İsim Türkçe değil. Otogar’da Türkçe değil. Türkçesi ne olaki, bilemiyorum! Hani “otel”e “yolcu evi” deniyor ya, ona benzer bir ad mı bulmalı acaba? Atıyorum, “yolcu kapısı” gibi… Bugün terminaller, kentlerin giriş kapısıdır. O kente gelenlerde, o kentle ilgili ilk ve etkili algıyı oluşturur. O kente ilk kez gelen birisi, o kenti terminalinden tanımaya ve tanımlamaya başlar. Abartmayalım ama o ilk izlenim, o kişinin o kentle ve o kentlilerle ilerideki ilişkilerini de etkiler.
Tarihe bakalım, kentlerin girişlerine büyük özen gösterilmiştir. Kiminde monarşilerin gücü okunur, kiminde de yönetimin hoşgörüsü.
Kastamonu terminalinden söz edeceğim. Ancak önce şunu belirtmeliyim: Okuyucularımızdan bazıları ve ilgili/ yetkililerin çoğu biz köşe yazarlarına kızabilirler. “Durmadan eleştirin bakalım !”diyebilirler. Ama eleştiri, çözümün, değişimin ve yenileşmenin ilk ve önemli adımıdır. Bu yüzden, eleştirilerimize hoş görüyle
yaklaşmalarını dileriz. Sabaha karşı, sakin bir zamanda terminale bir bakın. Kalabalıkta fark edilmeyebilir. Acaba, Kastamonu yerel kültürüne özgü bir mimari özellik bulabilecek misiniz? Estetikten uzak, büyük bir bina!… Dış görünümü oldukça sıradan. Park alanı ise yalnızca araçlar düşünülerek düzenlenmiş.
İçeriye geçelim. Koca salonun içerisinde hiçbir şey ifade etmeyecek biçimde yerleştirilmiş üç büfe. Hani; “içeride bir şey yok demesinler !” türünden gibi… Salonun kenarları sıra sıra dükkân, büfe karışımı satış yerleri. Önlerinde hep aynı ürünler. Dizilmemiş, düzenlenmemiş adeta yığılmış. Yolcu bekleme salonunda hantal, yine estetik içermeyen banklar. Sanırsınız ki salonu dolu göstermek için tüm salona yayılmış. Ağaç görünümlü fakat metal aksamlı. Tam ortada, suyu olmayan; havuz mu, şadırvan mı bilinmesi zor bir ” şey” var. Gelişigüzel yerleştirilmiş “titreten koltuk”, şarj makinesi, langırt masası, çocuk oyuncağı kutusu…
Ortalığa yayılmış bankların her birinin yanında aynı desenden bir “çöp” kutusu… Gözden geçirilmeyi bekleyen yiyecek ve içecek satış yerleri… Kent merkezindeki evlere gösterilen özenin terminale de gösterilmesi gerekmez mi? Gelip gidenler belki kenti tümüyle gezemeyeceklerdir ama o terminalde gördükleri ile Kastamonu’yu tanıyacak, tanımlayacak ve anımsayacaklardır. Ahşap fuarı yapıyoruz ama terminalde ahşabın sadece afişi var. Fazla uzatmayayım, dilerseniz. Bir eleştiri olarak mı algılanır, ya da bir beklenti olarak mı, bilemem. Ancak tanıklığımı da okurlarımızla paylaşmayı kendimce bir ödev
bildim.
Keşke, aklımız ve kalemimiz yetse de ilgililere önerilerde bulunabilsek! Ama mimariye de bulaşmayalım artık…