Tarihin düğümleri orada çözülecek, yıldızı parlayan ve sönenler orada belli olacaktı. Her savaş önemliydi. Ama bu savaşın önemi anlatılacak gibi değildi. Türk milletinin gözü, kulağı oradaydı. Varlığı, yokluğu, istikbali Dumlupınar Ovası’nda ki meydanda kurulan ölüm ya da zafer terazisinde tartılıyordu.
30 Ağustos 1922 günü yapılan büyük meydan savaşı sonrasında, Yunan kuvvetleri ağır bir yenilgi almış ve esir düşmeyenleriyle can vermeyenleri dışında kalanlar, yıldırım hızıyla batı yönünde kaçışmaya başlamıştı.
Askerimiz coşmuş, kükremiş iki sene önce buraları işgal edenlere dersini vermek üzere doludizgin düşman askerlerinin üzerine doğru ilerliyordu. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, o büyük emrini verdi: “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir İleri.” Bu emirle birlikte daha da şahlanan Türk ordusu Ege ve Marmara sahillerine doğru hızla ilerler. İşte hepimizi heyecanlandıran o günlerde cephe gerisindeki yaşlı ana babalar, yetim çocuklar eşini bekleyen hanımlar en az onlar kadar sabırsız ve heyecanlıydı.
Yunan ordusu kaçarken, evler, ahırlar, camiler yakılıyor; ele geçirilen insan ve hayvanlar, acımasızca zarar veriliyordu. Yunan ordusunun bu inanılmaz vahşetine pek çok kişi şahit oldu. Daha sonraları vicdan sahibi kimi Yunan subay ve askerleri işledikleri bu vahşeti itiraf etmiş, dile getirmişlerdir. Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Uşak yakılıp yıkılmıştı. Aynı şeyin, Bursa’da gerçekleşebileceğini düşünen Ankara endişeliydi.
Eğer bu şehirlere yapılanlar Bursa’ya da yapılırsa; ülke toprakları içindeki gayrı müslim tebaanın ve esirlerin hayatlarının garanti edilemeyeceği ve halkın intikam duygularının engellenemeyeceği İstanbul’daki işgal kuvvetleri kumandanlığına duyuruldu. Yapılan bu duyuru etkili oldu. Bursa’nın yakılıp yıkılması için, her türlü hazırlık yapılmıştı. İngiliz heyetinin yardımıyla yıkım planı engellenmiş, bu sayede Bursa teslim alınmıştır.
Eski Osmanlı başkenti Bursa, Yunan ordusu tarafından işgal edildiği gün, TBMM’de çok acılı bir toplantı yapılmış ve Bursa kurtulana kadar kaldırılmamak üzere, Meclis kürsüsüne siyah bir örtü örtülmüştü. Bu örtü, tüm Bursa’nın kurtarıldığı 10 Eylül günü, gözyaşları içinde yaşanan bir oturum sonrasında kürsüden kaldırıldı.
Son Yunan askerleri, birkaç gün içinde Kuşadası ve Erdek’ten vatan topraklarını terk etmiş, Türk Milleti ve onun bağrından çıkan ordusu birlik ve beraberlik içinde neler yapabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Büyük zaferin bütün kahramanlarına binlerce teşekkür.