Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞET’in Konuğu: Hakan Ersöz…
Başarılı olmak için teorik bilginin, pratikle desteklenmesi muhakkak şarttır. Mezuniyetlerde sadece bir belge verilir elinize. Eğer hayat tecrübesini yok saydığınız bir eğitim anlayışıyla mezun olduysanız, iş hayatınızdaki tüm kapıların önünüzde zorlanmadan açılmasını beklemek gibi bir gaflet içerisine düşersiniz. Eğitim kadar önemlidir hayat tecrübesi…
Hakan Ersöz de İstanbul’a geldiğinde hayatı tecrübe ederek yeniden öğrenen kişilerden. Kişisel becerisini işine olan sadakatiyle pekiştirince devasa grup şirketleri meydana getirmiş. Sonuç olarak; patronluğa 1999 yılında kendi işini kurarak merhaba diyen Hakan Bey,15 yıl gibi kısa sürede Nur Yapı Grup olarak, dekorasyon, nakliyat, otomotiv ve çimento esaslı harçların üretimini gerçekleştiren fabrikası, 450 çalışanı ile Türkiye’nin güvenilir ve aranılır markası haline gelmiş durumda.
Başını alıp gitmekte olan değişime ayak uydurmaya çalışan değil; değişimi kendi bünyesinde yaratan, belirlenmiş kalıplara sıkışıp kalan değil; kuralları belirleyen, rekabet yaratan ve bu yolda hızla ilerleyen bir yönetici Hakan Ersöz… Konuşma üslubundan tutun da, yüzündeki mahcubiyet ifadesine kadar da Kastamonulu…
Bu haftaki Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞET’in konuğu Nur Yapı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ersöz…
Ticari faaliyetleriniz nasıl başladı?
1993 yılında Kastamonu’dan İstanbul’a geldim. Memleketimizin insanı malum, gurbetle tanıştığında genellikle 3 işi seçer; mermercilik, pastanecilik ve alçı dekorasyon. Eniştem de alçı işindeydi… O’nun ‘Bana bir çırak lazım, iş bulana kadar yanımda çalışır mısın?’ demesiyle, alçı dekorasyon işine başladım.
Kastamonu’dayken babamın ortak olduğu marangoz atölyesinde çalışırdım. Marangozluk ve kartonpiyerciler neredeyse aynı gibiydi. Baktım iş zevkli, eniştemin yanında çırak olarak çalıştım. Kısa sürede ise işine hâkim, cıva gibi usta olmuştum bile…
1995 yılının sonlarında Rusya’dan bir teklif geldi, 2 bin dolar maaşla gittim, 1 yıl kadar çalıştım. Rusya’dan döndüğümde Azerbaycan’da çalıştım. Ayda 50 dolar ile geçinip, maaşımdan kalanını biriktirdim. 1998’de Türkiye’ye döndüğümde bugünün şartlarıyla 30 bin dolar param vardı. Onunla da Nur Yapı Dekorasyonu kurdum.
Firmanızın adı neden Nur Yapı?
Nur isminin bende çok önemi var. Babamın ismi Nuri, kızımın ismi Nur Banu’ dur. İnanç yönüyle de önemsiyorum. İlahi bir esinti olduğunu düşünüyorum.
İnşaat projelerim var
Nur Yapı Grubu’nun toplam kaç şirketi var?
Erbek Otomotiv, Strata, Nurmer Nakliyat ve Ersöz Yapı olmak üzere 4 tane daha firmamız var.
Farklı sektörlerde başarılı çalışmalara imza atmanızın sırrı nedir?
Başarımızın en büyük sırrının; dost olduğumuz insanlarla birlikte yürümek olduğunu düşünüyorum. Bugün ortaklarımın hepsi, önceden tanıdığım ve bir şekilde alışverişim olan insanlar. Nur Yapı olarak işimizdeki ciddiyetimiz ve ticari itibarımız da başarıda çok önemli rol oymaktadır.
Ortaklıklarının fazla sürdürülemediği günümüzde, siz aradaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
2008 yılında Nurmer Nakliyat’a ortak olduğumda, Bayram Bey 3 tırı olan bir şirketin sahibiydi. Güç birliği yaptık, 6 yıl gibi bir sürede 12 adet tır filosu olan bir şirket konumuna yükseldik. Geçtiğimiz ay Çorlu’da açılışını yaptığımız yapı kimyasalları fabrikamız olan STRATA’nın yöneticisi Ercan Bey şirketimizin 17 yıllık mali müşaviriydi. Bugün ise STRATA’nın %20 ortağıdır. Erbek Otomotiv’de Talat Bey de aynı şekilde çok eskiden tanıdığım ve sevdiğim bir dostumdur. O’nun da % 10’luk hissesi mevcuttur. Aslında kısaca anlatmaya çalıştığım şey; hepsi benim eski dostlarım ve sıfırdan başladığımdan buyana yanımda olan insanlar. Onlarla beraber büyüdük ve güçlenirken de onları hiçbir zaman unutmadım.
Grubunuzdaki şirketlerin faaliyetleri dışında yakın gelecekte başka alanlara yatırımınınız olacak mı?
Aslında hobi olarak düşündüğüm, inşaat projelerim var, şuanda başladım. Hedefim yılda 1 ya da 2 projelik inşaat yapmak, bunun yanı sıra mevcut işlerimi geliştirmek istiyorum. Çorlu’da çok güzel bir fabrika kurduk. (STRATA) Gelecek 15 yılımızı orada planladık.
STRATA tam kapasite çalışmaya başladı mı? Orada hedeflenen ciro nedir?
Şuanda %30 kapasiteyle çalışıyor. %100’e ulaştığında yıllık cirosu 100 milyona ulaşacak.
Bu kadar kısa sürede çok yol kat etmenizi neye bağlıyorsunuz?
Nasıl yürüdüğünü kendimde pek fazla anlamıyorum. Bir zaman sonra sektörde aranılan firma olduk. Bazı özel şirketlere verdiğimiz teklifler, öyle zaman olur ki; rakip firmalardan yüzde 10 daha fazla çıkar, yine de işi biz alırız. Çünkü piyasada oluşan kaliteli iş ve işçilik anlayışımızın yanı sıra, yine piyasaya sağladığımız sağlam şirket profilimiz bize güç katan en önemli olgu diye düşünüyorum. Yani tamamen ekibimin başarısı, Allah razı olsun bizim arkadaşlar çok özveriyle çalışıyorlar.
Çevreye ve doğaya karşı hassasız
Tercih edilmenizde benimsediğiniz bir prensibin etkisi var mı?
Biz müşteriyi fazla yormayız, sağolsunlar onlarda bizi yormazlar. Bizim orada tabir vardır ‘Evde soğan ekmek yeriz dışarıya hissettirmeyiz.” İşyerimde çalışanlara ve bizimle iş yapanlara da maddi sıkıntı yaşatmayız. İşinizi kaliteli şekilde yaptığınızda, beraberinde müşteriyi yormamak en güzel şey. Bugün 1 milyonluk işi hiçbir şekilde avans almadan çok rahat bitirebilecek pozisyondayız. Ürettiğimiz nitelikli tüm projelerimizde, çevreye ve doğaya karşı hassas ve duyarlı yaklaşımımız, teknolojik yatırımlarımızın tüm olanaklarını kullanarak yapı güvenliğine maksimum önem veren bakış açımız ve kaliteye odaklanarak işini seven insan kaynağımız, tercih edilen firma kimliğimizi oluşturmamızda etkili oluyor.
Peki, siz tercihinizi hangi firmalardan yana kullanıyorsunuz?
Suiistimale uğrayacağım firmaya iş yapmam. Daha çok kurumsal firmalara çalışıyorum. Bunlar faturanızı kestikten sonra paranızı ödeyecek firmalardır.
Yurt dışı projelerinde de yer alıyor musunuz?
Batum ve Tiflis havaalanlarının dekorasyon işleri dâhil yurt dışında birçok projede söz sahibi olduğumuzu söyleyebilirim. Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz projeler mevcut. Bu vesileyle ülkemize bir döviz girdisi sağladığımızı da düşünüyorum. Şuanda Libya’da geçen yıl Azerbaycan’da birçok önemli projeye imza attık.
Bozkurt Isırganlık mevkiindenim
Genç bir işadamısınız, kaç yaşındasınız?
1971 doğumluyum.
Gelinen noktada özel hayatınızdan ne gibi fedakârlıklar yaptınız?
Her şeyden önemlisi işe sahip çıkmak gerekiyordu, bende öyle yaptım… Daima işimin başındaydım. Son 3 yıldır kendime zaman ayırmaya başladım. Ondan öncesi bayram tatilleri ve pazar günleri dahi çalıştığımı bilirim. Bugünlere gelmek gerçekten kolay olmadı. Rabbim hep yanımızdaydı, dualarımızı boş çıkarmadı. Her yaptığımız iş rabbimin yardımıyla oldu.
Kastamonu’ya hangi sıklıkta gidiyorsunuz?
Yılda bir kez de olsa mutlaka giderim. İki dini bayramdan birini köyümüzde geçirmeye gayret ederim. Bozkurt Isırganlık mevkiinde geçti çocukluğum. Kısa süre kaldığım için yeni paylaşımlar olmasa da çocukluğum, oynadığım oyunlar, ağaçtan düşmelerim her gittiğimde tekrar canlanıyor gözümde.
Aileniz orada mı yaşıyor?
Babam 2006 yılında vefat etti. Annem İstanbul’da.
Evlisiniz… Kaç çocuğunuz var?
Evliyim, 3 çocuğum var; 2’si kız,1’i erkek.
Kastamonu’ya yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
Şu anki planlamalarımız içerisinde böyle bir yatırım yok. Anadolu’nun her yerinde maalesef çalıştıracak nitelikli eleman bulma zorluğu var. Bu durum bizi daha çok büyük şehirlere yönlendiriyor.