Çocuklara şiir söylemek zor iştir. Çoğumuzun çocukluk çağlarındaki ders kitaplarında yer alan çocuk şiirleri ile büyüdüğünü düşünürsek daha da zor oluyor bu. Çocuk şiirini yetişkinlerin çocukça şeyler yazarak ad vermesi ise daha da kötüsü. Bu konuda söylemim aslında basit çocuk şiiri yoktur. Çocuklara şiirler vardır. Çocuklara şiirler denildiğinde de bunu yaş kategorisine bölmek gerektiğini düşünüyorum. 3-6 yaş çocuklarına okunacak şiirlerle 7-11 yaş çocuklarına okunacak şiirlerin aynı olmaması gerekir. Soyut kavramlarla imgelerin özellikle 11 yaş altı çocuklara kullanılmasının çocuğun edebiyata karşı bakışını bozacağını düşünüyorum.
Mustafa Ruhi Şirin Hocamızın “Çocuğa görelik ilkesine dayalı olarak yazılan kitapların okul öncesinden ergenlik dönemine kadar çocukların dil gelişimi yanında, bilişsel, kişilik ve sosyal gelişimlerini destekledikleri ortak bir kabuldür.” sözü de çocuklara yönelik edebiyat anlayışının benimsenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Çocukların şiir ve öykü yazması konusunda da kanaatim; hiçbirimiz doğuştan yazma yeteneği ile gelmedik. Hele ki edebi değer anlamında geldiğimizi söylemek imkansızın ötesinde. Çocukların yazdıkları muhakkak değerlendirilmeli. Özellikle erken çocukluk evresinde (3-6 yaş) çocuklarla oluşturulacak hikayeler, çocuğun hayal dünyasının zenginliği ölçüsünde ayrıca değerli olacaktır. Biz yetişkinlerin genel hatası çocuklarımızı mükemmel birer birey olarak yetiştirme gayesidir. Çocuğun yaptığı resmi dahi anne ve babaların tamamladığına şahit olmuş biri olarak çocuğun yazdıklarına, erken çocuklukta ise söylediklerine müdahale etmeden kayıt altına alınması kanaatindeyim. Özellikle kısa hikaye oluşturma noktasında çocuklar birçok yetişkinden daha başarılı olmaktadır. Ama unutmamız gereken şey onların birikimleri ile bizlerin birikimlerinin aynı olmamasıdır. Atalarımızın söylediği gibi dolu kaptan sızma olur. Boşsa hiçbir şey sızmaz. İşte tam bu noktada örnek olacak biz yetişkinler kitap veya yazılı materyal okumalı, çocuklarımızın okumasına da destek olmalıyız. Ama aklımızdan çıkarmayacağımız husus ise; siz televizyon seyrederken çocuğunuzdan kitap okumasını beklemeyin. En iyi öğreti yaparak ve yaşayarak yapılan öğretidir. Görmediğini yapmasını beklerseniz çocuğunuzun sırtına taşımakta zorlanacağı bir yük bindirirsiniz.
İşin özeti çocukların kendilerinin hazırladığı edebi ürünleri Çocuk Edebiyatı olarak değerlendirirken, yetişkinlerin çocuklar için hazırladığı edebi ürünleri ise Çocuklara Edebiyat olarak değerlendiriyorum. Bundan dolayıdır da son kitabımın adına “Çocuklarıma Şiirler” adını verdim.
Esen kalın…