İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. SÜRGÜNDEKİ DE BİZİZ SÜREN DE

SÜRGÜNDEKİ DE BİZİZ SÜREN DE

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin

Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği

Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Uzatma dünya sürgünümü benim

Güneşi bahardan koparıp

Aşkın bu en onulmazından koparıp

Bir tuz bulutu gibi

Savuran yüreğime

Ah uzatma dünya sürgünümü benim

Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil

Ayaklarımdan belli

Lambalar eğri

Aynalar akrep meleği

Zaman çarpılmış atın son hayali

Ev miras değil mirasın hayaleti

Ey gönlümün doğurduğu

Büyüttüğü emzirdiği

Kuş tüyünden

Ve kuş sütünden

Geceler ve gündüzlerde

İnsanlığa anıt gibi yükselttiği

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

***

Sezai Karakoç’un da mısralarında sürgünü anlattığı gibi, dünya kendine mecbur bırakırken aslında bizi bizden sürgün de ediyor. Bunun bedelini de biz bize verdiklerinden daha fazlasını geri ödeyerek yaşıyoruz. Kocaman bir nimet dünyada yaşamak, ikram…

Ama hakkını bilene. Bu dünyaya sadece onun gelmediğini ve sadece tüm nimetlerin sahibiymiş gibi olduğunu hissetmeyene.  Bu bir bumerangın uzantısı gibi… Bir dağa çarpan ses gibi… Bu anlamda Peygamberimiz(sav) Hz. Ömer’e dediği gibi: “istemez misin ya Ömer, dünya onların ahiret bizim olsun!” Bu bir dünyadan el etek çekme, dünyadan çekilme değil. Bu değeri daha fazla olana kıymet verme ve hakkını teslim etme ifadesi.

Daha çok da dünyanın vefasızlığından ve kaygısından uzaklaşma isteği.

Zaman zaman derdimiz çoğaldığında hepimizin ortak nidası aslında!

Allah’ım uzatma dünya sürgünümüzü bizim!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!