Mahallenin delikanlısı bir kızı sever, tek talibi o değildir genç kızın. Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır demiş büyüklerimiz. Yüzyıllardır süren bu duruma alıştık. Hatta kız için yapılan çekişmeler, mücadeleler hoşumuza bile gitti. Kahramanlık öyküleriyle büyüyen genç kızlar beyaz atlı prenslerine kavuştular bir şekilde. Devir değişti. Dünyada kadın nüfusunun artması işleri tersine çevirdi. Leylalar çöle düştü, şirinler dağları deliyor.
Holigan dazlakların yerini, hanım kızlarımız aldı. Sevdiği erkeği paylaşamayan hanım kızlar ağlamayı bıraktı. Çete halinde gezip, ellerindeki sopalarla erkek kavgası yapıyorlar gururla. ,
Kadın ve Erkek eşittir diyen örümcek zihniyetin kurbanı oldu genç kızlar. İnsanlar eşittir kadın ve erkek DENK. Birbirini tamamlayan iki unsur. Ne erkek kadından üstün ne de kadın erkekten. Düşünsenize sadece erkeklerin ya da sadece kadınların olduğu bir dünya ne kadar sıkıcı olur.
Feminizm Dalgası kıyıdaki insanları bile girdap gibi çekiyor. Kadına şiddet uygulayan, haklarını yok sayan bir erkeği nasıl adam sıfatına koymuyorsam erkeğin gururunu inciten, kendine yakışmayan davranışları sergileyen hanımları da kadın sıfatına koyamıyorum.
Günümüzün şartları o kadar adil değil refah bir hayat sürmek için kadında erkek de çalışmak zorunda. Ortak bir hayatı paylaşmak için şartların gerektirdiği gibi yaşamak ve fedakârlık yapmak zorundalar. Kadının işi elbette zor. Dışarda çalışıp, ev işleri, çocuklarının sorumluluğu ve hiç büyütemeyeceği en küçük çocuğu olan kocasının ihtiyaçları derken kendini ihmal ettiği fedakârlıkların en büyüğünü yaptığı gerçek.
Haydi Kızlar Okula
Erkeği yetiştiren bir kadın. O yüzden kadının eğitimi seviyesi yüksek olmalı. Üniversite bitirip yüksek lisans yapamasa da kişiliğini geliştirmek zorunda.
Hayat şartı adil olmadığı gibi Doğu ve Batı’nın şartları da adil değil. Erkek çocuğunun üstün sayıldığı kızların; eğitim, eğlenme hatta yaşam hakkının elinden alındığı doğu son zamanlarda haydi kızlar okula kampanyasıyla yavaş yavaş nefes alıyor. Yeterli değil belki, herkese ulaşılamıyor ama büyük bir adım atıldığı gerçek. Yokluğun içinden gelen kızların hedefleri büyük.
Elindeki imkânların farkında olmayan, okula gitmeyi kafeye gitmek zanneden genç kızlarımızın ise tek aklındaki erkek arkadaşıma yan gözle bakan kızın gözünü ne şekilde oyabilirim. Damarlarındaki deli kan şiddet olarak fışkırıyor etrafa. Liseye üniversiteye giden kızlar son teknoloji telefonlarla yaptıkları vahşeti görüntülüyor. Kurbağalarını prens yapmak için utanç verici davranışlarını gururla son sistem telefonlarına kayıt ediyorlar.
Sevgili Leyla’lar ve Şirinler size Kırımızı Kart bile Az…