Asgari ücretin kat ve katını bir anda harcayan, cüzdanı şişkin, kalın bir tabaka var.
Sürekli bir alış veriş çılgınlığı güdüp mağazaları, lüks alış veriş merkezlerini mesken tutmuş nicesi.
Maaşının birkaç mislini geçen harcamalarıyla kredi kartlarına yüklenenler, borç harç içinde hesap ekstresinden bihaber. Konum, mevki, kariyer ya da statü ne olursa olsun üstelik.
Cennet vatanımızın mağdur vatandaşları.
Suçları; gelir düzeyini belli bir noktaya getirememek ve bir sürü dertle mücadele etmek…
Sıfatlar ise aşikâr: Yoksulluk sınırının altında yaşayanlar ya da zengin olarak lanse edilen yüksek gelire tabi olanlar.
Sorgulamak bir yana umurumuzda bile değil çoğumuzun.
İkamet ettiğimiz şehirler, yaşadığımız semtler bile tesadüf eseri.
Hele ki belli bir birikiminiz ve başınızı sokacak bir eviniz yoksa gerisi çorap söküğü gibi geliyor.
Muhatap olduğumuz ne çok sıfat var, maruz kaldığımız ne çok ayrımcılık.
Kılık kıyafetten tutun, yaşadığımız muhite kadar sürekli bir etiketlendirmedir gidiyor.
Ne ailemizi seçme şansımız var ne de şartları değiştirme.
Olan çocuklara oluyor en başta.
Hele ki boğaz sayısı artan bir aileyi, seyreyleyin.
İmkân dahilinde alınan alınıyor.
Peki, imkanların yetersiz olduğu durumlarda neler oluyor?
Dilim varmıyor ama okula yalın ayak giden o çocuklar. Üç kuruş diye küçümsediğimiz parayı bir araya getiremeyen insanlar.
Herkesin evinde tabletler, son model robotumsu telefonlar da yok üstelik.
Madalyonun iki yüzü var, hayata bakışımız da madalyonun hangi yüzüne baktığınızla ilgili.
Yaşadığımız şartlara göre fikir yürütüyoruz.
Oysa kasvetli bir öykü gibi asgari ücretli bir ailenin gerçeği…
Merkezi bir semtte 3+1 evin kira parası kadar bir ücrete mahkum olmuş asgari ücretli, birde eli öpülesi emekli.
Birilerin bihaber oldukları çok şey var bu ülkede.
Olması gereken ne mi?
Gerçekten İslamiyet’in emrettiği gibi yaşamak…
Eşit gelir dağılımı, adil bir düzen ve gerçek manada insanlık.
Dileklerim ne siyasi ne de örgütsel bir ağın eteği.
Sadece bu ülkenin altın yumruklu insanlarının hak edişlerine birilerinin haberdar olmasını sağlamak.
Haberiniz olsun ki; pek çok insanda hak etmediği yerde, hak ihlalinde.
Hatırlatırım Allah-ü Teala da kul hakkını ihlal edeninde haberinde…