Aslen Kayserili olan şair, ilk ve orta öğrenimini Kastamonu’da tamamlamıştır. Babası polistir. Babasının mesleği nedeni ile Kastamonu’da bulunmuştur. 1944 yılı doğumludur. Zamanımızın en usta kalemlerindendir. Kim olduğunu söylemeden önce, 1980 yılında ilk baskısını yaptığı sonra defalarca basılan Şiir Okuma Klavuzu’nun yazarı olduğunu hatırlatmak isterim. Okumanızı da şiddetle tavsiye ederim. Şiir okuyanların veya şiir söyleyenlerin başucu kitabı olması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
“İki Kanat”
M. K.’ya
Bizim ahşap evimizin kapısı Kastamonu’da
iki kanatlıydı. Biri
hep kapalı dururdu kanatların
ardında demir dayak.
Gece olur
karanlığın haşyetinden kapanırdı tek kanat.
Boyasızdı tahta kapı
bu yanıyla güvenirdim ona.
Yıl elli üç. Üçteyim. Dövüşmek üzereyken bir yaşıtımla
Malenkof! diye bağırmışım öfkeden patlayarak
zavallı arkadaşım
hiç bir şey anlaşılmayan bu telaffuz karşısında
şaşırıp kaçtı bağıra ağlaya
…
İşte bu dizelerin sahibi, çocukluğunu Kastamonu’da geçirmiş usta kalem İsmet Özel. Yaaa! Şaşırmadınız mı? Ben bilmiyordum. Öğrendim. Hemen sizinle de paylaşayım dedim.
“Gündelik hayal şiiri öldürüyorsa, zedeliyorsa, şiir de gündelik hayatı öldürmelidir” diye farklı bir yaklaşım ortaya koyan İsmet Özel şiirde imgenin ustalarındandır. Siyasi ve politik baskıların şiire yansıdığı dönemlerde farklı bir yaklaşım izleyerek, kitleleri arkasından sürükleyerek aktivist olarak karşımıza çıkmıştır. Yukarıda bahsettiğim Şiir Okuma Kılavuzu da bu zamana denk gelmektedir.
Şair şiirden uzak bir edebiyat ortamının kof olacağını söyler. Şiiri de bu anlamda edebiyatın içinde yer bulması gerektiğini bizlere söylüyor.
Sonuç olarak Kastamonu her dönem için bir şaire kucak açmıştır. Kim bilir; Behçet Necatigil, İsmet Özel, Arif Nihat Asya, Mehmet Akif Ersoy, Rıfat Ilgaz, Şair Kemali gibi daha binlercesi Kastamonu’da bir okulun sıralarında eğitim alıyordur da haberimiz yoktur. Bu noktadan yaklaşarak eğitim her kademesinde yazılı ürünlere değer vermeliyiz. Çocuklarımızı yazdırmaya özendirmeli, onlara yolu Kastamonu’dan geçen veya geçmeyen gönül insanlarının hayatlarını aktarmalıyız.
Sağlıcakla kalın…