İstamonu Yazarlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. DOĞDUĞUM TOPRAKLAR

DOĞDUĞUM TOPRAKLAR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Canlıların en önemli özeliklerinden biri hatırlama becerilerinin olmasıdır. Canlı türünün içerisinde insanın bir başka ve önemli özelliği de “vefa” lı olabilmesidir. Bugün, bu sütunda bu ikisini; hatırlamayı ve vefayı birbirine sarmalamaya çalışacağım.

İnsanlar, bir parçası oldukları; doğdukları toprakları hatırlarlar. Hatırlamak zorundadırlar da zaten. Hele hele oralarda taze baharlar tatmışlarsa; hele hele dalından taze meyve yemişlerse; hele hele kınalı kızın sütünden içmişler, yoğurdunu yemişlerse… Acımasız kışlar yaşamış, güler yüzlü bahar sabahlarına uyanmışlarsa. Kumsalında kumrallaşıp denizinde serinlemişlerse ormanında kendilerini kuşlar kadar özgür hissetmişlerse… Hatırlarlar.

Göçmüş olsalar bile büyük kentlerin tos tos kalabalığında, kirli gürültüsünde, haksız aç ve işsiz kalışlarında, o kette yabancı gibi yaşayışlarında, dağlar aşar gibi işe gidiş gelişlerinde daha çok hatırlarlar ve arar olurlar, özler olurlar.

İşte tam bu sırada vefa giriverir devreye. “Ben ne yaptım o topraklar için ?” diyebilen insan vefalı olmaya adaydır artık. “ Ben şunu yaptım “ diyebilen de vefalıdır. Ve o topraklar işte o zaman can kazanır, kanlanır, (yerel demeyle) bitlenir.

Haa, o topraklarda yaşamakta olup ta o topraklara vefasızlık edenler yok mudur? Olmaz mı… Ama kötüden örnek olmaz ki !..

“Ben ne yapabilirim ?” diyenleri duyar gibiyim. Aslında çok basit. Hatıralarımıza karşı vefa borcumuzu gücümüz ölçüsünde ödemeye yöneleceğiz.

Ardımıza bakmadan bırakıp gittiğimiz ve kurak kıldığımız o topraklara yılda bir de olsa bir damla su vermeye çalışacağız.

Bir liramızın on kuruşunu o topraklar için ayıracağız ve o toprakların sahibi, dostu, bakanı, göreni, değer biliri olacağız.

Ve  o zaman konuşma hakkımızı kullanacağız.

Uzaktan söz söylemek kolaydır. Hak edilmeden söylenmiş sözler, yalnızca dedikodu olarak kalır. Dedikodu ise yapmanın, onarmanın, iyileştirmenin değil bozmanın, kötüleştirmenin aracıdır.

Bir bilim insanı diyor ki: İnsanlar hep düşündüklerini söylerler. Oysa haftada beş dakika düşünmek ama düşündüklerini yapmak bugünün dünyasını yüzyıllar ötesine taşımaya yetecektir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!