Bazı insanlar, her şeye çok kolay inanırlar. Bazı insanlar yukardan gelen emirleri hemen uygulamak isterler, başkalarının zararlarını gördüğü halde. Bazıları da, bazılarının söylediklerini hiç yorum yapmadan hemen icraata sokarlar. Bir de bakarlar ki çok şey kazanacağım derken, çok şey kaybettiklerinin farkına varırlar ama iş işten geçmiş olur.
Bu meseleyi çok güzel izah eden bir hikâye dinlemiştim: “Öküzün biri bir gün kafasını kazanın içine sokmuş, bir türlü çıkaramıyormuş. Çevreden insanlar toplanmış, uğraşmışlar ama çalışmaların hepsi boşa çıkmış. Sonunda bir bilene soralım demişler. Bir bilen demiş ki bu böyle olmaz. En iyisi öküzün kafasını kesin. Orda bulunan insanların hepsi uygun fikir, bundan daha güzel bir çözüm olmaz, demişler. Hemen öküzün kafasını kesmişler.
Fakat öküzün kesilen kafası tamamen kazanın için düşmüş, ahalinin uğraşmalarına rağmen yine öküzün kafasını çıkaramamışlar, bir bilenin yanına koşmuşlar. Efendi öküzün kafasını kestik ama kazanın içinden bir türlü çıkaramadık, şimdi ne yapalım, demişler. Bir bilen onun kolayı vardır. Öküzün kafasını çıkaramıyorsanız, kazanı kesersiniz problemi de çok daha kolay halledersiniz demiş. Ahali hiç düşünmeden kazanı kesmiş ama bu sefer de kazan elden gitmiş. Yine bir bilene gitmişler. Efendi sizin dediğinizi yaptık ama öküz de yok oldu, kazan da… Şimdi ne yapalım. Bundan sonra bana bir şey sormanıza gerek yoktur demiş ama bir taraftan da kıs kıs gülüyormuş…
Bugüne kadar PKK hakkında çok şey yazıldı, çizildi ama Ülkemiz terörden dolayı 30.000 kişi kaybetti. Her zaman ağladık sızladık ama çözüm için hiçbir gayret sarf etmedik. Sadece dedikodu yaptık. Söylenenlere inandık ama her defasında kandırıldık. Doğru veya yanlış bir çözüm süreci başladı. Çözüm sürecinde herkes konuşuyor, akıl veriyor. Akıl verenlerin bazıları olumlu sonuç almak için değil, çözümsüzlük için akıl veriyor ama bir taraftan da kıs kıs gülüyor… Saygılarımla…