Şimdi arkanıza yaslanın,
Derin derin nefes alın…
Az sonra okuyacağınız söylem sizce doğru mu?
“Yöre dernekleri siyaset kulisleri değildir?”
– Emin misiniz?
– Son kararınız mı?
Cemiyet içinde az ya da çok vakit geçirenler bilir, tanışma konuşmaları: “Arkadaşlar dernekler siyaset yeri değildir diye başlar, Sivil Toplum Kuruluşları olarak siyaseti ve siyasi tartışmaları bu kapının dışında bırakmalıyız” diye devam eder.
Birkaç toplantı sonra yönetimin ihtiyaçları olur ve en fazla araç tedarik noktasında sıkışılır.
Oysa yönetimde en az bir kişinin minibüsü vardır.
Yardıma muhtaç olan bir kişi derneğe başvurur, çare bekler hemşerisinden.
Maddiyat girince devreye, dayanışma rafa kaldırılır.
İhtiyaç noktasında yapılan konuşma da; “Arkadaşlar siyasi partilerin hepsine eşit mesafede davranmalıyız ki istediklerimizi alalım. Bizi yanlı görmesinler STK olarak derneğimizde tüm ilçe başkalarını, yardımcılarını, üyelerini ağırlayalım” denir.
İşte işin rengi burada değişiyor. İlk başta söylenen” Arkadaşlar dernekler kaynaşma, dayanışma ruhumuzun bir olduğu, birbirimizi tanımamıza yardımlaşmamıza vesile olacak kurumlardır” söylemleri nerde?
Sonrasında yapılan dernek toplantılarında gündem “bizim parti bu hafta gelecek, haftaya bizim partinin ilçe başkanını ziyaret edelim …” olur. Kalabalıktan rant sağlamak isteyen sözde partili, sözde dernekçi oldukça fazladır.
Elimiz cebimize gitmez bir türlü… Siyasi partiler, belediyeler daha yakındır.
Araçtı, piknik yeriydi, konferans salonuydu hep isteriz. …
Siyasi partilere geleceği parlak gençlerin yerleştirilmesi noktasında hiç bir talebimiz olmaz ama… “Ya benim ayağımı kaydırırsa bu yeni yetme” diye düşünürüz.
***
Dernekçiliğimiz penguen sürülerinden farksız bir durumda. Aynı renkte, aynı şekilde ve aynı yürüyüşte komik olduğunun farkında olmayan başkanlarla dolu.
Başkanlardan oluşan bir yönetim var her kurulan dernekte.
İşiniz adliyedeyse; hukuk ve siyasal ilişkiler başkanı, eczanede kasiyerlikse; sağlık sorumlu başkanı, diksiyonunuz düzgünse hemen kültür ve turizm komisyonu başkanı olursunuz.
Başkanların en önemli görevi iş yapmak değil iş yaptırtıp takip etmek olduğundan; önce durum başkan yardımcısına söylenir sonra genel sekretere. Sekreter birim başkanına, birim başkanı sorumlu başkana sorumlu başkan da görevlendirdiği başkana olayı anlatır…
Sonuç mu?
Herkes başka n olduğu için bir türlü sonuca varılamaz. Yönetim kurul üyesi de bir birimin başkanıdır muhakkak.
Köy, ilçe ya da il derneğinde hiç siyaset Yapmayız Kastamonulular olarak.
Yapamayız…
Peki dernekçilik yapabiliyor muyuz?
-Emin misiniz?
-Son kararınız mı?