Son günlerde twitter ile yatıp twitter ile kalkar olduk!
Bütün meselelerimiz bitti; en büyük derdimiz tweet atamamak oldu!
Tweet yani cıvıldama…
Cıvıldaşamıyoruz bir haftadır!
Sahte hesaplar açıp ona buna hakaretler savuramıyoruz!
Küfürler edemiyoruz!
İftiralar atamıyoruz!
Sosyal medya ile sosyal ortamı geremiyoruz!
Kişilerin özel hayatına saldırı, kimliklerine saldırı, inançlarına saldırı özgürlüğümüz elimizden alındı bir haftadır!
Olmaz böyle şey kardeşim!
Demokratik bir ülkede bunlar olur mu hiç?
Sahi…
Olur mu ki?!
2006 yılında kurulan…
140 karakter uygulamasıyla insanları az ama öz mesajlar vermeye iten…
Takip sisteminin ağırlıklı kriter olduğu ve 25 Nisan 2011 tarihinden itibaren Türkçe kullanılmaya da başlanan Twitter;
Kurulduğu özgürlükler ülkesi (!) Amerika’da da düşünce ve ifade özgürlüğünü Türkiye’de olduğu gibi son raddesine kadar kullandırabiliyor mu kullanıcılarına?
Peki İngiltere’de?
Ya Fransa’da?
….
Misal;
Siz hiç Amerika’da Başkan Barack Obama’nın bakanlarıyla, senatoyla, danışmanlarıyla, ailesiyle yaptığı telefon konuşmalarının Twitter’da afişe edildiğini gördünüz ya da duydunuz mu?
Siz hiç Amerika’da Hristiyanlığa, Hz. İsa’ya küfürler edildiğini gördünüz ya da duydunuz mu?
Siz hiç Amerika’da sahte hesaplar açıp ülkesinin en tepe noktasındaki yöneticilerine, temsilcilerine iftiralar atan, ağza alınmayacak hakaretler eden bir Twitter kullanıcısı gördünüz ya da duydunuz mu?
Siz hiç Amerika’da Twitter’ın güvenlik güçlerinin ve yargının istediği bir bilgiyi vermediğini gördünüz ya da duydunuz mu?
Sanmam…
Amerika’da bir özgürlük savaşçısı çıkıp Obama’ya en ufak bir iftira ya da hakarette bulunursa; soluğu Guantanamo veya benzeri tatil köylerinden (!) birisinde alır! Alnına da el-Kaide (!) etiketi yapıştırılır!
Peki Türkiye’de?!
Allah’a, peygambere, dine, diyanete, inanca…
Cumhurbaşkanına, başbakana, bakana, milletvekiline…
Gazeteciye, işadamına, bürokrata, memura, işçiye, esnafa, köylüye…
Hakaretin, iftiranın, küfürün bini bir paradan edilir!
Mahkeme kararı hiçe sayılır…
“Türkiye’de bir ofis açın, muhatabımızı bilelim” dendiğinde “tehdit alıyoruz” vaveylası koparılır!
Ülkenin en gizli, en mahrem bilgileri sanal alemden dünyaya servis edilir…
Ve tabiri caizse Türkiye adam yerine konmaz!
Adam yerine koymadığı şamarı indirince de özgürlükten, demokrasiden dem vurur!
Hadi ordan!
Bu arada hatırlatayım;
Amerika merkezli Twitter’ın sahipleri atılan her twitt başı para kazanıyor!
Yani adam yerine koymadıkları bizler, onların ceplerini doldurmakla meşgulüz!