Evlilik kurumu içerisinde erkeklerin mağdur olduğunu düşünen ve bu mağduriyetlerinde de kendi paylarına düşen sorumlulukları benimle paylaşan hanımlarla yapmış olduğum görüşme sonrası bu yazının kaleme alınması gerekliliği doğdu.
Ve sanırım bana düşen de bunu hem sizlerle paylaşmak hem de bu gerçeği biraz gün yüzüne çıkarmak.
Aslında beylerin hislerine tercüman olduğumu da içten içe düşünmüyor değilim.
Evet beyler,
Yapmış olduğum birkaç görüşmede sonra düşündüm taşındım ve sizlerin birçok konuda haklı olduğunuza ve yine birçok konuda da hanımlar tarafından haksızlığa uğradığınıza karar verdim.
Evet hanımlar,
Eşlerinize bundan sonra iyi davranmanız için bulduğum nedenler:
Günümüzde artık erkekler cinsel ihtiyaçlarını gidermek ve de çocuk sahibi olmak için evlenmek gibi bir zorunlulukları olmadığı halde evlenmeyi tercih ettikleri ve de bu yazıyı okuyan seni seçtiği için gerçekten çok şanslısın.
Kendini evli olduğu halde şanslı hissetmeyen, eşiyle yaşadığı sorunlar yüzünden ayrılmayı tehdit olarak eşine sunan hanımlara unutulan bazı ufak detayları da hatırlatmak istiyorum.
Birçok hanımın eşi için şu sözleri söylediğine eminim sizlerde tanık olmuş ya da belki siz bile eşinize bunu ifade etmiş olabilirsiniz;
Onu bıraktığım zaman asla benim gibi ona katlanan birini bulamaz.
Hiçbir kadın benim onun için yaptığım fedakarlıkları yapmaz.
Ben onu bırakırsam perişan olacağından eminim gibi birbirine benzeyen birçok söz.
Unutmuş olabileceğinizi düşünerek sizlerle şu gerçeği paylaşmak istiyorum sevgili hanımlar,
Şu bilinen bir gerçektir ki sizin istemediğiniz ve belki de beğenmediğiniz eşleriniz sizler tarafından kapının önüne koyulduğunda başka kadınlar için tercih edilen bir erkek olacaktır. Üstelik tercih edecek hanımında sizden daha genç ve daha güzel olabileceği ihtimalini de tekrar gözden geçirmenizi önemle rica ediyorum.
Yapılan araştırmalara göre kadın nüfusunun her geçen gün erkek nüfusuna oranla daha fazla arttığını da hesaba katarak tabiî ki…
Ve yine etrafında yirmibeş -kırk yaş ortalamasında kaç bekar hanım olduğuna da lütfen bir bakın.
Bu kadar bekar hanım hala evlenememişken siz hala evliyseniz ve hala eşinizle yaşadığınız küçük sorunları büyütmeye devam ediyorsanız lütfen durun ve bir kez daha düşünün. Evliliğinizin ve eşinizin kıymetini bu kez gerçekten anlayacağınızı umuyorum.
Evlilik kadın ve erkeği haramdan ve günahlardan koruyan bir kalkandır. Oysa bizler bu kalkanı korunmak için kullanmak yerine kendi ellerimizle parçalamaya çalışıyoruz. Başkalarının sahip olmadığı ve beklide hiç olamayacağı bu kutsal kurumu kurmaktan öte korumak görevinin kadınlara ait olduğu da yadsınamaz bir gerçektir.
Bir kadın için evlilik hala hayattaki önem sıralamasının en başında yer almaktadır.
Kariyer sahibi olmak gibi sonunda mutluluk olmayan bir hayalin peşinde olmak inanın bizleri üzmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü yaş 35 olduğunda fıtratımızda olan annelik dürtüsü bizi esir almaya başlayacak ve mutsuzluk çanları çalacaktır.
Unutmayın; Her erkek aynıdır. Her kadının aynı olduğu gibi.
Kanat-i aczimce beraberliğiniz ve eşiniz noktasında ümitsizlik içinde olduğunuzu hissedip sonlandırmaya karar verdiğiniz evliliğinizi bir kez daha düşünün. Sonrasında yapmayı düşündüğünüz evliliğinizde yer alacak karakterlerin farklı olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. O da ilk eşinizden çok farklı olmayacaktır. Farklı olacak tek şey yaşayacağınız sorunların adı olacağını unutmayın.
O halde o soruna harcayacağınız enerjiyi lütfen beraber olduğunuz eşinize harcayın.
Ve bu boşanmalara artık dur diyen kişi lütfen bu yazıyı okuyan siz olun.
Unutmayın tek bir kişi aynı zamanda birçok kişidir
Ve değişim en küçük parçadan başlar ve halka halka büyüyerek devam eder. İyiliği ve güzelliği başlatan lütfen sen ol.
Son söz son cümle: Eşini sev ve evliliğini sen koru. Diğerlerinden böylesine büyük bir farkın olsun.
Not: Bu yazı toplumumuzun ahlaki yapısının şekillenmesinde rol olan kadınlar arasında ki sana, eşine ve evliliğine kıymet vermeyene hitaben yazılmıştır.