İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Montesquieu’nün “frenler ve dengeler” Anlayışı

Montesquieu’nün “frenler ve dengeler” Anlayışı

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

İdarenin adı ne olursa olsun içeriği, toplumun hak ve özgürlüğünü savunabiliyor ve uygulamada adaletten ayrılmıyorsa, böyle bir sistemin adı çok önemli değildir. Bugün İngiltere’de krallık söz konusudur ama ülkenin idaresinde kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır.  Kuvvetler ayrılığını uygulayan ülkelerin yönetim sistemleri “frenler ve dengelerini geliştirmenin yanında aydınlar ve idareciler de söz konusu kültür ile yoğrulmalıdır. İşte böyle bir anlayışa sahip yönetimin adı, başkanlık veya parlamenter sistemi hatta krallık olmasında hiç bir sakınca yoktur. Konunun daha iyi anlaşılması içini otoriter yönetim ile demokrasi kavramının özelliklerini belirtmekte yarar vardır.

Otoriter yönetimlerde; yargı ayak bağıdır. Yönetim her şeydir. İktidar mutlak yetkilidir. Demokrasi ise; yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrı, ayrı ellerde olması ve birbirinden kalın çizgilerle ayrılması ama birbirlerine düşman olmama esasına dayanır.

Bu düşüncenin uygulanması için insanoğlu tarihsel süreçte çok bedeller ödemiştir. Siyasi iktidarın güç despotizmini önlemek ve çoğunluk karşısında azınlık haklarını korumak için hukuksal eşitliğin devlet yaşamında egemen olması için hukuk devleti ilkesi kabul edilmiştir.

Türkiye’de; hukuk yargı, adalet, yasalar artık insicamını kaybetmiş durumda. Kişilere konumlara göre değişen değiştirilen yasalar, farklı uygulamalar, toplumdaki adalete olan güven duygusunu sarsıyor. Geçmişte yasama, yürütme ve yargı birbirine müdahale ettiği için her on yılda bir darbecilerin yönetimi ile yönetildik. Darbe yöneticileri hep kuvvetler ayrılığından ateşli bir şekilde bahsederek yapılanları meşrulaştırmada üstün gayretleri olmuştur.  Kur’an-ı Kerim üzerine yemin ederek haksızlık yapan bir insan gibi… Veya Kur’an-ı Kerimin içeriğini özümsememiş veya bu kültürle yoğrulmamış ama ceketimin iç ceplerinde üç dört adet Kur’an-ı Kerim taşımak gibi bir şey…

Kuvvetler ayrılığı içinde devlet, çeşitli birimlere ayrılmıştır, her birimin ayrı ve bağımsız gücü ve sorumluluk alanları vardır. Bunun yanında her birim bir diğerinin güç kullanımı üzerine sınırlamalar getirebilmektedir. Devlet birimleri genel olarak yasama, yürütme ve yargıdan oluşur. ABD sistemine göre bu birimler “hükümet birimleri” olarak adlandırılırken diğer sistemlerde “hükümet” yalnızca yürütme birimini ifade eder.

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin taraftarları bu ilkenin demokrasiyi koruduğunu ve zorba, totaliter hükümetlere engel olduğunu savunurlar. Bu ilkenin karşıtlarına göre ise ilkenin demokrasiyi koruması bir yana bırakılırsa, kuvvetler ayrılığı aynı zamanda yönetimi yavaşlatmakta veya yürütme diktatörlüğünü desteklemekte; hesap verilebilirliği düşürmekte ve yasamanın gücünü azaltmaktadır. Günümüzde tam olarak uygulanan bir kuvvetler ayrılığı veya bir kuvvetler birliğinden söz edilemese de, pek çok yönetim sistemi açık bir şekilde kuvvetler ayrılığı ya da kuvvetler birliği ilkesine dayanmaktadır.

Kuvvetler ayrılığı, yönetimin aktif olmasını, yasama, yürütme ve yargı diktatörlüğünün engellenmesini; yasamanın daha hızlı hesap vermesini sağlayacak şekilde Montesquieu’nün ifadesine göre “frenler ve dengeler” anlayışı geliştirilmelidir.  Söz konusu “frenler ve dengeler” oluşturulmadığı müddetçe, bir dönem ordunun, bir dönem yargının, bir dönem bürokratın diktatörlüğü kaçınılmaz olur.  Kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş her ülkenin kendine özgü bir “frenler ve dengeler” sistemi vardır.

Demokrasiyi savunan her vatandaş, kuvvetler ayrılığı anlayışına karşı değildir. Ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin zaman zaman rafa kaldırılması veya yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirine müdahil olması veya hizmetlerin daha hızlı bir şekilde yapılmasını engelleme neticesinde, terörü güçlendirmek ve darbeye zemin hazırlama anlayışına tepki söz konusudur. Başkanlık sistemi de olsa parlamenter sistemi de olsa Kuvvetler ayrılığı ilkesinde “frenler ve dengeler” gayreti ciddi ve samimi olmalıdır. Saygılarımla…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!