İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Söylesen tesiri yok, yazsan kimse razı değil…

Söylesen tesiri yok, yazsan kimse razı değil…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Zordur küçük memlekette büyük hayalleri olmak… Üretsen kabahat, konuşsan söylesen yeri geldiğinde sussan…

Hiç unutmam…

Tavuk bir gün kendi yumurtalarının arasında farklı bir cisim görmüş… Bir kartal yumurtası… Kuluçkada ya, umursamamış, merak da cabası… Dur bakalım ne çıkacak kabilinden hatta daha da bir ihtimamla üstüne titreyerek süreci tamamlatmış o benzemez yumurtaya da…

Çıka çıka çelimsiz, kara kuru bir şey çıkmış çatlayan yumurtadan…

Diğerleri ile birlikte gel zaman git zaman…

Büyümekteler…

Ama bu kara kuru, pek de çirkin yavrucak ha bire otu böceği, sineği çiçeği sorar durur…

Tavuk da ana yüreği işte… Ne sorsa cevap verir…

Bir gün bu çirkin şey havada gördüğü ve süzülerek akrobasi yapan kartalı göstererek sormuş:

“Anne mu ne?”

“Kartal yavrum o… Kanatlıların kralı…”

“Neden bizim gibi yerde değil de yukarıda o… Kral olduğu için mi?”

“Yok yavrum, kanatları olduğu için o hep uçar!”

Bizim çirkin gövdesinin iki yanındaki yelpazeyi çırpmış ve merakla göstermiş;

“Bizim de var ya…”

“Ama yavrum… Biz tavuk o kartal… Tavuklar uçmaz…”

Çirkin şey daha bir meraklanmış, içi geçmiş o ara; bir hayale dalmış… Şöyle bir havalandığını, süzüldüğünü göklerde…

Tavukta bir telaş… Az mı, analık etmiş, sevmiş, diğerlerinden ayrı tutmuş onu… Yitirmek de istemiyor…

“Fıtratımız bu yavrum… Biz uçamıyoruz… Çünkü bizim kanatlarımız güçlü değil…”

Çirkin şey suratını asıp uzaklaşmış az öteye doğru… İçinden de uçma talimleri yaparak… Önce yüksekçe bir yer bulacak, sonra bırakacak kendini boşluğa… Ve uçmak!

Diğer yanda anne biliyor gerçeği ama…

Kaybetmek var!

“Olmaz” demiş tavuk, “biz tavuğuz…”

“Denemekten ne çıkar anne…” demiş içinden çirkin şey…

Tavuğun dünyası kümesi kadar, kartalın gökyüzü…

Ve o çirkin şey, kartal yumurtasından tavuk kuluçkasında çıkmak kaderine matuf kartal yavrusu diğerlerine benzememeyi bile dert edemezken…

Bir gün uçabilmenin hayaliyle yaşlanırken kümeste…

“Bu kartlaştı artık… Kesiyin şunu” diye gırtlağını koparan köylünün bıçağına teslim olmuş…

Cesaret, cehaleti aşmak için yüksekçe bir yere çıkıp bırakıvermektir kendini, bilgi ummanına… Sormaktır, öğrenmek ve hayal kurmak…

Ama illa denemek… Zorlamak… Terketmek bazen…

Ama…

Dedim ya…

Küçük toplumlarda zordur çirkin olmak…

Hele ki toplum kümese razıysa!

Akıbet kartlaşmaktır en fazla…

Kanatlarımızın ne işe yaradığını denemeden nasıl öğreneceğiz?

Değil mi?

***

O yüzden derim hep…

Söylesem tesiri yok, yazsam kimse razı değil…

Kümeste alçak sürünmeye talim!

Maazallah…

Ya uçarsak!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!