önceki yıllarda yaşı 1-7 arasındaki çocuklar devamında 65 ve üzeri olan yaşlılarımız kış aylarını bu belirtiler olmadan mı geçirdi?

Hangimiz kışın öksürmüyoruz?

Hangimizin zaman zaman ateşi yükselmiyor?

Hangimizin zaman zaman boğazında kuruluk olmuyor?

Hangimizin burnunda tıkanıklık olmuyor?

Bu dört belirti dünde bugünde pek çok insanda vardı ve yarında var olacak öyle değil mi?

Şimdi gelelim asıl soruya… Türkiye ile birlikte dünya ekonomik piyasaları bu panik havasından inanılmaz bir daralmaya doğru gidiyor. İnsanlar evlerinde ve dolayısıyla üretim azaldı. Çin yeniden üretime başladı! Türkiye ile birlikte Avrupa, Amerika ve diğer tüm dünya ülkeleri virüs telaşı ve korkusuyla her sektördeki üretimini azalttı. Çin vakit geçirmeden üretime başladı ve şimdi tüm dünyaya yeniden ihracata başlayacak.

Haziran, temmuz ayı itibarıyla Türkiye ile birlikte tüm dünyada virüs korkusu ve paniği azaldığı zaman; araştırma, üretim ve ekonomik gücü yüksek ülkeler bize acaba Bitcoin gibi sanal paralar mı yoksa başka başka şeyler mi pazarlayacaklar?

Kalın sağlıcakla…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!