Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞETin konuğu Kastamonulular Dayanışma Derneği (Kas-Der) Genel Başkanı Remzi Şen…
İstanbul’daki Kastamonu sivil toplum kuruluşlarının ilk adımıdır Kas-Der. 1985 yılında kurulan ve bugün 26 ilçede teşkilat yapısı oluşturan derneğin şubeleşme faaliyetleri diğer hemşeri sivil toplum örgütlerine örnek durumdadır.
Geçtiğimiz Eylül ayında 18. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştiren Kas-Der’in güven oylarıyla desteklediği aday olan Remzi Şen, genel başkanlık koltuğunda göreve başladı. İletişim becerisine güvendiğini dile getiren Şen, görev süresince Kas-Der’in İstanbul’da Kastamonu adına faaliyet gösteren her sivil toplum kuruluşunu benimseyici bir yapıya sahip olacağının öncelikleri olduğunu dile getiriyor. Yönetim kurulundaki üyelerin de bu birleştirici yapıya destek sağlayacağını vurguluyor.
1991 yılında ilk şube Kas-Der Bağcılar’ın kurucuları arasında yer alan Şen, kurumsal yapısını güçlendirmesi ve sürdürülebilir sisteme geçmesi için etkin olacak Kas-Der’in sosyal tesise kavuşması için girişimlerinin bir dahaki kongrede sonuçlanacağını dile getiriyor.
Kastamonulular Dayanışma Derneği Genel Başkanı Remzi Şen ile geçmişten geleceğe Kas-Der söyleşimiz takdimimizdir…
Kastamonulular Dayanışma Derneği (Kas-Der) faaliyete başlayalı 33 yıl oldu. Sizde bu derneğin ilk şubesinin kurucuları arasında yer alıyorsunuz. Hedefleriniz arasında genel merkezde başkanlık yapmak bulunuyor muydu?
Hayatımın her döneminde Kastamonu adına kaliteli çalışmaların yapılması birliğin ve beraberliğin sağlanmasını istiyordum. Bu kapsamda 1991 yılında İlyas Yılmaz ile birlikte Bağcılar’da Kas-Der’in şubesini kurmak için girişim başlattık. Dönemin Kas-Der Genel Başkanı olan Sudi Topal, tüzük dolayısıyla bunun mümkün olmadığını bildirdi. Yapılan tüzük tadilatıyla bir yıl sonra gerçekleşen genel kurul sonrası ilk şube olan Bağcılar’ı kuran ekibin içerisinde yer almak nasip oldu. Ancak Kas-Der genel merkezde başkan olmak daha önceden tasarladığım, planladığım ya da hayal ettiğim bir durum değildi; her şey son 6 ayda şekillendi. Belli çevre ve kitleden kişilerin ismim üzerinde mutabık kalındığını gördüm. Kayıtsız kalmak istemedim doğrusu. Camiada gördüğüm, hissettiğim bazı dağınıklıkların giderilmesi ve onarılması adına bu göreve talip oldum. Kendilerini her alanda kanıtlamış birçok değerli yönetim kurulu arkadaşım var. Onlarla çok şey başaracağımıza inanıyorum. Daha çok uzun bir yolun başındayız.
“İstanbul’da mekânımız olacak”