Eski Milli Eğitim Bakanlarından ve bir zamanlar Kastamonu’da İstiklal Mahkemesi başkanlığı da yapan Mustafa Necati’nin, “MİLLET MALI” adını taşıyan Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan acıklı bir hikâyesini hatırlarım. İçim sızlar.
***
“Soğuk, karlı bir hava, yer bembeyaz…
Bu beyazlığı, yalnız önümüzde giden karartılar bozuyor.
Bunlar kağnılarıyla, ordumuza cephane taşıyan köylü kadınlar. Biraz sonra onlara yetişip, selamlaştık.
Biz kalın paltolarımız altında titrerken, çok yaşlı bir nine, yorganını kağnının üstüne örtmüş, çıplak ayakları ile karları çiğniyordu.
Arkasındaki peştamalın içinde de kendisi gibi çıplak bir yavru vardı. Onların halini görünce içim sızladı.
-Nineciğim, dedim. Üşümez misin sen? Bak torunun nerede ise donacak. Arabaya serdiğin yorganını, onun üzerine örtsene…
Nine kağnıya doğru koştu.
-Kar sepeliyor oğlum, dedi.
Bunun altındaki “MİLLET MALI” var.
Islanmasın.
Sonra yorganın uçlarını, çeke çeke, cephaneyi iyice örttü.
Torunundan, oğlundan, kendisinden çok ordumuzun cephanesini düşünüyordu.
***
İşte Türk Milleti, Kurtuluş Savaşını, böyle FEDAKÂRLIKLARLA kazandı.”
