İstamonu Yazarlar

1,2, 3 TIP

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tıbbi tedavileri kullanın zira Allah yaşlılık haricinde tedavisi olmayan bir rahatsızlık yaratmamıştır” (Sünen-i Ebu Davud)

Tıp, zaman içinde dermanı olmayan dertlere çareler buldu ama yeni dertler olmasını engelleyemedi… Teknoloji ilerledikçe hastalıkların ciddiyeti de arttı. Sebebi basit çaresi zor ve uğraştırıcı oldu. Köyden şehirlere göç maddi olarak rahat nefes aldırsa da şehrin kirli havası ciğerlerimizi çürüttü. İşten eve evden işe derken hareketsiz kaldık şişmanladık…   Depresyona mı girdin; at bir ilaç,  başın mı ağrıyor;  kırmızı hap çok iyi, yan etki mi yaptı; bu şurubu iç. Sonunda poşet dolusu ilaçlarla gezer hale geldik… 

Cemiyetimiz birbirini sevmeyen insanlarla dolu. Dünyaya kazık çakmaya ant içmiş bir edayla dolaşıyoruz. Tıbbın acil çözüm bulması gerekiyor bu kronik hastalığımıza. Elimizi yanlışlıkla bir yere koysak ya abilere çarpıyor ya da başkanlara.

Bir adam televizyonda İnebolu pazarı diyor, Taşköprü sarımsağı diyor, Kastamonu mahsulü diyor, Afyon: “ Gel hocam termalimizi anlat”, Çankırı “Gel hocam tuzumuzu bilsinler”, Siirt: “Hocam ürünlerimizi merkezinizde satın, derken. Kastamonu:  “La bizim Ahmet televizyona çıkmış, ottan şeyler anlatıya, gelecekmiş İnebolu’ya otel kuracakmış, şart olsun kurdurman”  diyerek feryat figan ediyor.

Diğer büyüklerimiz gibi Ahmet Maranki’yle sadece birkaç kez iş sebebiyle görüştüm. Türkiye’nin her tarafı Mevlana olmuş “Gel ne olursan gel “derken memleket olarak, sakın gelme hazır değilim diyoruz. Acaba neden Maranki istenmiyor diye düşündüm ve biraz gözlem yaptığımda gördüm ki aslında medya sevilmiyor…

“ Ben basını sevmem” diyen şapkalı babanın manevi oğlu olduğunu daha sonra öğrendiğim abimizin nedenini aylar sonra anlıyorum. Basına ayıracak vakti olmadığı için, sevmesine de gerek olmadığını düşünüyor. Birçok ortakla kurulan holdingin devre mülkleriyle tek başına uğraşmak oldukça zamanını alıyor.

İnebolu belediye başkanı Engin Uzuner’de basını sevmeyenlerden anladığım kadarıyla…

Gazetemizin Kültür hizmeti olarak yaptığı “Köşe Bucak Kastamonu” bölümünde ilçenin resimlerini belediyenin basın bürosundan temin edemeyince, başkanın cep numarasını buldum ve aradığımda aramızda şu diyalog geçti:                                                                                                                                                                                                                                                                                                              

-Engin Bey, ben Gazete İstamonu’dan Gözde Yüksel

Cevap:

-Ben sonra ararım   dıt,dıt dıt…  

Başkanın beni dinleyecek vakti yoktu. Ne telefon numaram kayıtlıdır kendisinde ne de cismimden haberi vardır o sebeple aramasını beklemedim. Zaten o da aramadı…

İnebolu’daki fabrika ihalesinin başka firma kazanması üzerine Milletvekili Gülşen “Engin Uzuner varken İnebolu’ya yatırımcı getirmek zor. Belediye’nin para kazanmasını isteriz, gelen firmaya yeni yer tahsis edilebilirdi. 200 işçi ve ailesi mağdur edildi”  diye, geçte olsa görüşlerini ve gördüklerini aktardı gazetecilere.

İnebolu belediyesi ise sadece basın bürosundan açıklama yapmayı yeterli buldu. “İhale yasal şartlarda yapıldı, adaletsizlik yok.” Belediye; başkanından basın sözcüsüne o kadar yoğun ki sadece yazılı açıklama yapılıyor. Sözün bittiği yerde olduklarının farkındalar mı yoksa?

Bir düğünde karşılaşırız büyük olasılıkla Uzuner’le belki o zaman açıklama yapmaya müsait olur.

Siyaset zeki kişilerin icraatıdır, politika laf ebelerinin. Eee lafla peynir gemisi yürümeyeceğine göre biraz siyaset yapılsa ne güzel olur. Siyasi parti gözetmeksizin yatırımcıya yol açılsa da memleketim kazansa.

Yazıyı kaleme alabilmek için Maranki’yi televizyonda takip ettim.

Maranki reklam yapıyor mu?

Evet, ciddi bir reklam potansiyeli var. Ama Rabbena hep bana demiyor.

Gördüklerimizle değil de duyduklarımızla eleştiri yapmayı oldukça seviyoruz. Ahmet Maranki’yi acımasızca eleştirenler acaba televizyonda hiç izlediler mi? .Kumandayı elinize alın Atv, Star, Show, TRT muhakkak bir kanalda denk gelmeniz mümkün, özellikle İnebolu’dan bahsetmediği gündüz kuşağı programına rastlayamadım.

Milyon dolarlar vererek ilçenin reklamını yapabilirsiniz.  O reklamı; hangi ulusal kanalda, ne kadar süreyle yayınlayabilirsiniz? Reklamı  5 saniye izleyen birini ne kadar etkiyebilirsiniz? Her gün kendini seve seve dinleten bir adam var ekranda. Saniyesi, bir işçinin ömür boyu çalışıp ta kazanamayacağı reklam yayınlatma bedeli yerine Ahmet Maranki’nin manevi olarak yanında durulsa çok daha fazla katkısı olur.

Maranki ticaret yapıyor ot satıyor…

Keşke bu ticarethane Kastamonu’da kurulsa.

 Sigorta, maaş,  sürekli iş imkanı… Tersine göç sağlanmasa bile orda yetişen kuşaklar kendilerini güven içinde hissedince neden İstanbul’a gelsinler?

Modern tıbba laf söylemek kimsenin haddi değil. Devlet hastanesinde çalışan doktor bile tamamlayıcı tıbbın yanında dururken; Hasta zihniyetler neyin peşinde?

Bazı kişiler tarafından medya sevilmiyor,  reklam hiç sevilmiyor, ticaret sevilmiyor, Maranki sevilmiyor…

Peki, Memleket seviliyor mu?

Yaşarken kıymetini bilmediğimiz değerlerin öldükten sonra sokaklara verilen isimlerinin ne faydası var bize?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!