“Daha çok ama daha çok çalışırsam başarıya ulaşırım. Daha çok iş yapar, sürekli başarıya odaklanırsam, başarılı olurum. Bu da beni mutlu bir insan yapar” mı acaba?
Başarının mutlulukla eşdeğer ölçüsü olduğunu düşünenler varsa boşuna kürek çekiyor olmalılar. Tarihe, edebiyata, sanata dair eserlerin sahibi olan müessirler hayatlarını mutlulukla mı geçirirler? Onların yalnızlıkları ve kaygıları yok mudur? Onlar da kendilerini zaman zaman yokluk kuyusunda hissetmemişler midir? Onların da çaresizliğe düştükleri durumları olmamış mıdır? Hayatın merdivenleri dümdüz bir yol değil. Mutlaka sarplıkları var. Mutlaka yokuşları var. Zaten hiçbir başarı yokuşsuz olmuyor. Zor olmadan da keyfi olmuyor. İlk adım niyet sanırım. Başarılı olmak için mi mutlu oluyoruz? Mutlu olduğumuz için mi başarılıyız? Hedeflerimizi ve gayemizi netleştirmemizde başarıya ve mutluluğa giden her yolda kolayca ilerleyebileceğiz. Yani yola çıkarken bir yol haritamızın olması gerektiği gibi… Nedir bu yol haritası:
Hedeflerinizi spesifik tutun.
Hedefinize ulaşmak için anı yakalayın.
Hedefinize ulaşmak için tam olarak ne kadar kaldığını bilin.
Gerçekçi bir optimist olun.
Sadece iyi olduğunuza değil, daha da iyi olabileceğinize inanın.
Metanetli olun.
İrade kasınızı güçlendirin.
Kaderi küçümsemeyin.
Ne yapacağınıza odaklanın, ne yapmayacağınıza değil.
Kararlı olduğunuzda ve olumsuzluklara kulak asmadığınızda her başarı mümkün. Her başarıyı da devamlılığa dönüştürdüğümüzde mutluluk elbette gelecektir.
Mesela Stephen King;
İlk korku romanı Carrie, 30 yayınevi tarafından geri çevrilmişti. Sonunda pes edip kitap taslağını çöpe attı. Çok şükür ki eşi taslağı çöpten aldı ve kocasını son bir kez daha denemesi için cesaretlendirdi. Ve biz, muhteşem korku romanlarının Best-seller Yazarı Stephen King’i kazanmış olduk. Teşekkürler Bayan King!
Mesela; Jeanne Moreau
Fransız aktris, film endüstrisine ilk girdiği yıllarda bir yönetmen kendisine sinema için yeterince güzel olmadığını ve bu işi bırakmasını söylemişti. Ancak Moreau, ona kulak asmadı. İyi ki öyle yapmış; çünkü oynadığı 100’den fazla filmden pek çok ödülün kazandı.
Mesela; Robert Sternberg
Psikoloji biliminin önemli isimlerinden Robert Sternberg, Yale Üniversitesi’ndeki ilk dersinde “C” almıştı. Ona bu notu veren psikoloji hocasından bir de şu sözleri işitmişti: “Psikolojide zaten meşhur bir Sternberg var, bir taneye daha hiç gerek yok.” Ancak o, hocasını ters köşeye yatırdı ve üniversiteden yüksek onur derecesiyle mezun oldu. Zekâyı yeniden tanımlayarak triarşik zekâ kuramını geliştirdi. Pek çok üniversite kürsüsünde ders vermeye devam ediyor. Ayrıca Amerikan Psikoloji Derneği’nin de başkanı.
Mesela; Robert Goddard
Roketlerin babası olarak anılan ünlü fizikçi Robert Goddard kontrollü sıvı yakıtlı roketlerin öncülerinden. Dünyanın ilk sıvı yakıtlı roketini 6 Mart 1926′da geliştirdi. O zamanlar roketle uzay seyahati bir hayalden ibaretti. Zamanın ötesinde düşünen ve çağdaşları tarafından anlaşılamayan Goddard’dan bugün saygıyla söz ediliyor. Ancak hayatı boyunca çalışmaları bilim adamları tarafından reddedilerek saçma ve hayat geçirilmesi imkânsız olarak değerlendirilmişti.
Mesela; The Beatles
Dağılmalarının üzerinden yıllar geçse de bu grup bitmeyen bir popülarite ve büyüye sahip. Bunu kim inkâr edebilir? İlk albümlerini yaptıkları sırada başvurdukları yapım şirketi aynen şöyle demişti: “Müziklerini beğenmedik, gitar tekniği olması gerektiği gibi değil!” Ancak dünyanın geri kalanı onlarla aynı fikirde değildi.
Her an başarıya ve mutluluğa odaklanmak günün getirdiği güzellikleri ıskalamak ve hayal kırıklığı da demek. Bırakın amacınız sizin yolunuz olsun. Mutluluk da yoldaşınız..
Size gelen sizinle büyüyecektir..
Selam ile.