Siyasilerin vazgeçilmeziydi…
Nedir o?
Devletin memuru ve işçi üzerinden siyaset yapmak…
*
Farkındaysanız şu an yok gibi…
Muhalefet tek tük bağırıyor ama…
Tepkilerin terennüm ettiğini de biliyor…
*
Hangi tepkiler?
Devlet kadrosunda çalışmayanların tepkisi…
Bakkal çırağının, oto elektrikçisinin tepkisi…
Yani,
Emeğini bir yere güvenerek kazanmayan,
Kendi çabasıyla çalışanların…
Ve taşeron kölelerin tepkisi…
*
Toplumumuzda Azımsanmayacak kadar çoklar…
“Ben görmedim” diyorsanız, kafanızı çevirip bakın…
Yoldaki “temizlik işçisine”,
İşyerindeki “bilgisayarcıya”,
Otobüs kullanan “şoföre” bakın…
Ve sorun onlara,
“Ne kadar maaş alıp,
Ne kadarını patronunuza veriyorsunuz?”
Bakalım vicdanınız katlanacak mı duyduklarınıza…
*
Sendikasız olmaları da ayrı bir dram…
*
Eskiden, “yatarak” maaş alanlardan şikâyetçiydik,
“Yazık oluyor memleketin parasına” diyorduk…
Sonra her ne olduysa oldu, özelleştirildi buralar…
Kısa süre sonra da devletin taşeron çalışanları doğdu.
Özelleşme oldu, “elleşme”
*
3 kuruş maaşa “pipolu adamlara” teslim edildi halk…
*
Bu arada kölelerimize yukarıdan bakanlarda eksik olmadı,
“Efendim ben devlete 30 yıl hizmet ettim…”
“Biz okuduk, kazandık, devlete çalışıyoruz. Onlarda okusaymış…”
Gibi kalıplaşmış ifadeler kullanıldı, kullanılıyor…
Cevap niteliğinde birkaç kelam edip bitireyim yazımı…
*
Çalışmasaydın kardeşim!
Silah zoruyla mı işe gittin!
Özel sektörde çalışsaydın!
Kim dedi sana “30 yıl devlete hizmet et” diye!
*
Üniversitede 6 yıl dirsek çürütmüş…
Geç bunları!
Geç!
Ben sana;
‘Maliye’ye müdür,
‘Üniversite’ye dekan,
Hatta
İstanbul’a “vali” olabilecek yetenekte on binlerce adam bulabilirim…
*
Hiç kimse kendini “bulunmaz Hint kumaşı” sanmasın…
Herkesin yerini dolduracak biri mutlaka vardır.
*
Devlet dairesinde çalışanlara karşı önyargım yok…
İstedikleri kadar rahat çalışabilirler…
Hatta çalışsınlar…
Ancak bu kişiler,
Dışarıda ne zorlukların yaşandığını bilsin ve hallerine şükretsinler…
*
Bu ülkede 800 TL maaşla evine ekmek götürmeye çalışan garibanlar…
Mucize eseri; açlıktan ölmeden yaşayan çocuklar, analar, babalar var…
*
Biz…
Biz ise…
Tüm bu acı hayatların birer masal olduğunu sanıp,
Akşam evlerimizde huzurla yatıyoruz…
*
Ne mutlu Türk’üm diyene…
Ne mutlu Kürt’üm diyene…
Ne mutlu Müslüman’ım diyene…
–
Sağlıcakla kalın…