Murat Güven ile SÜRMANŞET’in Konuğu: Ayhan Terzi…
Röportör: Murat GÜVEN
Ramazan ayına bir haftadan az bir zaman kala, festival ve çeşitli etkinlikler çerçevesinde bulunduğumuz ve röportajlar yaptığımız Kastamonu’dan, komşu il Çankırı’ya geçişimizin yegâne sebebi bir hemşerimizin Bayramören ilçesinde kaymakam olarak bulunmasıydı. Kaymakam Ayhan Terzi’nin ilk asli görev yeri burası… Öncesinde vekâleten Kastamonu-Abana ve Burdur – Çeltikçi kaymakamlığı ile Burdur vali yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Genel yayın yönetmenimiz Hüseyin Karadeniz ve yazı işleri müdürümüz Gözde Yüksel’le birlikte kat ettiğimiz Kastamonu – Çankırı/Bayramören arasındaki yaklaşık 120 Km yolun sonunda bizi bekleyen Bayramören kaymakamı, Dadaylı hemşerimiz Ayhan Terzi, Kastamonu misafirperverliğiyle izzet-i ikramda bulunarak ilçede bulunan alabalık tesislerinde taze balık ısmarlıyor bize. Yemek sonrası röportaj için hükümet konağındaki kaymakamlık makamına geçiyoruz…
880 Nüfuslu bir ilçe…
İlk sorumuz ilçe girişindeki tabeladaki bilgiyle ilgili oluyor; Bayramören’in nüfusu 880… (Yazıyla, sekiz yüz seksen )
Murat Güven: Sayın kaymakamım, Bayramören köy niteliğinde çok küçük bir ilçe ve siz bu ilçenin mülki amirisiniz. Genç ve heyecanlı bir kaymakamsınız, hizmet üretme azminizi görebiliyoruz, ancak ilçe nüfusunun bu kadar kısıtlı olmasından doğan sıkıntılar olması da kaçınılmaz. Hangi engellerle karşılaşıyorsunuz, ne tür zorluklarla mücadele ediyorsunuz?
Kaymakam Ayhan Terzi: Her şeyden önce nüfusun az oluşundan dolayı yapmak istediğimiz hizmetlerde görevlendirebileceğimiz eleman bulamıyoruz. Planladığımız sosyal projelerden, açmak istediğimiz kurslardan faydalanacak vatandaş bulamıyoruz. Hali hazırda ilçemizde ikamet eden vatandaşlarımızın % 80- % 90’ı emeklilerden oluşuyor.
Hizmet etme, proje üretme heyecanına ve enerjisine sahipken bunu gerçekleştirememek nasıl bir duygu?
Bazen çok isteyip ye anlattığım sebeplerden dolayı bunu gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyorum. Ne yapabilirim düşüncesiyle, her köye 5’er, 6’şar kere gittiğim oluyor. Ama maalesef yapabildiğimiz şey; yol yapmak suyla ilgili çalışma yapmaktan öteye geçemiyor. Ben buraya ilk atandığım zaman, devletin bana verdiği eğitim sayesinde edindiğim tecrübelerden faydalanarak uygulamak istediğim projeleri genç nüfusun olmaması nedeniyle uygulayamadım.
Her şeye rağmen uygulanabilir hale getirdiğiniz bir projeniz var, detaylandırır mısınız?
Evet, uyguladığımız bir projemiz var ve onu da sadece 6 aylık uygulayabiliyoruz. 2’si bayan olmak üzere 3 elemanı istihdam ederek, yaz ayları boyunca kimsesiz veya evlatları tarafından dışlanmış yaşlılarımıza evde hizmet veriyoruz.
Türkiye’de bir ilk
Hangi hizmetler bunlar?
Bayan elemanlarımız, yaşlılarımızın evlerine giderek onların yemeklerini yapıyor, bulaşıklarını ve çamaşırlarını yıkıyor, evlerinin temizliğini yapıyor. Erkek elemanımız, evlerindeki tamirat- tadilat işlerini yapıyor. Yaşlı bir amcamıza eski ve harabe durumda olan evinin yanına yeni bir ev inşa ettik, sırada ihtiyaç sahibi yaşlılarımız için yapmayı planladığımız başka evler de var.
Sırada başka herhangi bir proje var mı?
Evet, var. İlçemizin gerek merkez ve mahalleleri, gerekse köylerinde yaşayanların yaşlı nüfus olduğunu belirtmiştim, yaşlılarımızın sağlıklarıyla ilgili bir proje bu. Daimi nüfusu oluşturan muhtarlarımıza ve cami imamlarımıza Halk Eğitim Merkezi bünyesinde temel ilkyardım kursu verdik. Sertifikalar dağıtıldı. Bu Türkiye’ de bir ilktir.
Bayramören çok göç veren bir ilçe midir?
Kesinlikle… Ben göreve geldiğim zaman burada gördüğüm gençleri şimdi göremiyorum. ‘Nerede bu gençler’ diye sorduğumda, İstanbul’da, Ankara’da büyükşehirler de olduklarını öğreniyorum. Buradan göçme sebeplerini anlıyorum, herkes rahat yaşayabileceği bir ortama ve gelire sahip olmak ister, ancak bir şeyi göz ardı ediyorlar; gurbette alacakları asgari ücreti aslında burada tarımla, hayvancılıkla uğraşarak da kazanabilirler. Devletin verdiği teşvikler bunun için var.
Sizce göçün yegâne sebebi geçim kaygısı, işsizlik mi, yoksa başka sosyal sebepler de olabilir mi?
İlk ve en önemli sebep elbette işsizlik. Ama bence sosyal statü de bu konuda bir etken. İnsanlar eskiden karnını doyurunca mutlu oluyordu, şimdi baktığımızda, büyük şehrin kendilerine sunduğu sinema, tiyatro, deniz, alışveriş merkezleri gibi farklı ihtiyaçlara cevap veren sosyal mekanlardan da vaz geçemiyorlar.
Bayramören’e Özürlü Bakım Ve Rehabilitasyon Merkezi…
Göçü tersine döndürme ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?
Evet, göçü tersine döndürmek için ilçe merkezinde bulunan boş kamu binalarını doldurma projemiz var. Burada kurulacak “Özürlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi”nde Türkiye’nin 81 ilinden gelecek olan 400 özürlü vatandaşımız kalacak. Yasa gereği her 2 özürlüye bir bakıcı gerektiği için, 200 kişi istihdam edilecek. Gerekli düzenlemeler yapıldı, iş ihale edildi. Yakında sözünü ettiğim merkezimiz açılarak hem nüfus artışına hem de ilçe ekonomisine katkı sağlamaya başlayacak.
Dadaylısınız… Ailenizin, hatta Terzi soyadını taşıyan bir sülalenin okuyup bu mertebeye ulaşmış tek ferdisiniz. Bu durum size fazladan bir sorumluluk yüklüyor mu?
Bir soyadının bu anlamda temsilcisi olmak bir sorumluluk elbette… Sülale de okuyup mülki idare emiri olmuş tek evlat olarak bunun sorumluluğuyla hareket etmek ve örnek olmak istiyorsunuz. Ailemin benden beklentisi başarılı olmamdır. Maddi bir beklentileri yoktur.
Belli bir yaşa geldikten sonra kendi ayakları üzerinde durmak için iş hayatına atılan büyüklerinizi örnek almayıp okumayı tercih etmenizin sebebi neydi, sizin tercihiniz miydi, ailede yönlendiren oldu mu?
Tamamen kendi kararımdı. İçimdeki his bana özel sektörde yapamayacağımı, devlet sektöründe başarılı olacağımı, üst düzey görevlere geleceğimi söylüyordu. Bu yüzden mülki idare mesleğini seçtim.
Bugün için olmak istediğiniz yerde olduğunuz anlaşılıyor. Yarın için hangi makam ve mevki de olmayı düşünüyor, düşlüyorsunuz?
Önemli olan hangi makamda olduğunuz değil, o makamda hangi başarılara imza attığınızdır. Bir görevdeyken başka görevleri arzularsanız bulunduğunuz makamda verimli olamazsınız. Biz görevimizi layıkıyla yapar bunun hakkını veririz. Bize layık görülecek başka görevlerle ilgili kararı büyüklerimizin takdirine bırakırız.
Ayhan Terzi Kimdir?
Kastamonu Daday nüfusuna kayıtlı olan Terzi, 1984 doğumlu. Üniversite eğitimine 2001 yılında Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde başlayarak 1 yıl hazırlık okuyup 2006 yılında tamamladı. Aynı üniversitede Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yaptı. 2007 yılında İçişleri Bakanlığı’nın açtığı Kaymakam Adaylığı sınavını kazanarak 21.03.2008 tarihinde Giresun Valiliği’nde Kaymakam Adayı olarak göreve başladı.
16.05.2008 tarihinde Kastamonu Abana Kaymakam Refiki oldu. Daha sonra Abana, Bozkurt ve Çatalzeytin ilçelerine vekâleten baktı. 07.07.2008 tarihinde Nevşehir’e teftiş stajını yapmak üzere atandı. Nevşehir ili teftiş stajının ardından 18.08.2008 tarihinde Kastamonu ili Abana ilçesine vekâleten Kaymakam olarak atandı. 20.01.2009 tarihli Bakan onayıyla Burdur ili Çeltikçi ilçesine atanan Terzi, ayrıca Burdur’da Vali Yardımcılığı görevini de yürütmüştür. Kaymakam Terzi, en son Denizli-Babadağ ilçesinde kaymakamlık yaptıktan sonra 4 Ekim 2009 tarihinde İngiltere’ye gitti. İngiltere’de 1 yıl kalan Terzi, Ankara’da İçişleri Bakanlığı’nın açtığı kaymakamlık kursuna katıldı. 8 Şubat 2011 tarihinde kura çekerek Çankırı-Bayramören kaymakamlığına atanan ve halen bu görevi yürüten Ayhan Terzi, bekârdır.
Bu yazı içeriğinin tüm hakları www.istamonu.com ve GAZETE İSTAMONU’ya aittir. İzinsiz yayınlayanlar hakkında hukuki işlem başlatılacaktır.