“Kağnı Gıcırtısı”ndan “İstiklal Marşı”na Giden Yolun İlk Durağı…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Köşe Bucak Kastamonu bu hafta SEYDİLER’de

Seyyid, (Hz. Muhammed’in soyuna dayanan, efendi, saygın, değerli kişi)adının çoğulu “Seyyidler”den türeyen Seydiler, adına yaraşır şekilde dinine bağlı, vatansever, saygın insanların yaşadığı Kastamonu/İnebolu yolunun geçiş güzergâhında düzlük bir alana kurulu ilçemizdir. Tüm Kastamonu ilçelerinin göç verme talihsizliği Seydiler’inde belini büken en önemli etkendir. Tarıma elverişli arazileri, sanayinin ilk şartı ulaşım kolaylığı bile bu makûs talihi yenmeye yetmemiş, kendi yağıyla kavrulmaya itilmiştir.

Tarih boyu bağlandığı o ilçeden bu ilçeye savrulan, 1991 yılında kendi kimliğini kazanan Seydiler’in, nüfusun azlığından dolayı devletten aldığı “pay” her geçen yıl azalsa da, tarihten aldığı “paye” her geçen yıl daha bir değer kazanmaktadır.

Şerife Bacı’nın torunu olmaktır bu payenin adı… “Kahraman Türk Kadını”nın simgesi Şerife Bacı’nın adı ve saygınlığı ilçenin her metrekaresinde vücut bulmuştur. Bu haftaki durağımız; Kahramanlık destanının dilden dile dolaştığı toprakların “geçim yükü” ağır, “çekim gücü” yüksek memleket köşesi Seydiler…

Genel Bilgiler

İlçenin tarihi, Kastamonu’nun genel tarihi ile özdeştir. Sabuncular Köyü Divan Camii’nin 662/1263 tarihinde inşa edilmiş olması tarihi konusunda ipuçları vermektedir. Atabeyler (Çobanoğulları) döneminde yani fetihten hemen sonra Türk-İslâm topraklarına katılmıştır. Bu tarihten önce olduğu gibi sonra da bütün tarihi gelişmelerde önemli bir konuma sahip olmuştur. Anadolu’nun doğusundan gelip İnebolu’ya ulaşmak için yollara düşen yorgun kervanlara sığınak olmuştur.

1868 Yılına kadar Küre Kazasının Ağlı Nahiyesine, bu tarihten itibaren Küre’nin Nahiyeye tebdili ile İnebolu’ya bağlı bir köy olan Seydiler, 1926 yılında tekrar ilçe olan Küre’ye, 1944 yılından sonra da ilçe statüsüne kavuşan Devrekâni’ye bağlanmıştır. 1967 yılında belediye teşkilatı kurulan Seydiler, 08.05.1991 tarihinde Kastamonu ilinin 19. ilçesi olmuştur.

Seydiler, Kastamonu’ya 34, Başkent Ankara’ya 290, İstanbul’a 530 kilometre mesafededir. Denizden yüksekliği (Rakım)1.100 metredir.

15 köy, 10 mahalleye sahiptir.

2,581’i ilçe merkezi ve mahallelerde, 1,567’si ilçeye bağlı köylerde yerleşik olmak üzere toplam nüfusu; 4,148’dir.

Coğrafi özellikler

Seydiler: Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İli sınırları içinde olup, doğusunda Devrekâni, güney batısında Daday, kuzey batısında Ağlı, kuzeyinde Küre’yle çevrilidir.

Toplamda 24,100 hektar olan arazisinin 5,300 hektarı ormanlık alan, 12,100 hektarı ekilebilir tarımsal alan, 2950 hektarı tarım dışı alan ve 3750 hektarı çayır-mera alanı olarak kullanılmaktadır.

Belli başlı akarsu olarak Devrekâni Çayı, Mancılık Çayı ve Takazlar Çayı mevcuttur. Devrekâni Çayı, Devrekâni sınırları içinde bulunan Başak Pınar Köyünden çıkarak ilçeyi doğudan batıya kat ederek Cide sınırları içinden Karadeniz’e dökülür. Diğer çaylar ilce sınırları içerisinde Devrekani Çayına katılır.

Seydiler’in Yayla, Ercek, Demirciözü, Ayvatlar, Emreler, Sabuncular, Çerçiler ve Karaçavuş köyleri sınırları içerisinde ormanlık alanlar mevcuttur. Ormanlarda cam, köknar, meşe kavak ve söğüt gibi ağaçlar mevcut olup etekleri fundalıklarla kaplıdır. Tarıma elverişli topraklarda genellikle arpa, buğday, fiğ ve seker pancarı ekilir.

İklim yapısı itibariyle, karasal iklim ve Karadeniz iklimi birlikte hâkimdir. Yaz aylarında +5 ile +33 dereceye, kış aylarında -27 ile -6 dereceye varan çok büyük ısı farkları mevcuttur. Kış mevsimi uzun süreli ve kar yağışlıdır.,

Yöresel Yemekler

Seydiler’in yemek kültürü Kastamonu genel yemek kültürüyle hemen hemen aynıdır.

Bunlar arasında hemen akla gelen birkaç yemek çeşidi şöyle sıralanabilir:

Etli ekmek, Banduma (Islama), Tarhana, Cizleme (Bir nevi krep), Ekşili pilav, Tirit.

Hat Sanatı

Seydiler, Hat Sanatında (Çizgi, satır, yazı, padişah yazısı, buyruk, ferman yazısı sanatı) da tarihte önemli bir yere sahip iki üstadın doğum yeridir.

Bu üstatlar, Mehmet Şevki Efendi ve Hulusi Efendi’dir.

Mehmet Şevki Efendinin Sülüs Nesih Örneği

Şerife Bacı’nın Öyküsü

1921 yılında deniz yoluyla İnebolu’ya gelen cephanelerin, karadan cephede savaşan askerlere ulaştırılması gerekiyordu. Bu görevi çevredeki yaşlı erkekler ve kadınlarımız üstlenmişti. 1921 yılının Şubat ayında, soğuk, tipili bir günde erkenden İnebolu’da cephaneler arabalara yüklendi ve yola çıkarıldı. Kağnı kafilesinin sonunda, sırtına sardığı çocuğu ile Şerife Bacı da bu sefere çıkmıştı. Şerife Bacı kafileyi izliyor, onlarla beraber cephaneyi bir an önce varacağı yere ulaştırmaya gayret ediyordu.

Hava iyice kararmıştı. Kar biraz fazlalaştı, tipiye dönüştü. Şerife Bacı kağnıdaki cephaneyi çocuğunun yorganı ile iyice örttü. Çocuğunu mermi sandıkları arasına gizleyerek üzerini kapattı. Tipi o kadar fazlalaşmıştı ki, ilerleyemez oldular. Durmak ölümdü. Cephede askerler cephane bekliyorlardı.

Şerife Bacı elinin, ayağının uyuşmaya başladığını hissediyordu. Durmadan ilerlemeye çalışıyordu. Kastamonu Kışlası önüne vardığında donmuştu. Sabaha karşı Kastamonu’nun kapısı sayılan kışlada, kule nöbetçileri, alaca beyaz karanlıkta belli belirsiz bir kağnı gördüler. Kimdi bu gelen ve ne zaman kara saplanmıştı? Hemen haberdar edilen Osman Bey, Devrekânili Cemil ve Beşiktaşlı Rıfat Çavuşları gönderdi. Kağnının yanına ulaşan Cemil ve Rıfat Çavuş dehşetle ürperdiler. Kağnının arkasında bir kadın vardı. Genç bir kadın… Cephanenin üstüne örttüğü yorganı kucaklamak ister gibiydi. Ama çoktan donmuş kaskatı kesilmişti. Kucaklayıp karlar üzerine yatırdılar. Bu sırada bir ses, bir hırıltı… Kulaklarına inanamadılar. Ses ve hırıltı yorganın altından geliyordu. Hemen yorganı kaldırdılar. Bir kundak bebeğiydi oradaki. Bebeği ve kadını kışlaya götürdüler. Genç kadının hüviyeti tespit edilerek köyü olan Seydiler’e gönderilerek burada toprağa verildi. Bebek ise (kız çocuğu) kışlaya yakın bir eve gönderildi. 1970’li yıllarda yapılan araştırma sonucu kızın Eskişehir’de ikamet ettiği ile ilgili bilgiler elde edilmesine rağmen kendisine ulaşılamadı. Günümüzde Şehit Şerife Bacının Mezar yerinin tespit edilememesine rağmen O, Seydilerlilerin ve bütün Türk halkının gönlünde yatmaktadır.

Şerife Bacı kimdir?

Seydiler’in Satı Köyü’nden olan Şerife Bacı, Türk Kurtuluş Savaşı’nın halk kahramanlarının sembolü, Türk kadınının gerektiğinde ne denli güçlü ve korkusuz olabileceğinin örneğidir.

Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı’nda yaşlı kadın ve erkekler ile birlikte İnebolu’da bulunan cephaneleri Ankara’ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken kış şartları nedeniyle Aralık 1921’de donarak öldü. Seydiler Belediyesi, 1973 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yılında belediye binasının önüne rölyefini yaptırmış ve ismi birçok kuruma verilmiştir. 1984 yılında ülke çapında yılın annesi seçilen Şerife Bacı’nın adı aynı yıl Seydiler’de açılan Halk kütüphanesinde de yaşatılmaktadır.

İnebolu sahilinde bir parkın içinde 2001 yılında Kara Kuvvetleri eski komutanı Aytaç Yalman tarafından Şehit Şerife Bacı Anıtı yaptırıldı. Açılısı Atilla Ateş ve Aytaç Yalman birlikte yaptı. Anıtın plaketinde “Bu anıt İstiklal Savaşı şehitlerinden Şerife Bacı’nın anısını Cumhuriyet çocuklarına anlatmak için Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman tarafından armağan edilmiştir. 4 Aralık 2001” yazılıdır. Geçtiğimiz Ağustos ayında Seydiler ilçe merkezinde, yapımı tamamlanan Şerife Bacı Kültür Evi Şerife Bacı’nın şehit oluşunun 91. Yıl dönümünde büyük bir etkinlikle hizmete açıldı. Şehit Şerife Bacı adı Kastamonu’da Seydiler’de, İnebolu’da Kurtuluş Savaşı’nın kadın kahramanlarını simgelemektedir.

Şeri Bacı’nın adını yaşatan kurumlar:

Şehit Şerife Bacı İlköğretim Okulu

Şerife Bacı Öğretmen Evi

Kastamonu Şerife Bacı Devlet Hastanesi

Kastamonu Şerife Bacı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

İstanbul Büyükşehir Şehit Şerife Bacı Lisesi

Ağrı Şerife Bacı Kız Teknik ve Meslek Lisesi

Kaymakam Rızvan Eroğlu

1979 Niğde/Ulukışla doğumlu olan Eroğlu, Seydiler kaymakamlığı görevine 17.03.2012 tarihinde başladı.

Belediye Başkanı Mehmet Şahin

1952 doğumlu olan başkan Şahin, eğitimci olarak Van ve Kastamonu’nun farklı yerlerinde bulunduğu öğretmenlik görevi ve Halk eğitim Merkezi müdürlüğünden sonra görevinden istifa ederek 2004 Mart yerel seçimlerinde Seydiler belediye başkanlığına aday oldu ve seçimi kazanarak belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. 2 dönemdir bu görevi sürdüren başkan Mehmet Şahin evli ve 2 çocuk babası.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!